Pismanlik Çeviri İngilizce
28 parallel translation
Kazanmak için ölmesi gerekiyorsa, korkmadan ve pismanlik duymadan ölür.
If winning means he has to die, he'll die. No fear, no regrets.
Pismanlik duymuyorum.
I don't regret it.
Bakanliktaki herkes sizin burada olmanizdan pismanlik duymakta.
Everybody at the Ministry regrets seeing you here.
Ve simdi biz sadece pismanlik duyabiliriz.
And we can only regret it.
Kanunun elinden kurtulamayacagini anlayip... yaptigi terörist faaliyetlerden pismanlik duyunca... kendisini öldürdü.
Feeling the unyielding hand of the law closing in on him... and filled with remorse over his terrorist activity... he lynched himself.
Bir kez olsun, hiçbir pismanlik duygusu göstermedin.
You never showed any sign of remorse, not once.
- Ama biraz pismanlik göstermesi lazim.
But he needs to show some remorse.
Sende bilirsin Jan, sadece yapmadiklarimizdan pismanlik duyariz... yaptiklarimizdan degil.
You see, Jan, we never regret the things in life we do only the things we don't.
Bilirsin günlük hayatta bazi seyleri yapamamaktan pismanlik duyariz, yaptiklarimizdan degil.
You know something, we never regret the things that we actually do in our lives only the things that we don't do. So.
Neden minibüsün beni ezmesine izin vermedin ki? Böylece pismanlik duygusundan kurtulurdun.
I mean, why didn't you just let the van crush me and save yourself all this regret?
Beni ölümle karsi karsiya getiren kararimdan pismanlik duymayacagim.
I can't bring myself to regret the decisions that brought me face-to-face with death.
Pismanlik gibi bir seçenek yok.
Is not an option!
- Pismanlik yok mu yani?
No regrets, huh?
Pismanlik yok.
No regrets.
Henüz ikinizde pismanlik nedir bilmiyorsunuz bu iyi adamim.
Both of y'all ain't been to motherfucking penitenti... that's good, man.
Pismanlik mi?
Contrition?
Ortada büyük bir pismanlik var!
Hey, there is total contrition here.
Pismanlik akiyor her taraftan!
There's mountains of contrition.
Madem siz hiç pismanlik duymuyorsunuz, bizim oğlumuz neden duysun?
So if you feel no remorse, why should our son? You know what?
Hiçbir yükümlülük, beklenti ve pismanlik olmayacagina garanti veriyorum.
There's no obligation, no expectation and I guarantee you, no regrets.
Hayatim boyunca pismanlik duyacagim.
I regret my entire life.
Ve hayatim boyunca bundan pismanlik duyacagim.
And I will regret that for the rest of my life.
Ki bunlardan biri, bütün gün boyunca beni çalmadiginiza ikna etmeye çalistiginiz tabloydu. Sirf su yanindaki pismanlik duymayan, bagimli bir usta yalanci olan...
One of which you spent the entire day trying to convince me you did not steal, all because your girlfriend here, an unrepentant, inveterate, professional liar...
Düsünsene o suçluluk, pismanlik...
I can not imagine the guilt, remorse.
Ben pismanlik aramiyorum.
I'm not looking to remodel.
Sarah'yi geride birakmanin verdigi pismanlik.
You regret leaving Sarah behind.
Pişmanlik sürecek
♪ You regret it ♪
İlk kez hayal kırıklığı ve pişmanlik içinde kayalıklara vurmasına neden oluşum değil.
It's not the first time I've raised someone's hopes and then left them on the rocky shores of disappointment and regret.