English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Sen verdin

Sen verdin Çeviri İngilizce

2,747 parallel translation
O tuğlayı da bana sen verdin.
Thank you for handing me that brick, J.
Evet, kazanırsın çünkü onları kendine sen verdin!
Yes, you do, because you gave them to yourself!
Uyuşturucu, her şeyimi sen verdin.
Dope, you gave me everything
- Bana bu görevi sen verdin, Bhaskaran.
- You gave me this assignment, Bhaskaran.
Ryan diye bir adamla işi astı, sen de izin mi verdin?
So she's playing hooky with this Ryan guy, and- - and you're just letting her?
Onca alıştırma üstüne saatlerini bu işe verdin. Konu alışverişse, kimse senin eline su dökemez. Sen de biliyorsun, bebeğim.
All the training, the hours of dedication... there's not a soul alive who can touch you when it comes to shopping, and, baby, you know it.
Ona sen mi verdin?
Did you give it to him?
Ana gömülmeden önce birşey verdin mi sen ona?
Ana did you give something to the dead before she was buried?
Ben raporu imzaladım, sen de mahkemede ifade verdin.
I signed off on it, and you testified to it in court.
Ne verdin sen bana az önce?
What did you just give me?
O kalleşin bunu söylemesine izin mi verdin sen de?
And you let that prick say that?
Ameliyat mı? Fakat niye sen borç verdin?
Why would you lend him money though?
Ama sen, kızım için rapor verdin.
But in the report you blamed my girl.
Fikir benimdi, sen sadece ilham verdin.
Spot is my. You only given my inspiration.
Ya sen? Bu evde yaşama yetkisini kendine sen mi verdin?
Then you, are you entitled to live in this house?
Sen öğüt verdin bana. Ben de tuttum öğüdünü.
You advised me to do it and I obliged.
Sen akıl verdin Maria'ya!
You made her do it.
Sen ona benim veremeyeceğim bir hayat verdin.
You gave her a life I no longer could.
Sen de o zaman ipleri koparmaya karar verdin.
So that's when you decided to cut the strings.
Peki sen ona ne verdin?
What have you ever given him?
Sen flip-flop için izin verdin.
You are allowed to flip-flop.
# Ve sen bana acı verdin.
♪ And you bring me pain
Sen bize umut verdin.
You give us hope.
Mesela, şu an sen bana ilham verdin.
Hey, you just gave me an idea!
Bu fikri sen mi verdin?
You've given it any thought?
No verdin sen dostum, geri elbiselerini koydu?
No. Why'd you put her clothes back on, dude?
Sen bana ilham verdin, ilk kez kendim için bir şey yapmam için beni motive ettin.
You inspired me, you motivated me to do something for myself for the first time.
Şimdi, bir sebepten ötürü, sen şuradaki karmaşanın içine dalmaya karar verdin.
Now, for some reason, you decided to paddle straight out into that mess.
Sen zaten bana son şansımı verdin.
He already gave me my last chance.
Sen bir karar verdin, buna saygı duyuyorum.
You made a choice, I respect that.
Sen kafese birlikte girdiğin adamların yüzde doksanından daha iyisin. Sen ise sanki kum torbasıymışsın gibi sana vurmalarına izin verdin.
You're a better fighter than 90 % of the guys you go in the cage with, but you just let'em pound on ya like you're a side of beef.
- Sen ne cevap verdin?
And how did you respond?
Ne dedin? Julie'ye sen izin verdin, değil mi?
You've let Julie run off to Melbourne, haven't you?
Belki de onu sen onlara verdin!
They took her. Or perhaps you gave her to them!
Prithviji, sen beni is verdin.
Prithviji, I'm working for you.
Bana Kral'ın kızını getir dedim ama sen kızın, küçük parmaklarının arasından kaçmasına izin verdin.
Bring me the King's daughter, and you let her slip right through your tiny little fingers.
Onlara bu evi sen mi verdin?
So do you lend them this house?
Adım Macon, ve sen bana yarın geleceğine söz verdin
I'm Macon, and you just made me a promise.
Bileziği Brook'a sen mi verdin?
Did you give Brook this bracelet?
Şimdi, sen söz verdin Kızmayacaksın diye, tamam mı?
Now, you promised you wouldn't get mad, okay?
Babi amca, sen Pete pusula karşılığında ne verdin?
Uncle Babi, what did you trade Pete for compass?
Sen karar verdin mi?
What do you choose?
Ayrılmaya sen karar verdin.
You decided to leave.
İstediğim her şeyi verdin bana sen.
You've given me everything I want. Hey.
Bana söz verdin sen.
And you made me promise.
Kilo mu verdin sen?
You too. You lose weight?
Sen neden sipariş verdin ki?
What did you order?
- Bunu ona sen mi verdin?
Did you give him this? No, no.
Sen kararını verdin, şimdi bırak ben de kendiminkini vereyim.
you made your decision, now let me take my.
Sen yokken gördüklerini veya duyduklarını kontrol edebilmeleri için, onlara gerekeni verdin mi?
What is ingrained in them when you are not around to control what they see or what they hear?
Çünkü sen ona ilham verdin.
INSPIRATION.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]