Tema Çeviri İngilizce
520 parallel translation
California'da bir tema parkı vardır.
There's a theme park in California.
Tam burada tema müziği girer.
I'm going right into a theme song here.
"Cheka tema..." Yerel bir şarkı olmalı.
"Cheka tema..." It must be native music
Borular çalmaya başlayınca onu tema olarak kullandılar
And when a horn gave a scream They took it as a theme
İşte kullanacağımız tema.
Here is our theme.
Ayrıca bu tema da uygun değil. Adem'le Havva yani.
Furthermore, "Adam and Eve" is not a suitable topic.
Hünerli ellerine lâyık şöyle asil bir tema.
Some noble subject worthy of your hand.
Buradaki tema "Cinsellik ve Parçalanma".
Here the theme is "Sexuality and the Break."
Bu gece boyunca tema parçamızı dinleyelim.
Let's hear our theme all the way through tonight.
Tema parçası mı? - Kim aradı?
Who called?
Kalmak istiyenler için bir tema var :
For those who do not want to leave of tradition, another topic...
Çok güzel bir tema.
A beautiful theme.
- Tema haline geliyor Almanya'da.
Theme. Theme of modern poetry here in germany.
Edvard Munch ilk gravürüne başlar. Önceki yıl tuvalinde yakaladığı tema...
Edvard Munch begins his first engraving the theme which he captured the prior year on his canvas
Şimdi bir tema ortaya çıkıyor.
Now, a theme emerges,
Çiftlerin birbirlerini görmediği Yaşam Dansı adında ana bir tema resmedecekti.
He is to paint a major theme, The Dance of Life in which the couples do not see each other,
Bu konuda birkaç komik hikaye duydum, dostum.
Am auzit câteva anecdote pe tema asta.
Bu da bizim tema müziğimiz oldu.
And this became our theme song.
Ölüm bitmeyen bir tema.
Death is inexhaustible.
Sex Pistols ve Sid Vicious'dan beri "kötülük" popüler bir tema.
Even since Sex Pistols and late Sid Vicious evil became popular trend.
- Peki ya asıl tema?
- What about the underlying theme?
Bir adamın, çalınan arabasını geri almak için umutsuzca çabaladığı tema.
Which one? Well, the underlying theme of a man desperately trying to recover his stolen car.
Golf sahası için bir tema düşünmeliyiz.
I was thinking about it at work. We need a theme for the golf course.
Dan ile senin paranızı birazcık bile kullanamayıp Aurora'daki tema moteline gidememiz çok kötü.
IT'S A SHAME YOU AND DAN CAN'T TAKE A LITTLE BIT OF THAT MONEY AND GO DOWN TO THAT THEME MOTEL IN AURORA.
Şatoyu bir tema parkına mı çevireceksiniz?
Turning the castle into a theme park?
Tema müziğim.
That's my theme music.
Benim tema müziğim.
That's my theme music.
Ama keşke daha kolay bir tema seçseydin Süper Jet Dinozor Neşeli Maymunlar'a göre.
- Lisa ] Yeah. Yeah! - Yeah?
Artık pek az hırsız kariyerleri için bir tema bulmaya zahmet ediyor.
Very few crooks go to the trouble to come up with a theme for their careers anymore.
Evet ama genç Angelique'in, yani Lori Craven'ın tanıtılmasıyla, bir üçgen yaratarak, aktüel bir tema üzerinde çalışma fırsatını bulduk.
Yes, but with the introduction of the youthful Angelique... Lori Craven, we have created a triangle.
Lassie'nin tema müziği olmaz.
Oh, not the theme to Lassie.
Bence çalışmalarındaki bu tema her yerde var olan bir şey.
And I think this theme in his work is omnipresent.
" Tema :.
" Theme :
Tamamıyla yeni ve şaşırtıcı bir tema, Kuzey resminin o dönemi için inanılmaz cüretkâr bir çağdaşlığı yansıtıyordu.
An entirely new and surprising theme, which, in Northern painting of that time, was of an incredibly audacious modernism.
İki Harvard öğrencisi için derin tema.
That's very profound for Harvard students.
- Şu tema parklarını inşa eden adam mı?
- The guy who builds those theme parks?
Etrafta Mr. Freeze'i kaçırabilecek bir tema parkı treni göremiyorum.
I don't see why a theme-park mogul would kidnap Mr. Freeze.
Çoğu kişi Oceana'nın sadece başka bir tema parkı olduğunu düşünüyor ama biz fazlasını biliyoruz.
Now, while most folks believe Oceana's just another theme park we know better.
Yıllık için bir tema seçildi.
So they picked a theme, for yearbook.
Berbat bir tema.
That's a pathetic theme.
Onun en güçlü filmleri birkaç tema ve karakter etrafında döner.
Get back where you belong. His strongest films were variations ona few themes and characters.
Fritz Lang'in en sevdiği tema buydu, gerçekliğin bir kâbusa dönüşmesi.
- Her husband turned up. I "m free. This was Fritz Lang" s favorite plot :
Önce bir tema bulmalıyız.
First, we have to find a theme.
Anladığım kadarıyla tema "Aşkın Olduğu Yer" di.
As I understood it, the theme is supposed to be "Where Love Resides."
- Tema mı?
- Theme?
Tek istediğim şey programına birazcık "tema" katmaktı.
All I wanted, all I wanted was a lousy little theme show.
Al sana bir tema : "İçeri gelin, haşlanmış et gibi yaşayın!"
Here's a theme : "Come on in, live like bacon!"
Shakespeare'in gerçekten de önemli olmasının nedeni Talmud'da da bulunan bir tema...
The reason why Shakespeare is really important is because, in the Talmudic theme...
Tema müziğini gir.
Cue theme music.
- Tema.
Was is der deutsches entwicklungsbund...
Tema bu oldu.
That's the theme.