Pislik torbası Çeviri İngilizce
217 parallel translation
Gidiyorsak sen de bizimle geliyorsun pislik torbası.
If we go, you're going with us, fat gut.
Büyük bir pislik torbası gibi her şey fermuarla kapatılıp rafa kalktı. Terry Lennox çaresiz bir durumda değildi.
Case closed, all zippered up like a big bag of shit.
- Yürrü sokaklara, pislik torbası!
- On the streets, scumbag!
Tımarhâneye müstehaksın, seni pislik torbası!
You belong in the bughouse!
Unutma pislik torbası, tam 20 papel!
Remember, you scumbag, that's 20 bucks!
Bu pislik torbasının içeri girip, yüzüme tükürmesine nasıl izin verirsin?
How can you let a piece of shit come in here and spit at me?
Kendin al, pislik torbası
Pick it up yourself, wack pack
Bu pislik torbası davayı aldı, ve ortaya sürüyle tanık çıktı.
That slime bucket gets assigned the case, and out of the woodwork comes a dozen witnesses.
Seni pislik torbası!
You shit-face motherfuck.
Öyleyse final selamını yap pislik torbası!
So, take your final bows, scum sucker!
- Pislik torbası!
- Scuzz-bucket!
- Pislik torbası, - Torba
- Scuzz-bucket...
Hadi bu pislik torbasını buradan götürelim.
Let's get this sack of shit out of here.
Lanet olsun, seni pislik torbası!
God dammit, you snot bag! Come on out!
Pislik torbası!
Scum ball!
Bunu nasıl buldun, pislik torbası?
How do you like that, chickenshit?
Anlat, pislik torbası, yoksa devleti bir idamdan kurtarırım!
Come straight with me, you slime-bag, or I'll save the state an execution!
Dans et, dedim, pislik torbası!
I said dance, scumbag!
İşte ordalar, Bay ve bayan pislik torbası.
Here they are, folk s, Mr. And Mrs. Scumbag.
Seni pislik torbası eşşoğlueşşek!
You bag of shit, motherfucker!
Şimdi nereye kaçacaksın, seni kokuşmuş pislik torbası?
Now where you gonna run, you stinking little dirt bag? - Give my money.
Ona saygı duymayı öğrenmelisin, seni pislik torbası.
You got to learn to respect the Wiz, you piece of shit.
- Pislik torbası.
- I wouldn't lie to you.
Tam kıçına, seni lanet pislik torbası ibne!
Right in the ass, you fuckin'scumbag cocksucker!
Bu iki pislik torbası da kim?
Who the hell are these two scumbags?
Seni kibirli, kendini beğenmiş, sümüklü, İngiliz, koca kıçlı, bön suratlı, lanet olası pislik torbası!
You pompous, stuck-up... snot-nosed, English... giant, twerp... scumbag, fuck face, dick-head, asshole!
Pislik torbası.
Dirtbag.
- Zaten belaya bulaştın pislik torbası.
You got trouble now, you piece of trash.
Çavuşsuz, bir hiçsin. Pislik torbasısın.
Without sarge, you ain't nothing but a sack of shit.
Seni pislik torbası, yap!
You fucking piece of shit, do it!
Sen bana zarar veremezsin, seni acınası, küçük pislik torbası.
You can't harm me, you miserable little bit of garbage.
Bana sorarsan, gerçekten pislik torbasına benziyordu.
He looks like a real shitbag, if you ask me.
Seni pislik torbası.
Nothing to say, you scum bag!
Bu aptal işi bile düzgün yapamıyorsun. Senin gibi pislik torbasının nasıl araç kullandığını görmek istiyorum.
L'd like to see the piece of shit you drive.
Al sana pislik torbası!
Take that, you scum-sucking dog.
Pekala, Cookie Man, seni pislik torbası. Haydi başlayalım.
Okay, Cookie Man, you little dirtbag, let's get this show on the road.
Lanet olsun! - Seni pislik torbası!
- Oh, shit -
Öyle mi? Peki, sen al! Tam kıçına, seni lanet pislik torbası ibne!
Right in the ass, you fuckin'scumbag cocksucker!
Yani Vivaldi gibi bir pislik torbasıyla anlaşma yaptın.
So you cut a deal with a Sicilian scumbag like Vivaldi. Right you are.
Pislik torbası!
Dirty bastard!
Dinle pislik torbası.
Okay, dirtbag.
Bana ukalalık yapma, seni kibirli pislik torbası.
Don't be smug with me, you arrogant bucket of slop. Very well...
Senin için geri dönecekler, seni tembel pislik torbası.
They'll be back for you, you lazy sack of dirt.
Ne arıyorsun ülkemde pislik torbası?
What are you doing in my country, you bag of shit?
Bu adam bir pislik torbasıdır.
This fellow is a big bag of shit.
- Telefonu bırak ve sür, pislik torbası!
Get off the phone and drive, Limey scumbag!
Söylesene, Killearn denen pislik torbasını ne yaptın?
Tell me, what did you do with that bag of guts, Killearn?
Pislik torbası!
Filthy little tripe hound!
Pislik torbası beni açık mahkemede tehdit etti.
The dirtbag threatened me in open court.
Bu pislik torbasını götürüyoruz.
We're putting this dirtbag away.
pislik herifler, pis köpük torbası ve Luke burdasınız bizim halkımız birbiri ile mi döğüşüyor?
Buck-tooth, Scum Bag and Luke, you're here. Our own people fighting each other?