Sevinmedin mi Çeviri İngilizce
272 parallel translation
Beni bulduğuna sevinmedin mi?
Aren't you pleased you've found me?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Aren't you glad to see me?
Anne, beni gördüğüne sevinmedin mi?
Mom, ain't you glad to see me?
- Çok sevinmedin mi?
- Aren't you terribly happy?
Babanın seni burada bulduğuna sevinmedin mi?
Aren't you glad your dad found you here?
- Sen de sevinmedin mi?
- Aren't you glad?
Sevinmedin mi?
Aren't you pleased?
Sevinmedin mi?
Aren't you happy?
- Sevinmedin mi?
Aren't you happy?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Aren't you glad to see me?
Geldiğine sevinmedin mi?
Aren't you glad you came?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Ain't you glad to see me?
Sevinmedin mi?
No congratulations?
Buna sevinmedin mi?
Aren't you happy?
- Aptal olmadığına sevinmedin mi?
- Aren't you glad you're not a fool?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi? - Sevindim, ama.. Bu konuşmayı iş yerinede yapmanın benim için ne kadar zor olduğunu..
Yes, of course I do but... you must realize... how difficult it is... during working hours.
Bu sabah beni gördüğüne sevinmedin mi cheri?
You are not glad to see me this morning, chéri?
- Sevinmedin mi? - Tabi, çok sevindim tabi.
Aren't you happy?
Gebereceğim işte, sevinmedin mi?
I'll die, aren't you happy?
Sevinmedin mi?
Aren't you glad?
Bizi gördüğüne sevinmedin mi?
Aren't you glad to see us?
Sevinmedin mi?
Unhappy?
Beni gördüğüme sevinmedin mi?
Are you happy to see me?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Glad to see me?
Beni gördüğüne sevinmedin mi baba?
Aren't you pleased to see me?
Beklediğine sevinmedin mi?
So aren't you glad you waited?
Sen de sevinmedin mi?
Aren't you excited?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
You're not glad to see me?
Pazar akşam yemeğine geldiğine sevinmedin mi?
Aren't you glad you came for Sunday dinner now?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Are you are not happy to see me?
Ne oldu? Sevinmedin mi?
Just wait until he's in with them,
Öldürülmesine hiç sevinmedin mi?
Come on, aren't you sort of glad he got it, huh? Sort of?
Hey, beni gördüğüne sevinmedin mi tatlım?
Ain't you happy to see me, sugar?
Kral işini geri aldığına sevinmedin mi?
Aren't you glad you got your job back as king?
Sevinmedin mi?
Are you excited? Yeah.
- Beni gördüğüne sevinmedin mi yani? - Tabii ki, sevindim.
Aren't you happy to see me again?
Beni gördügüne sevinmedin mi?
Aren't you happy to see me?
Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?
Aren't you glad to see me?
Beni gördügüne sevinmedin mi?
Aren't you glad to see me?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Aren't you happy to see me?
Sevinmedin mi?
Happy?
Arkadaşını gördüğüne sevinmedin mi?
You're not pleased to see your friend?
Sevinmedin mi?
Are not you glad?
- Peki sen, sevinmedin mi?
- And you, too, I hope?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
You happy to see me?
Oturduğum yeri gördüğüne sevinmedin mi?
Not happy to see where I live?
Onu vurmadığımıza sevinmedin mi?
Now, aren't you glad we didn't shoot her?
Lisa, beni gördüğüne sevinmedin mi?
Lisa, aren't you happy to see me?
- Burada olduğuma sevinmedin mi?
- Aren't you glad I'm here?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
You glad to see me?
Burada olduğuma sevinmedin mi?
What do you want?