Unuttum bile Çeviri İngilizce
321 parallel translation
Çoktan unuttum bile.
I've forgotten it already.
Ben unuttum bile.
I've forgotten it.
Hayır, onu unuttum bile.
Oh, no, that's all forgotten.
Bilmiyorum, unuttum bile.
I don't remember what it was.
Unuttum bile.
I've forgotten it.
Ben çoktan unuttum bile.
I'd already forgotten about it.
Onu çoktan unuttum bile.
Oh, I've forgotten about him.
Onu unuttum bile.
Oh, I've forgotten about her already.
Unuttum bile.
It's forgot.
O sadece ihtiyacım olduğunda ihtiyaç duyduğum şeyi aldığım birisi gerisini unuttum bile.
He's only a man from whom I buy what I need when I need it... the rest is forgotten.
Onu unuttum bile.
I've forgotten him.
Neye benzediğini unuttum bile!
Sometimes I don't remember the way you are.
Söylediklerini unuttum bile.
Listening to your voice.
Renee, senden özür - Unuttum bile.
Renee, I'd like to apologize - Forgotten.
- Unuttum bile. - İşin rast gelsin Blair...
I'll bring you some game.
Kesinlikle hayır, unuttum bile orayı.
Oh, no. All that seems very far away.
Evet, unuttum bile zaten!
Yes, I already forgot!
şimdiden unuttum bile.
I already have done.
Burada seni gördüğümü unuttum bile, tamam mı?
I have already forgotten I ever saw you here, all right?
- Unuttum bile.
- I decided to forget it.
- Ben hepsini unuttum bile.
- I've forgotten all about it.
Buraya niye geldiğimizi unuttum bile.
I lost touch why we even came down here.
- Unuttum bile.
- I forgot already.
Adını unuttum bile.
I already forgot his name.
Onu unuttum bile!
Don't worry
Nasıl bir yer olduğunu bile unuttum.
I've almost forgotten what the old place looks like.
Nası rahatlanır onu bile unuttum.
I've almost forgotten how to relax.
O zamanlar ingilizceyi bile unuttum.
I nearly forgot the English language in that time.
Unuttum, gitti bile.
Why, I wouldn't give it another thought.
Neye benzediğini unuttum bile!
I don't even know what you look like anymore!
Neye benzediklerini bile unuttum.
I've forgotten what they look like.
Ben mi? Tadını bile unuttum.
I HAD TO SHARE YOU WITH A BOTTLE.
- Unuttum gitti bile.
I should explain myself to you, Admiral.
Senin için her şeyi unuttum. Hayatımın aşkı bile umrumda değil.
For you, I forgot everything, even the love of my life.
Nasıl göründüğünü bile unuttum.
I've forgotten even how you look.
Biliyor musun, sesini bile unuttum.
You know, I've forgotten her voice.
Ben nasıl hecelendiğini bile unuttum.
I forgot how to spell the name.
- Tadını bile unuttum.
- I forgot what it tastes like.
Adamın nasıl bir yüzü olduğunu bile unuttum.
I don't. You know, I don't even remember what the man I
Nereliyim onu bile unuttum
I'm not sure where I am from
Nerede tanıştığımızı bile unuttum.
I've forgotten where I met him.
Evet, ben de neredeyse unuttum, doğduğum yeri bile.
Yes, I have almost forgotten... where I was born, also.
Gerçekte, bu karışıklıkta, ben bile unuttum.
To tell you the truth, I forgot myself, in all this excitement.
Neye benzediğini bile unuttum.
I can't even remember what's it like.
Başta niye flüt istediğimi bile unuttum.
I can't remember why I ever wanted a flute.
Unuttum, bile.
I got over that.
Aslında bana yaptıklarınızı çoktan unuttum bile.
How many years have been passed?
Ben unuttum bile.
I've already forgotten it.
Ben ne hakkında konuştuğumuzu bile unuttum Koç.
I can't even remember what we were talking about.
Umutsuzluğu bile unuttum.
I forgot the desperation.
Hakkında bir şeyler duyduysam bile çoktan unuttum.
If I've heard about him, I've already forgotten it.
bile 28
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
bilemedim 29
bilerek yapmadım 25
bilemiyorum ki 20
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
bilemedim 29
bilerek yapmadım 25
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27
biletler lütfen 39
unuttum 486
unuttun 26
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27
biletler lütfen 39
unuttum 486
unuttun 26