English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uyandın

Uyandın Çeviri İngilizce

6,864 parallel translation
- Uyandın mı?
You're up?
Erken uyandın.
You woke up early.
Sammy'nin adını haykırarak uyandın.
You woke up yelling Sammy's name.
Bay Ross isminizi haykırdığında uyandınız.
So, you woke up when you heard Mr. Ross yell your name.
Uyandın mı?
Are you awake?
Çok şükür uyandınız.
Hey, you're awake.
Ve o gece, kafana dayalı bir okla uyandın.
And that night, you woke to an arrow pointed at your head.
Uyandın.
You're awake.
Çok şükür uyandın.
Oh, thank God you're awake.
Ne yani, kapıyı kırıp uyandıracak mısın onu?
What, you gonna break the door down and wake her up?
Bakın çok tehlikeli, onu uyandıramazsın.
Seriously, it's meant to be, really dangerous, you can't wake him.
Onu uyandıramazsın.
Shhhh! You can't wake him.
Arkadaşlarını arayıp uyandığını söylerim.
I'll call your folks, let'em know she's up.
Alfa, Beta, Omega'nın onda yankı uyandırdığını sanmıyorum.
Derek, I don't think Alpha, Beta, Omega is resonating with him.
Sen ejderhaları uyandırdın.
You woke the dragons.
Şeyh öldüğünde ya da uyandığında yapacağın konuşmanın taslağını hazırlamalıyım.
I need to prepare a draft for the speech when the sheik dies or... for when he doesn't.
Dağın köşesinde uyandım Ve bu küçük beni buldu.
I woke up on the side of the Mountain, where this little fellow found me.
- Daha yeni uyandın.
You just woke up.
- Neden uyandırasın?
- Why wake him?
- Uyandırdın işte.
Now you've done it!
İlk uyandığımda farklıydın.
When I first woke up, you were - - you were different.
Beni uyandırdığın için teşekkürler Jimmy Üç-Aptal-İsimli.
Thank you for my wake-up call, Jimmy Stupid-Three-Names.
Altı yarındayken bir gün annemle babamın bağırışmalarına uyandım.
When I was 6 years old, one morning, I woke up hearing my father and mother go at it.
Ve iki hafta boyunca her sabah eski babamın geri geleceğini bilerek yüzümde bir gülümsemeyle uyandım.
And every morning for two weeks, I woke with a smile on my face knowing my father would be back.
Neden daha erken uyandırmadın?
Why didn't you wake me up earlier!
Uyandırdığım için kusura bakmayın.
Sorry to wake you.
Gecenin bir yarısında uyandığın oluyor mu?
Do you ever wake up in the middle of the night?
Tavuklarımı uyandırdığın için teşekkürler.
Thank you aroused roosters mine.
Kötülüğü uyandırmak için inancın olmalı.
You need faith to raise evil.
En son uyandırdığımda "Gerçek Ev Kadınları" ndan Brandi ile alışveriş yaptığını gördüğü rüyasını berbat ettiğim için çığlık attı.
Last time I woke her up, she screamed at me for ruining her shopping dream with Brandi from "The Real Housewives."
Uyandırmadığını biliyorsun.
Tu sais bien que non.
Uyandığımda daha gözlerimi bile açmadan onun kahkalarını dinlerdim onu duymaya o kadar alışmıştım ki.
When I wake up, before I open my eyes, I... I listen for his laugh... because I'd gotten so used to hearing it, you know?
Hastam uyandı, Obama sağlık hizmetlerine şükürler olmasın.
My patient has woken up, no thanks to Obamacare.
McQuaid'in dosyalarını tek tek inceledim şüphe uyandırıcı hiçbir şey yok, Allen Langer hakkında bir şey yok.
I've been digging through McQuaid's files one by one- - nothing suspicious, nothing on Allen Langer.
10 bin, rahatsız edilmek istemiyorum. Kıyamet bitince uyandırırsın.
He... 10K, Hold my calls, wake me up after the apocalypse.
Evlilik 7 / 24 bir iştir. Sabah uyandığın ve o kızıl, kıvırcık, sevimli kılları gördüğün andan gece üzerinden yatağa devrilip henüz orgazm olup olmadığını sorduğu ana kadar.
Marriage means being in it 24 / 7 from the moment when you wake up in the morning, and you see that red, curly happy trail, to at night when he rolls off of you and asks if you've had your "gazz" yet.
Henüz uyandı ve saçını taramaya geldi.
He just got up. He's come to get a comb.
Jethro, bu sabah uyandığında, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'yla buluşacağını hiç tahmin etmiş miydin?
Jethro, when you got up this morning, did you ever imagine you'd be meeting with the President of the United States?
Ve uyandığın zaman, ben burada olacağım.
And when you wake up... I will be right here.
Düşündüğümden çok daha güzel hayranlık uyandırıcısınız.
You are more beautiful and intriguing than I could have ever imagined.
Uyandığımda orada olmayacaksın.
When I wake up, you won't be there.
3 yıl önce, eski erkek arkadaşının evine zorla girdin ve uyandığında karşısında bıçakla duruyordun.
3 years ago, you broke into your ex-boyfriend's home, and when he woke up, you were standing over him holding a knife.
Sadece uyandığımda odanın waffle kokmasını istiyorum.
I just want the room to smell like waffles when I wake up.
Yarın Belle ve Henry New York'ta uyandıklarında bu geceye dair hiçbir şeyi hatırlamayacaklar.
When Belle and Henry wake up tomorrow morning in New York City, they won't remember a thing about tonight.
Çünkü siz yada sevdikleriniz bu... bu ülkenin ideallerine karşı nefret uyandıran... bir saldırının kurbanları olabilirsiniz
Because you or your loved ones could be the victim Of some hateful act Against the ideals of this country.
3 : 00 gibi uyandım, Jimmy'nin çıktığını duydum.
Woke up at 3 : 00 a.m., I heard Jimmy going out.
Onu uyandırsın değil mi?
Wake him up for me, would you?
Beni uyandırdığın için sağol. Sinirimi boşaltmam gerekiyormuş.
Thank you for provoking me.
O yüzden buraya geldim ama tüm ev halkını uyandırdım şimdi de!
I came out here, and then I wound up waking up the whole house.
Onu sadece uyandırmak istedim çünkü kendi tükürüğünde boğulacağını sandım ve onun ölmesini istemedim.
I only woke him up because he sounded like he was gonna choke on his own saliva and I didn't want him to die.
Hı? Gülüşü, sabah uyandığınızda aklınıza gelen ilk şey, gece yatağa girdiğinizde de Tanrıya şükrettiğiniz son şey olan bir kadınla tüm zamanınızı geçirmek istemek.
To want to spend every moment with the woman whose smile is the first thing you think about when you wake up and the last thing you thank God for when you go to bed?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]