Oluruz Çeviri İngilizce
9,103 parallel translation
15 dakika içinde kilisede oluruz.
We'll be at the church in about 15 minutes.
Alacakaranlıkta orada oluruz.
We'll get there by dusk.
Belki gelecek sefer daha şanslı oluruz.
Perhaps we'll have better luck next time.
Kanun oralarda pek geçerli değil, güvende oluruz.
There's not much law out there, so we'd probably be safe.
Ayrı olduğumuzda daha kolay lokma oluruz.
Separated, we're easier targets.
Umarım daha iyisini yapar, sonra ben ve annesi, ve hepimiz birlikte oluruz.
I hope she does better than me and her mom, and both of us put together.
Mutemelen batıya sürersek gece yarısına Los Angeles'da oluruz.
Probably be in Los Angeles by midnight if we drove west.
Burada güvende oluruz.
We'll be safe here.
Eğer Arnold Smith'in Şikago'da bulunduğunu kanıtlayabilirsek tartışmaya değer bir şey elde etmiş oluruz.
If I can demonstrate that Arnold Smith went to Chicago, then we might have something worth discussing.
Başaramazsa bile ondan da bir ders çıkarmış oluruz.
If it does... There's a lesson in that, too.
Gün batımından evvel Ramatha'ya ulaşırsak iki gün içinde Şam'a varmış oluruz.
If we reach Ramatha before sunset, we should make Damascus in two days.
- Madem öyle, dikkatli oluruz.
Then we'll be cautious.
Kardeş gibi oluruz.
Be more like brothers.
Hastalıktan ölen herkesi kasabanın merkezinden ve su kaynaklarından uzaklaştırırsak, hastalığın yayılmasını büyük derecede engellemiş oluruz.
We would do best if all those who fall to the pox were interred some distance from the center of town and farther away from the waterfront and the well, lest they aid in the spread of the pox.
İstediğin sürece birbirimizle dalaşırız ve süper krepler oluruz.
Oh, and unless you want us both to fall and become super pancakes...
Tamam, altı saat içinde orada oluruz.
All right, we'll be there in six hours.
Eğer harekete geçme aptallığını yaparlarsa, biz de hazır oluruz.
If they're foolish enough to make a move, we're gonna be ready.
Bu şekilde ailesine de yardımcı olmuş oluruz, değil mi?
won't it?
Kardeş gibi oluruz!
We can be like brothers!
Güçlü ve sade,... üstelik her daim kullanılan aynı boktan görüntülerden de kurtulmuş oluruz.
It's strong and it's simple, and it gets away from that crappy imagery they've been stuck with.
Sizi ne kadar meşgul tutarlarsa biz de o kadar üstün oluruz.
And the busier they keep you, the easier it is for us to prevail.
Şifreyi ele geçirmiş oluruz.
Then we'd have the password.
Artık Bash'e bir şey olursa senle ben ipin ucunda oluruz.
If anything happens to Bash now, you and I are first in line for the executioner.
Öğlene doğru kabaca gidişatı öğrenmiş oluruz. Resmi sonuçlar ise saat dördü bulur.
We should have some sens of the turnout by noon, but the official exit polling won't be until 4 : 00.
Bilgisayarı alırsak o mesajlara erişimini de kesmiş oluruz.
We take away the computer. We prevent him from accessing the messages.
Ama her türlü onlardan önce New Orleans'ta oluruz.
In all likelihood, we'll be in New Orleans way ahead of them.
Evet, kız haksız çıkarsa da elimizde başkanı kurtarma şansı varken kullanmamış oluruz.
Yeah, and if she's wrong, then we had a chance to save a president and we didn't.
Nereye gittiğine dair fikir sahibi oluruz.
And at least we can establish the general direction they're taking him.
Gitmiş oluruz.
We'll be gone.
Kamyoneti bulursak, kadını buluruz onu götüren adama da ulaşmış oluruz.
We find the truck, we find the woman along with the man she took a ride with.
- İki dakikaya varmış oluruz.
We'll be there in two minutes.
Evet, bunun için yalvarmak, borç almak ve çalmak zorunda kalacağız ama yeni bir başlangıç yapmış oluruz.
Yes, we will have to beg, borrow, and steal the money for it, but I... it would be a fresh start.
Başlamaya hazır oluruz.
Good to go.
Çember tamamlanırsa kül oluruz, tam anlamıyla.
That loop closes, then we're cooked, literally.
- Ben ikimiz oluruz diye...
-'Cause I thought we'd... we'd,
Tamam ama değer farkı olmazsa mıknatıslar beslenmeyi bırakır ama yarıktan daha fazla güç alarak dünyalar arası kalıcı bir yarık açma riskini almış oluruz.
Okay, but with no charge differential, the magnets will stop being fed. But by drawing more power from the rift, we run the risk of punching a permanent hole between two worlds.
İki saate Vegas'ta oluruz.
We can be in Vegas in two hours.
Bana bira ısmarlarsan, içeceğim konusunda hemfikir oluruz.
We can agree that if you offer me a beer, I'll drink it.
Onlar gelene kadar hazır oluruz.
We'll be ready by the time they get here.
Gösteriyi küçük düşürmüş oluruz o zaman.
I mean, that would make a mockery of the Follies.
Bu kaleyi yeniden yaparsak, bugün inşa ettiğimiz her şeyi yıkmış oluruz.
If we rebuild this castle, we tear down everything we built today.
- Onlara Yaşayan Ölüler diyorlar. Bence bu Tanrı'nın bir armağanı. Ama öyle dersek yukarıdakini fazla yüceltmiş oluruz.
They call'em Deadites, and I'd say it's a gift from God, but that would be giving the man upstairs a little too much credit.
Ortalıkta gözükmemiş oluruz.
We stay out of sight. No.
Belki bir dahakinde beraber oluruz.
Maybe the next.
Yargıcın koruması olmasa ikimiz de canımızdan oluruz.
If it was not because of Kim Gap Seo We are already dead.
Ardından ölüme gitmeye hazır oluruz.
Then we'll be ready to go.
"Oluruz" mu?
"We"?
Onun peşinden gider ve biz de onu bekliyor oluruz.
He'll come after him, and we'll be waiting.
- Hayır, genelde düşman oluruz.
- No, we do tend to antagonise.
- Hayır, genelde düşman oluruz.
No, we do tend to antagonise!
Dört dakikaya orada oluruz.
We'll be there in four minutes.