Tavsan Çeviri İngilizce
6,770 parallel translation
Mesela Mart Tavşanı gibi.
You know, like the March Hare.
Bok tavşanının mı onu bıraktığını düşünseydim yani?
Was I supposed to think the poop bunny left them?
- Skynet. - Hayır, tavşan deliğine bir kez daha düşmeyeceğim.
No, I am not going down this rabbit hole again.
Tavşan!
Rabbit!
Tavşan.Yolculuğa çıkmalıyız.
Rabbit. We need to take a trip.
Tavşan, kaç!
Rabbit, go!
Ben Tavşan'ı alacağım ve toplayabildiğim kadar asker toplayacağım.
I'll take the Rabbit, and I'll gather as many soldiers as I can.
Tavşan?
Rabbit?
Mükemmel zamanlama, Tavşan.
Perfect timing, Rabbit.
Sana teşekkür etmek istiyorum, Tavşan yardımların için ama en çok da beni Harikalar Diyarı'na götürdüğün için.
I want to thank you, Rabbit, for your help, but mostly... for bringing me to Wonderland in the first place.
Ve Tavşan dostları ile birlikte ülkeyi tekrar harikalarla doldurdular.
"And, together, with their rabbit friends," "they filled the land with wonder once again."
- Seksi tavşan olmuştum.
I was a sexy bunny.
- Playboy tavşanı mı?
Playboy bunny?
- Eskiden evde tavşanım vardı.
I used to have a pet rabbit.
- Tavşan öldü.
- Rabbit's dead.
- Muhtemelen tavşanın kabahatidir.
It was probably just a faulty rabbit. Good morning.
- Günaydın. - Tavşan öldü.
Rabbit's dead.
Aslında ölü tavşan Gavin'i dert ettiğin falan yok.
Like, you don't actually care about Gavin the dead rabbit.
- Tavşanımı öldürdün.
What? You killed my rabbit.
Tavşan Paradont.
It's a Paradont rabbit.
Bak Rosalie, bir tavşan.
Look Rosalie, a rabbit.
- Tavşanım acıktı, Henry.
- My rabbit is hungry, Henry.
O Koca Aslan. Bana bu tavşanı verdi.
That's Top Lion, he gave me this rabbit.
Bay Tavşan'ın kimliğini içeren bir belge.
It's a document containing the identity of Mr. Rabbit.
Bak, bir tavşan.
Look, it's a rabbit.
Tavşanı sevdin mi? Sevdin mi?
Do you like the rabbit?
Tavşan varmış.
It's a rabbit.
Tavşanı sevdin mi? Sevdin mi onu?
Do you like the rabbit?
Bay Tavşan'ın kimliği.
The identity of Mr. Rabbit.
Bence neden peri masallarını bu kadar çok seviyorsun biliyor musun tavşanım?
So, you know why I think you like fairy tales so much, bunny rabbit?
Sizin ofisinizin genişliği de tavşan deliği kadar mı, Dr. Franklin?
And are your offices also the size of a rabbit hutch, Dr. Franklin?
Tavşan da görmedim, Geckoları da.
Well, no rabbits, no Geckos.
Milyarlarca tavşanın olacak.
You're gonna have a billion rabbits.
Pırasa, safran ve tavşan.
Leeks, saffron and rabbit.
Çaresizliğe düştüm, gizli kitabı karıştırdım ve tavşanımı yedim.
I got desperate and I tried occult books and I ate my rabbit.
Kedi beyinlerinde soy hücreleri var ve tavşan barsaklarında, yumurtalıklarında.
There's stem cells in cat brains and rabbit intestines, testicles.
Tavşan gibisiniz.
You're like rabbits in here. No, it's oh, no.
O takımın içine pek çok tavşan tıkmışlığım var.
Let's just say I stuffed a lot of bunnies in that suit.
Gerçek tavşan, Ted.
Actual bunnies, Ted.
Tabii bu takımı bir kez Playboy partisinde giymiştim ve o takımın içine pek çok tavşan tıkmışlığım var diyelim.
Though, I did once wear it to the Playboy holiday party and, uh... Let's just say I stuffed a lot of Bunnies in that suit.
bir tavşan hakkında bir hikaye anlatmak isterim.
The rabbit's a metaphor.
Tavşan burada bir benzetme.
For a slave.
Bu doğru değil, yumuşak tavşan.
Hmm.
Dr. Seuss, Tavşan Peter...
Dr. Seuss, Peter Rabbit...
Uh... Tavşan seviyesine nasıl geçtik sanıyorsunuz?
Uh... how do you think we unlocked the bunny level?
Tavşan seviyesi!
Bunny level!
Tavşan ölmüş, ölü tavşan var çünkü olmuş boom!
Goes the bunny'cause the bunny goes boom!
Tavşan deliğinden yuvarlandım ve sert düştüm.
I fell down the rabbit hole, and I fell hard.
Su kanla kırmızıya bulanmıştı. Kan, tavuk kestiğinden ya da tavşan derisi yüzdüğünden olmuş olabilir.
Blood that may have come from slaughtering a chicken, skinning a rabbit.
Tıpkı Haringey'deki tavşan gibi gidecek.
He'll be off like the hare at Haringey.
Graham'ın yeniden seçilmesi için Douglas'ın şapkadan tavşan çıkarması gerekti.
Douglas had to pull a rabbit out of a hat to get Graham re-elected.