Uf Çeviri İngilizce
339 parallel translation
O yüzden mi Paris'te değilsin.? Parmağın uf oldu diye mi?
Is that why you're not in Paris...'cause...'cause of your boo-boo?
Uf! Ne iğrenç kahve!
Eugh, what horrible sewage!
Uf uf.
It's a no-no.
Bu "uf".
It's a no-no.
İkimiz de biliyoruz ki, bu "uf".
Now, you know and I know that's a no-no.
"Uf!" Sandım ki ama yanımdan geçti.
"Phew!" I think... but he goes into the back of me...
- Uf, Baba!
Come on.
Uf mu oldu?
Did you get a boo-boo?
Uf, çok soğuk.
Oh, damn, it's cold.
- Uf, amanın.
- Oh, jeez.
Kolay.
Oh, that...! Uf...
Uf!
Ouch!
Uf.
Ouch.
- Uf.
Ouch.
Üf diye üfler ve evinizi başınıza yıkarım!
I'll huff and I'll puff and I'll blow your house down!
Uf olmuş!
SNAPPO!
Uf, saçım.
Ouch, my hair.
Uf çok uzaga gitti!
It was out of here.
Uf be...
Man...
Uf...
Uh...
- Ah, uf.
- Oh, wow.
Uf ya.
Oh, boy.
Bir yerim uf olmadı ki.
This is not a boo-boo.
Uf!
Ow!
Üf be.
Oh, my.
Üf, sıcak.
Boy, it's hot.
Üf yaa.
Darn it.
Uf.
It's a no-no.
Üf, tam bir felaket.
Gee, what a disaster.
Üf, içerisi sıcak değil mi?
Woo, isn't it getting hot in here?
Üf!
Phew!
Üf be!
Oh, boy.
- Uf, Baba!
- Oof, Dad!
Üf, kapa çeneni, olur mu?
Oh, shut up, will you?
Üf, kahrolmasın, sen tam bi... - Ne?
Ah, to hell with you, you're just...
Üf!
Boy!
Üf sahip!
Aw, massa!
Üf, çorba da tam ağzıma layık.
- Girls! Come here! - What's up, Mother Hafize?
Üf be!
Phew-whee, baby!
Üf tamam!
Hell!
Üf, amma da yoruldum.
Boy, am I whipped.
Uf.
Yeah, you can say that again, pal.
İş dünyasında, eli en sıkı adamdı. - Üf!
He was a tightfisted hand at the grindstone, Scroo...
Üf, torbanın üstündeki yağa bakın.
Man, look at the grease on this bag.
Üf, baksana biri hamburgerine hiç dokunmamış bile.
Oh, man. Look how much some guy left over from his hamburger.
Üf be, Sullivan.
Sullivan!
Üf.
Whew.
- Üf!
- Boy!
Sonra rüzgar, elbisesini kaldırınca, "Üf poposu amma da beyazmış!"
The wind blew up her tunic. What a white ass she had on her!
Sonra rüzgar elbisesini kaldırınca "Üf, poposu amma da beyazmış!"
The wind blew up her tunic. What a white ass she had on her!
Üf be anne, her boka karışıyorsun canım.
What friends at this hour? Come help me. You are a slut.