Paniğe kapılma Çeviri İngilizce
123 parallel translation
Paniğe kapılma.
Don't lose your nerve.
Paniğe kapılma.
Don't get panicky.
Sakın paniğe kapılma, Jack.
Now just don't get panicky, Jack.
Paniğe kapılma dostum.
Do not be alarmed, my friend.
Paniğe kapılma ama korkarım ki Dr. Scarabus babamı öldürdü.
Don't be alarmed... but I'm afraid Dr. Scarabus killed my father.
Şimdi, paniğe kapılma!
Now, don't panic!
Paniğe kapılma.
Don't be alarmed.
- Susan, hemen paniğe kapılma.
- Susan, don't panic. - I must find him.
Paniğe kapılma.
Don't panic.
Sakin ol, paniğe kapılma.
Take it easy. Don't panic.
Bir dahaki sefere, paniğe kapılma.
Next time, don't panic.
Paniğe kapılma yıllarındayım.
I'm in the panic years.
Paniğe kapılma.
Take it easy. Don't panic.
Paniğe kapılma.
Don't panic!
- Paniğe kapılma.
- Don't panic.
- Paniğe kapılma, sakin ol.
A plane! - Don't panic. Take it easy!
Jessie, paniğe kapılma.
Jessie, don't panic.
Paniğe kapılma.
This is no time to panic.
Paniğe kapılma, içmeyeceğim.
Don't panic, I'm not accepting.
Paniğe kapılma!
Don't panic!
- Tamam, paniğe kapılma.
Don't panic.
Paniğe kapılma Leo, kışkırtma falan yok.
Stop panicking, Leo. There's no provocation.
Paniğe kapılma.Sıradışı bir travma geçirdin.
Don't panic. You've been through an extraordinary trauma.
Paniğe kapılma baba.
Don't panic, Dad.
Şu anda uzun konuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much now, and if I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun k onuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much right now, and if I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun konuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much right now, and if I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun k onuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much now. If I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun konuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much now. If I sound strange, don't get alarmed.
Paniğe kapılma, Mo-Kei.
Don't panic, Mo-kei
Paniğe kapılma, kadın.
Stop your panic, woman.
Paniğe kapılma.
For your sake, I decided to check it out.
Paniğe kapılma lütfen.
Please, don't panic.
Paniğe kapılma Roz. Muhtemelen ateşli hayranlarımdan biridir.
Oh, don't panic, Roz — probably just one of my more ardent fans.
- Hemen gemiden çıkmalıyım. - Bu kadar paniğe kapılma.
I've got to get off now.
Sakın paniğe kapılma.
never be seized by panic.
Paniğe kapılma. Bu gece için sana başka bir karakter buluruz.
We just have to find another character for you to be.
Paniğe kapılma.
Do not be alarmed.
Paniğe kapılma.
No one knows we're here.
Paniğe kapılma, Doktor- - bu kadar yaklaşmışken değil.
Don't lose your nerve, Doctor- - not when we're this close.
- Hayır! Paniğe kapılma.
Don't panic here.
- Paniğe kapılma!
- Don't panic!
Doug, paniğe kapılma. Seninle ilgilenmiyor bile...
Okay, Doug, don't panic!
Tamam paniğe kapılma Butch.
Okay. Okay, don't panic, Butch.
Paniğe kapılma.
- Calm down. Don't freak out.
Paniğe kapılma Frasier.
Don't panic. I'm not crashing your party.
Aman Tanrım, haklısın. Tamam, bak, paniğe kapılma.
Oh, my God, you're right.
Paniğe kapılma.
Stay cool.
Dixon, paniğe kapılma.
Dixon, don't panic.
- Paniğe kapılma, konsantre ol.
On't panic. Eep it sensible. Oncentrate.
Demek istediğim, kesinlikle emin olana kadar paniğe kapılma.
I'm just saying, don't freak out until you're 100 percent sure.