Sormayı unuttum Çeviri İngilizce
213 parallel translation
Bu Bay.. Adınızı sormayı unuttum.
This is Mr.- l forgot to ask your name.
- Sormayı unuttum. Neden?
- I forgot to ask him.
Horace Amca, nasıl olduğunu sormayı unuttum.
Uncle Horace, forgot to ask you how you're feeling.
Sormayı unuttum, bugün bir şey buldunuz mu?
I forgot to ask : Did you find out anything today?
Sormayı unuttum, bunun son dövüşüm olduğunu duyduğunda annem ne dedi?
Say, I meant to ask you... What did the old lady say when I told you this was my last fight?
Sormayı unuttum.
I forgot to ask you.
Sormayı unuttum, seninle tekrar karşılaştığım için çok heyecanlandım.
I forgot to ask you, I've been so excited over meeting'you again :
Sormayı unuttum.
I forgot to ask.
Bir şey sormayı unuttum. Hana-ogi dilimizi konuşabiliyor mu?
Does this Hana-ogi speak any English?
Ona sormayı unuttum.
I forgot to ask him.
İsimleriniz sormayı unuttum.
I forgot to ask your names.
Katınızı sormayı unuttum...
I forgot to ask you your floor...
Sormayı unuttum.
I neglected to ask him.
Sormayı unuttum.
I didn't offer you one.
Sormayı unuttum
I forgot to ask you
Soyadını sormayı unuttum.
I forgot to ask her last name.
Ah, sormayı unuttum.
Oh, yes, I forgot to ask you...
Sormayı unuttum. Adın ne senin ve hesabı neden ödeyemedin?
I forgot to ask you what your name is and why you couldn't pay for your meal.
Sormayı unuttum, annemin odasıyla ilgili bir gelişme var mı?
I forgot to ask, any news on a room for my mother?
Temin sormayı unuttum
I forgot to ask something
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Sormayı unuttum Senin adın ne?
That reminds me, I never got your name.
Sormayı unuttum.
I forgot.
- Onu sormayı unuttum.
- l forgot to ask.
Zeytinleri sormayı unuttum.
I forgot to ask him about the olives.
Bu arada, sormayı unuttum....
By the way, I didn't ask, uh...
Daha önce sormayı unuttum.
I forgot to ask you before.
Size sormayı unuttum.
I forgot to ask.
Geçen gelişimde size bir şey sormayı unuttum.
[Clicking tongue] You know, the last time I was here, I forgot to ask the question, too.
Sormayı unuttum çünkü bu soruyu'pilot'başlığı altına not almışım.
You know, the reason I think I forgot was because it was filed under "pilot."
Sormayı unuttum ; son günlerde karın nasıl?
I forgot to ask you, how's your wife feeling lately?
- Adını sormayı unuttum.
- Forgot to ask.
Sormayı unuttum, bekarlığa veda partin nasıldı? Sıradan.
I forgot to ask, how was your bachelor party?
Bu kadar sevinmeme rağmen, Sormayı unuttum- -
Ohh...
Bir şey sormayı unuttum.
I forgot to ask you something.
Kusura bakmayın, sormayı unuttum.
Forgive me, I forgot to ask you.
- Sormayı unuttum.
Oh, I forgot to ask.
Don Cleveland bana, Johnny'nin Delta Limanında teknesi olduğunu söylediğinde,... teknenin adını sormayı unuttum.
When Don Cleveland told me Johnny had a boat on the Delta Marina, I forgot to ask the name of it.
Onu sormayı unuttum.
I forgot to tell her.
Siktir.WalMart'a sormayı unuttum.
Shit, I forgot to ask WalMart.
Sana sormayı unuttum.
Listen, I almost forgot to ask you.
Sormayı unuttum.
- I forgot to ask.
Ha, kardeş. Ben senin adını sormayı unuttum.
I forget to ask your name.
Hey, sormayı unuttum, Andy'le randevun nasıl geçti?
Hey, I forgot to ask, how was your date with Andy?
Pero, size sormayı unuttum.
Pero, I forgot to ask.
Robaxin ile alıp alamayacağını sormayı unuttum.
I forgot to ask if it's all right to take with Robaxin.
ben sana sormayı unuttum o gün lokantada..... ne oldu?
Prem, I forgot to ask you. That day at the restaurant... weren't you about to propose to that girl? What happened?
Rolün ne olduğunu sormayı unuttum.
I forgot to ask what the part was.
Rohit, birbirimize her konuyu anlattık. Bir şey hariç. Belki sen sormayı, ben de söylemeyi unuttum.
Rohit, we've told each other about everything... except one thing... that you perhaps forgot to ask... and I forgot to tell you
Afedersin, Greg. Sormayı unuttum da,
- Sorry, Greg.
Sormayı unuttum.
Alguna position in particular?
Yahu sormayı unuttum.
I forgot to ask.