Radyoda Çeviri İngilizce
1,430 parallel translation
Onu radyoda duyduk.
We heard her on the radio.
Kalbimdeki radyoda parazit yaratıyor.
It's coming through like static on my heart radio.
Birini seçer ve ben de onu radyoda çalarım.
Then you can pick out a track. And I can dedicate it to you on the air.
Beni radyoda yayınlıyorlar.
They broadcast me out on the radio.
Daha şimdi radyoda söylediler.
- What? They just said it on the radio.
Sen yalnızca radyoda bir sessin, anemisin!
You're just a voice on the radio, anomalous!
Evet biliyorum, radyoda dinledik.
Yeah, I heard it on the radio.
- Onu radyoda duydum.
- I heard him on the radio.
Onu bazen radyoda dinliyorum.
I listen to him on the radio sometimes.
- Radyoda dinledim.
- On the radio.
Radyoda DJ'sin ve body shotu bilmiyor musun?
You're adj, and you don't know what a bodyshot is?
Benim annem senin radyoda dinlettiklerinden on kat daha beter.
My mother is ten times worse than what you've been playing.
Radyoda anonsu duyduğumda, sizin karınız diye düşündüm, ama bu kadın Pathfinder sürüyormuş ve kot giyiyormuş, yani...
When I got the call on the radio, I thought that must have been your wife, but this woman was driving a Pathfinder and wearing jeans, so...
Radyoda yağmur yağacağını söyledi.
The radio says it will rain.
Chancho Aguirre, radyoda.
Chancho Aguirre, on the radio.
- Radyoda söylüyorlardı.
It was on the radio.
Radyoyu seviyorsa, ona bir radyoda iş buluruz.
If he likes the radio, we'll find him a job in a radio.
Radyoda ne yapıyorsam, Belediye Meclisi'nde de aynısını yapacağım.
I'll do at the city council what I did on the radio.
Radyoda çalışıyorlar.
They work at the radio.
Bazen o, radyoda dinlediğiniz bir şarkıcının sesidir.
At times, Satan is the singer of a lurid song... you hear on the radio.
Bir ara radyoda bir programı dinlemekten hoşlanıyor gibiydiler.
Just once they used to like to listen to some programs on the wireless.
Radyoda röportaj yapıyorlar.
They're being interviewed on radio.
10 Ocak 1943 günü, New York Belediye Başkanı Fiorello LaGuardia radyoda, Tesla'yı onurlandırmıştı.
On January 10th 1943, Mayor Fiorello LaGuardia of New York paid tribute to Tesla on the radio.
Radyoda karın 4.000 feet civarında olduğunu bahsediliyordu.
The radio said the snow was at 4,000 feet.
Radyoda çalan şarkıyı dinlediğimi hatırlıyorum.
I remember the song that was playing on the radio.
- Radyoda çaldı, Larry!
- lt was the radio, Larry!
Radyoda çalıyordu!
It was the radio!
Arabayı ben kullanıyordum ve radyoda Aamco reklamı çıktı.
I'm driving the car and this Aamco commercial comes on the radio.
Radyoda Lynyrd Skynyrd çalıyordu.
Lynyrd Skynyrd was on the radio.
Eğer otobüs şoförü odaklanmışsa 45 dakika ama radyoda bir şeyler arıyorsa daha uzun.
Forty minutes if the bus driver's focused... but longer if he's trying to win something on the radio.
Gore istifa etseydi haberlerde ya da radyoda bir şey olmaz mıydı, baba?
Dad, if Gore resigned, how come there was nothing about it on the news or on the radio?
Phonenix'in biraz dışında bir batakhanede bütün geceyi şarkı söyleyip dans ederek kutladık. Ve gecenin sonunda "I Shall Believe" radyoda çalmaya başladı.
We spent the whole night singing and dancing in some dive outside Phoenix, and at the end of the night, "I Shall Believe" came on the radio.
Radyoda bu şarkıyı dinliyordum. O sırada annem gelip bana kilise okulundaki öğretmenimin öldürüldüğünü söyledi.
I was listening to that song when my mother came in and told me that my Sunday-school teacher had been killed.
Radyoda güzel bir Rock'n Roll var.
This is Butane. All clear and ready to rock'n'roll.
Radyoda güzel bir Rock'n Roll var.
- Clear and ready to rock'n'roll!
Ben gençken bu şarkı radyoda hep çalardı.
When that song was out, I used to listen to it on the radio...
- Olayı radyoda duydum.
- l heard it on the radio.
Radyoda yayınlanacak.
It'll be on the radio.
Bu radyoda en son ne zaman çalındı biliyor musun?
Do you knowthe lasttime itwas played on these airwaves?
Ya, güzel kardeşim! Şimdi radyoda Zeki Müren şarkı söylemiyor mu?
Zeki Müren sings on the radio.
Bazen radyoda çalıyorlar ben de dinletmek için koşuyorum fakat bir türlü yetişemiyorum. Ya türkü çok kısadır, ya mezarı çok uzağa yapmışım.
I keep running up here to play it for her on the radio, but either the song is too short or the grave's too far.
En iyi hitler bu radyoda.
This is WBFP, playing all the biggest hits.
Camba yakalandıktan birkaç gün sonra, Che, radyoda Camba ve diğer kaçak Leon'un herşeyi anlattığını duyar.
Some days after Camba was captured, Che hears on the radio... That Camba and another deserter, Leon, have told everything.
Duymadınız mı dün radyoda söylediler?
Oh, you've not heard then? It was on the radio.
Radyoda "Bin Frank" tan sonra dinledim.
I listened on the radio, just after "One Thousand Francs."
Radyoda konuşuyorlar...
Talk on the radio...
Ama radyoda çalışan Lazlow ilgileniyordu.
But radio personality Lazlow did.
Radyoda duydum.
I heard it on the car radio.
- YereI bir radyoda trafik raporu veriyorsun.
Jane, you report traffic congestion on local radio.
Radyoda boşluğa konuşurken hissettiğimden daha gülünç değil.
No more ridiculous than I feel blathering on to no one on the radio.
En son, dostun Hitler vurulduktan sonra radyoda çalındı. Nereden bilebilirim?
Howcould I knowsuch a thing?