Soruşturma Çeviri İngilizce
6,235 parallel translation
Bir iç soruşturma olacaktır ve bütün eski baskınlarına bakıp 20 yıldır bir hırsız olduğunu anlayacaklar.
And there will be an internal investigation, and they'll look into all of your old busts and realize that you have been a thief for 20 years.
Eğer soruşturma açılırsa ölü şeyleri kesip biçmeli bir hobi oldukça tuhaf bir görüntü oluşturacaktır.
And if we get investigated, then having a hobby that involves cutting up dead things is gonna look pretty weird.
Soruşturma kapandı.
I mean, the investigation's closed.
Bu iç soruşturma olduğundan beri ne yapacağını Büro söyleyecek.
Since this is a domestic investigation, the Bureau will have final say on what you do.
İki gün soruşturma için uzun bir zaman.
Well, two days is a long time in an investigation.
Bu devam eden bir soruşturma.
Well, it's an ongoing investigation.
- Sana imzalayacağın belgeler yolluyorum resmi bir soruşturma başlatmak için.
- I'm sending you some documents to sign in order to open up an official investigation.
Bak, hem bir soruşturma başlatıp, seni hedef alanı bulup ve aynı zamanda seni koruyamam!
Look, I can't conduct an investigation into whoever's targeting you and keep you safe from them at the same time!
Yaptığınız şeye hayranım, efendim. CIA'e soruşturma açıyorsunuz.
I admire what you're doing, ma'am, opening up an investigation into the CIA.
Tek seferde tek soruşturma.
One line of inquiry at a time.
- Bir soruşturma olacak.
There'll be an inquest.
Davadan vazgeçmeye ikna olabilirim. Yastıklarımı çalan kişiyi bulmak için soruşturma açmanız kaydıyla tabii ki.
I might be persuaded to drop my suit should an internal inquiry discover who stole my pillows.
Altı dava, üç hesap denetimi ve Missouri Eyaleti tarafından Della's Diets'a bir kriminal soruşturma.
Six lawsuits, three audits, one criminal investigation by the state of Missouri into Della's Diets.
Savcılık yine de sana bizimle birlikte soruşturma yapma izni vermez.
The DA's still not gonna let you investigate with us.
Gördüğün dedektiflik lisansı müşterim adına bana bu davayı soruşturma yetkisi veriyor.
You see, as a licensed PI, I'm legally entitled to investigate this case on behalf of my client. Ah.
- Bu soruşturma da öyle, sen kusura bakma.
I'm sorry, so is this investigation. BECKETT :
Bak, soruşturma yapılıyor.
Look, there will be an investigation.
Ruslan'a, Dışişleri Bakanlığının soruşturma fikrine açık olduğunu söylemişsin.
You told Ruslan the State Department was open to the idea of an inquiry.
Eğer soruşturma için istiyorsanız, buyrun alın.
If you need it for your investigation, by all means, take it.
Bir soruşturma nasıl yürütülür, biliyorum.
I know how to conduct an investigation.
Soruşturma nasıl gidiyor?
- How is your investigation coming?
Ve soruşturma başladığında onu hemen taburcu ettiniz.
And when we started inquiring..
Hükümetin devam eden bir soruşturma hakkında yorum yapması uygun olmaz.
It would be inappropriate for the administration to comment on an ongoing investigation.
Tek yapabileceğiniz uzun sürecek bir soruşturma açmak bu da sonunda benim sözüme karşı sizinki olacak.
All you could do is start a long, protracted dismissal hearing, which would rely on your word against mine.
- Bu kızın tüm soruşturma raporlarını istiyorum.
And listen, I want a complete investigation report of that girl.
- Yasadışı soruşturma yürütmekten tutuklusunuz!
I'll arrest you for illegal investigation.
Ajan Gaad, bu soruşturma yüzünden çok büyük bir baskı altında.
Agent Gaad is under so much pressure with this investigation.
Uzun bir soruşturma boyunca Martha kendini tutabilir mi sence?
Do you think Martha can keep it together during a long investigation?
Onlar bunun bir federal soruşturma olduğunun farkına varacak. ve elimizde 2 ceset var.
They do realize this is a federal investigation and we already have two dead.
Soruşturma olmayacak.
There's not going to be an investigation.
Peki ya sizin işiniz nedir? Şu soruşturma şeysini bir kenara bırakacak olursak.
What's yours, with this grilling?
Kundakçılık Soruşturma araştırıyor.
Arson Investigation are looking into it.
Soruşturma olmadı ve 84 kişi hayatını kaybederken birileri ceplerini doldurdu.
And while no one was prosecuted, clearly a group of men lined their pockets while 84 others lost their lives.
Yani, soruşturma açısından.
I mean, you know, for the investigation.
Eğer ben olmasaydım bugün hakkında soruşturma açılacaktı.
If it weren't for me, you would have been indicted today.
Bir soruşturma olacak.
Well, there'll be an investigation.
Ve bu soruşturma haftlarca sürebilir bu da demek oluyor ki üniversiteden uzaklaştırılırsınız.
And this investigation could take weeks, which means it's most likely that you will fail out of college.
Bir soruşturma var.
There's an inquest.
- Hayır, soruşturma yok.
There is.
Bir soruşturma açılacak.
There will be an investigation.
Kocan için bir soruşturma başlattım, ve,
I made that inquiry regarding your husband, and, um,
Devam eden bir soruşturma ile ilgili bilgi alıyordum.
I'm just getting a debriefing from an ongoing...
En iyi soruşturma ekibiyle birlikte bu davada adaletin yerini bulması için çalışıyoruz.
We're putting the best investigative team together to ensure that this case is brought to justice.
Soruşturma ekibinden üç kişi Olimpiyatların olduğu Sochi'ye gönderiliyor.
Three from the investigative team are being sent over to Sochi to cover the Olympics.
Soruşturma ekibindeki üç muhabirin görev almasının fazla olduğunu düşünmüyor musunuz?
Don't you think assigning three of our best investigative reporters is too much?
Soruşturma ekibinin de Olimpiyatlar için kayıtlar toplaması gerek.
The investigative team has to do some coverage of the Olympics, too.
Soruşturma ekibini Olimpiyatlardan al ve patlama davasına odaklanın.
Pull the investigative team from the Olympics and focus on the fire explosion case.
YGN'nin ilk haberinden sonra savcılık ofisi tam bir soruşturma başlattı.
After YGN's initial report, the prosecution office is now in full investigative mode.
Oğlunuza olan sevginiz herkes tarafından gayet iyi biliniyor. Bu durumu soruşturma süresince kendi lehinize mi kullanmaya çalışıyorsunuz?
Your love and dedication to your son is very well known to everyone so are you trying to use that knowledge to your advantage during this investigation?
Birincisi soruşturma süresince polisle işbirliği yapacağı.
One. That she will give her full cooperation to the police during this investigation.
Soruşturma süresince polisle işbirliği yapacağım. Ve neden olduğum sorunlar yüzünden özür dilerim.
That you'll give your full cooperation to the police during this investigation and that you're sorry for all the grievances that you've caused.