Rien Çeviri İngilizce
74 parallel translation
Je ne comprends rien.
Je ne comprends rien.
Elden ne gelir.
J'y peux rien.
- Önemli değil.
- De rien.
Daha fazla düşünme...
Ne pense plus... rien. Stop thinking.
Hiç. Bildirmek istediğiniz bir şey var mı?
Vous n'avez rien a declarer?
Kart.
Rien ne va plus, plus rien.
Bahisler kapandı.
Rien ne va plus.
Burada bir şey yok.
Il n'y a rien.
Bir kabus gördüm.
Ce n'est rien.
Hiçbir şey, niente nada, rien...
- Nothing. Niente. Nada, rien...
Alınmadım, sorun değil.
None taken. Ç ne fit rien.
- De rien...
- De rien...
# Hiç pişmanlık yok #
♪ No regret rien ♪
Alo? Regret Rien.
Hello, the Regret Rien.
O bir "Y voit rien" ( Hiçbir şey göremeyen ).
He's an "Y voit rien."
Ne oldu ki?
Quais m'en plus j'ai rien à m'foutre sur le cul.
- Non, Je Ne Regrette Rien
- Non, Je Ne Regrette Rien
- Bir şey değil.
- De rien.
De rien ( Önemli değil ), Mösyö Renauld.
De rien, Mr. Renauld.
- Sağlığına.
"Ca ne fait rien."
Faydası yok.
Ça ne sert à rien.
Atlattıkları onca şeyden sonra gülebilmeleri çok ilham verici.
It is inspiring to see rien after all they have pierced
Nada, sıfır, boş.
Rien. Nada.
"Rien." yani hiçbir şey.
Rien. Nothing.
Taksi yok, metro yok, stok yok, kafe yok, "rien de rien".
No taxis, no subway, no stores, no cafes, rien de rien.
İhtirassız aşk olmaz.
Sans passion I'amour n'est rien.
Bence, Bayan Blanche katilin kim olduğunu biliyordu. Ama daha önce de en az bir kişiyi öldürmüş olan bir katile şantaj yapmaktan daha tehlikeli bir şey olamaz.
I believe that Mademoiselle Blanche... knew the identity of this killer... but nothing, rien, is more dangerous... than to levy the blackmail on a person... who has killed at least once.
- Rica ederim. Sizin için de heyecan geri geldi, değil mi bayan?
Oh, de rien... and you, mademoiselle... the challenge, it has returned, non?
- Buyur.
- De rien.
İyi ettiniz, bayan.
De rien, mademoiselle, de rien.
Kesinlikle endişelenmenize gerek yok.
Ne vous inquiétez de rien.
- Rica ederim.
It's very good of you, I'm sure, to come down here and help us. De rien.
Bir şey yok.
Ce n'est rien.
Cassetti'nin saat yarımda hayatta olduğunu biliyoruz, çünkü Michel'le konuşmuş ve "Bir şey yok." demişti. - Hayır.
Well, we know Cassetti was alive at half past 12 : 00 because he called out to Michel, "Ce n'est rien."
- Bir şey yok.
Ce n'est rien.
Ne bileyim ya.
Je ne sais rien, putain. ( Fuck, I don't know anything )
"Je ne regrette rien."
[SPEAKS IN FRENCH]
Fransa'da bir deyim var - et ceux qui ne font rien ne se trompent jamais.
In France, we have an expression- - et ceux qui ne font rien ne se trompent jamais.
Hiçbir şey, herhangi bir şey, hiç, sıfır.
Nil. Zilch. Rien.
-... teşekkür ederim.
Thank you. De rien.
Hiçbir şey bilmiyorsun.
Oh, tu comprends rien.
Şey, bayım.
De rien, monsieur.
Yapmanız gereken şey, madam, Ve size şiddetle tavsiye edebileceğim şey, hiçbişeydir, rien.
The thing that you should do, madame, and this I advise you to do most strenuously, is nothing, rien.
Önemliğ değilğ.
De rien.
Hayır, yeter artık, hayır!
♪ No regret rien ♪
- Rica ederim.
- De rien.
Rica ederim.
De rien.
- Rica ederim.
- De rien
Vaay! " Peter Pan'in sevilmediği kısma geldi.
Whoa! ( "Non, Je Ne Regrette Rien" by Edith Piaf playing ) ♪
Evet...
Yeah, Rien Poortvliet just called.
Rien Poortvliet aradı, ona poz vermeni istiyor.
He wants you to pose for him.