Tüfekler Çeviri İngilizce
372 parallel translation
Şu makineli tüfekler konusunda ne yapacağız? Ne yapabiliriz ki?
- What will we do about them guns?
Şehir makineli tüfekler ve çete savaşlarıyla kaynıyor.
The city is full of machine guns. Gang war on the streets.
- Tüfekler geldi efendim.
It's the rifles, sir. Good.
Peki tüfekler ve cephaneliklerle alakalı ne diyor?
What does it say about rifles and ammunition?
Yeni seri atan tüfekler savaşı önceden bilinenden... daha kısa hale getirecek.
A new repeating rifle would have made short work of the war... had it been introduced earlier.
Bizimkilerden daha iyi tüfekler. Seri yedi-atar, ve her atış bir beyaz adamın hayatı demek.
Seven shot repeaters... and each shot may mean the life of a white man.
Elbette. Makineli tüfekler, araba kovalamaca ve çalınan iki milyon...
Sure, the machine guns, the car chase, and two million gone
Birazcığını tadabilsem. Tüfekler çatılmış durumda, Kapıya yakın duruyor, daha bunlar neki?
The guns are stacked together, full 40 paces nearer to the gate than what they are.
Bu ilerlememizin temel unsuru. Bu ağaçlık yamaçta, sağ ve sol cenahlarda makineli tüfekler olabilir fakat geçmek zorundayız.
This is all open country ahead, but you can expect heavy machinegun fire from these wooded ridges on the right and the left flanks.
- Makineli tüfekler hazır mı?
- Have you packed the Tommy guns?
Makineli tüfekler, bölük komutanlarında olacak.
Section leaders with Tommy guns.
Hazır ol... tüfekler!
Present... arms!
Tüfekler omuza!
Saddle up!
Pekala, tüfekler omuza.
All right, saddle up.
Otomatik ateşli tüfekler burada paslanmaya bırakılmamalı.
No use leaving all those repeating rifles lying out there to rust!
tüfekler ve cephane. ne için?
Muskets and ammunition.
- En son model makineli tüfekler.
- Latest machine guns.
- Umalım ki barut ve tüfekler olsun.
- Let's hope it's rifles and powder.
Çok yazık, Yeni tüfekler onları silip süpürecek.
It's a pity. These new breechloaders will wipe him out
hızlı dolan tüfekler yendi.
It was those breechloaders.
Sizin şu değişik kutularda getirdiğiizi söylediğiniz tüfekler ne olacak?
What about those rifles you said you had brought in the hard hardtack boxes, sir?
Eğer bu tüfekler Albay Sharpe'ın umduğu gibi çıkarsa Çok güçlü ateş gücümüz olacak.
If these rifles are everything Colonel Sharpe hoped for, we'll have plenty of firepower.
- Tüfekler ısındı efendim.
- These things get hot, sir.
Tüfekler yeni, hiç kullanılmamış.
The guns are new, never fired.
Bu tepede de bir top var. Yamacın iyice içinde. Onu da beton siperler içindeki makineli tüfekler savunuyor.
Atop this high ground sits a 14-inch gun, deeply embedded in the hillside, which in turn is defended by machine guns set in concrete pillboxes.
Çoğunlukla makineli tüfekler ve havanlar.
Mostly machine guns and mortars.
Spanger tüfeği de diğer tüfekler gibi görünür... İyi işle kötü işi ayırt edemiyorsan.
A Spanger rifle looks like any other rifle... unless you know good work from bad.
Kısa tüfekler.
Small arms.
Makineli tüfekler açıklığa çevrilmiş durumda.
The machine guns are pointing at the opening.
Tüfekler dolu, süngüler takılı, her mahkuma iki kişi.
Rifles loaded, bayonets fixed, two men to each prisoner.
Ve en iyi makineli tüfekler.
And the best machine guns.
Hafif toplar, tüfekler, piyadeler.
Light artillery, lancers, some engineers.
Eski tüfekler olarak biraz heyecen yaşadınız, yetmedi mi?
You enjoyed the thrill of it all, didn't you, you old devils?
Tüfekler!
Rifles!
- Yüzbaşım, tüfekler!
- Captain, rifles!
- Tüfekler benim.
- I keep the rifles.
Havan topları ve ağır makineli tüfekler kanun kaçakları ve ayrılıkçı fanatiklerin küçük ordusunu korurlar.
Mortar fire and heavy machine guns protect the small army of outlaws and separatist fanatics.
" Tüfekler omza konur konmaz
" As they raise their rifles higher
- Tüfekler nerede?
- Where are the rifles?
kıyafetler, cephane, ve savaş artığı tüfekler.
pieces of cloth, ammunition, and war-surplus rifles.
Tüfekler kınına.
In file, prepare to dismount.
"... dinamit, otomatik tüfekler...
"... dynamite, machine guns...
Tüfekler.
The rifles.
Parti, tüfeklere hükmeder. Tüfekler partiye hükmedemez.
Guns must not control the Party.
Oh, tüfekler...
- Oh, rifles.
Adi tüfekler, onlar iyi değil.
Trade musket.
Uzun tüfekler.
That's right, it couldn't have been a soldier.
Tüfekler!
The Winchesters!
Makineli tüfekler.
Fire, quick!
Makineli tüfekler bu bölgeyi 60 saniye daha taramaya devam edecek.
Fire!
- Tüfekler.
- Rifles.