English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ P ] / Principal

Principal Çeviri İngilizce

4,562 parallel translation
Biz senin okul müdürünü dolandırdık ve 300 milyonunu aldık.
We tricked the principal of your school Sethi and robbed you of 300 million.
Frost, gidip müdürle konuşalım.
Frost, let's go interview the principal.
- Müdürle konuşacağımı söyledim.
I told him I was gonna talk to the principal,
Karine gibi müdüre gitmekle tehdit edince kızın telefonundan o fotoğrafı kendine gönderdi.
And then when she threatened To go to the principal like karine, He sent a photo from her phone to his phone
Kızın müdüre gidip şikayet edeceğini Sutton biliyordu.
Jane was right... sutton knew She was about to go to the principal
Kes şunu yoksa müdüre götürürüm seni.
Stop it, or I'll take you to Principal.
Öyleyse müdürden seni kovmasını isteyeyim.
Then I'll ask the principal to expel you.
Müdür bakıyor.
The principal is watching.
Lexi'nin ailesine müdür yardımcısı olduğun için bir sorumluluk hissettiğini biliyordum.
I knew that you felt a responsibility to Lexi's parents because you are her Vice Principal.
Merhaba, ben Lena Adams, müdür yardımcısıyım.
Hi, I'm Lena Adams, the assistant vice principal.
Müdür ne dedi?
What did the principal say?
Haylee, derhal başkan odasına.
Haylee, Principal's office now.
Duyar duymaz geldim.
I came as soon as the principal called me.
Okul müdürüne yalan söyledin!
You lied to my principal!
Eğer birini şikayet etmek için baştakilerin yanına gideceksen o kişiyi istemediğinden emin olacaksın.
Got that? If you're gonna go to principal's office to complain about somebody, make sure you want that somebody expelled.
Aslında Müdür Skinner başka bir şey hakkında konuşmak için geldim. Kopya!
Actually, Principal Skinner, I'm here to talk about something else... cheating!
Sunnyside'ın müdürüyüm.
I'm the principal of Sunnyside.
Ben'in teyzesi Carmen Brock mu? Sunnyside anaokulunun müdürü olan?
Is Ben's aunt Carmen Brock, principal of Sunnyside preschool?
Aynı zamanda S.H.I.E.L.D. ajanı olan bir lise müdürü.
A high school principal that's also a top level S.H.I.E.L.D. agent.
Bu S.H.I.E.L.D. ajanı Müdür Coulson'dan başkası değil.
None other than acting Principal Coulson,
Sanırım Müdür Coulson bize tam da evimize gitmemizi söyleyecekti, değil mi?
I think Principal Coulson was about to tell us to go home, right?
Müdür Coulson! İyi misiniz?
Principal Coulson!
Burası Müdür Coulson'ın kaçırıldığı yer olmalı.
That must be where Principal Coulson was taken.
Müdür Coulson?
Principal Coulson?
- Müdür Coulson nasıl?
- How's Principal Coulson? - Still out cold.
Anahtarlar ondaydı, o yüzden ofise geri dönmek zorunda kaldı.
He's the principal key holder, so he had to drive back to his offices. There was no alarm.
- Bu herif hademelik yaptığım lisede müdürdü.
- This guy was the principal at the high school where I was doing the janitor thing.
- Müdürün odasında kılıcı çıkarırken kendimi kestim.
I nicked myself back in the principal's office just trying to upholster my weapon.
Müdür tarafından, çok açık bir elbise giydiğim için eve gönderilmiştim.
I got sent home by the principal for wearing a blouse that was too revealing.
Müdür Sylvester.
It's Principal Sylvester.
Geçen sefer müdürün yerini aldığımda mükemmel bir fırsatı boşa harcadım.
Last time I was acting principal, I squandered an opportunity for greatness.
Sadece okulun müdür boşluğunda bu pozisyona getirildim.
I have been given the post of interim principal at this school.
Sonra bir anda lezbiyen okul müdürü de geliyor.
Next thing I know, lesbian principal's in there. I'm fucking turning her out too.
Müdür Sylvester mumları söndürmemizi söyledi.
Principal Sylvester told us the candles have to go.
Benim müdürüm değilsin.
You are not my principal.
Dönüp bir yumruk attım. Müdür bizi ayırdıktan sonra, niye kavga ettiğimizi sordu.
After the principal pulled us apart, he asked why we were fighting.
- Müdür Brown? - Evet.
- Uh, Principal Brown?
Affedersiniz, Müdür Brown.
Uh, excuse me. Principal Brown? Yikes.
Müdür Redmond!
- Principal Redmond! - Oh, hey.
Müdür Redmond senin için yeminli ifade verecek.
You're gonna take Principal Redmond's deposition...
Müdür Redmond gerçekten insanları etkilemeyi başardı.
Principal Redmond knocked it out of the park.
Müdürü yem olarak kullanmayı mı düşünüyorsun?
You plan on using the principal as bait?
Görünüşe göre Müdür Redmond'ı bulmuşsun.
Well, I guess you found Principal Redmond.
Müdür yardımcısı olarak idari meselelerle ilgileniyorum ve bu çocuklar pek dikkatimi çekmemişti.
As vice principal, I deal with conduct issues, anthose two boys weren't even on my radar.
Bununla kocanızı kastediyorsunuz herhalde, "Müdür Yardımcısı".
I assume this refers to your husband, the Vice Principal.
Müdür yardımcısı olan hanginiz, avukat olan hanginiz? Michael Harris.
So, which one of you is the vice principal, and which one of you is the...
Gidip şu müdürle konuşalım.
Let's go talk to this principal.
Kendi telefonuna gönderip hemen müdüre gösterd.
Sent it to his own phone, then showed it to the principal.
Müdür Coulson!
Principal Coulson!
Kertenkele Müdür Coulson'ı ve Harry'yi nereye götürmüş olabilir?
Where would Lizard take Principal Coulson and Harry?
Daha önce ki müdür boşluğunda okulu yönetmiştiniz.
You've led the school before as interim principal, and if all goes well after a few months,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]