Uyandırdım mı Çeviri İngilizce
1,611 parallel translation
Uyandırdım mı?
Did I wake you?
- Seni uyandırdım mı?
Did I wake you? No.
Merhaba anne, uyandırdım mı yoksa?
Did I wake you? No honey.
Biliyorum, üzgünüm. Seni uyandırdım mı?
Oh, I know, I'm sorry, did I wake you?
Bağışla, uyandırdım mı? Hayır, uyuyamaya devam et.
Sorry, did I wake you up?
Seni uyandırdım mı?
Have I woken you?
- Sizi uyandırdım mı?
- Did I wake you up?
Uyandırdığım için özür dilerim.
Sorry I bugged you.
Seni uyandırdım mı?
Did I wake you?
Bu saatte uyandırdığım için özür dilerim, ama bu çok önemli.
I'm sorry to get you up at this hour, but it's very important.
- Uyandırdığım için özür dilerim.
I'm sorry if I woke you, but you're the only one I can trust.
Seni uyandırdı mı?
Did he wake you?
Uyandırdım mı seni? Olamaz.
Did i wake you up?
Ama belki de seni uyandırdım diye bana kızdığın için mesaj yok diyorsundur ama aslında vardır.
I don't mean to insult you, but are you maybe telling me... that there's no message because you're mad I woke you... - and there really was a message?
Bay Humprey, sizi uyandırdığım için özür dilerim.
Mr. Humphrey, I'm sorry to wake you.
Pardon, seni uyandırdım
Sorry I woke you up
Seni uyandırdık mı?
Did we wake you?
- Ben uyandırdım.
- I woke him.
- Uyandırdın mı?
- You woke him?
Biliyorum seni uyandırdım ve çok, ama çok özür dilerim. Ama, lütfen, tam sekiz saattir uyanıksın, değil mi?
I know I woke you and I'm so very, very sorry, but, please, staying awake for eight hours straight?
Dün gece onu uyandırdığım için Charlie beni uzun uzun azarladı.
Charlie read me the riot act last night for waking him.
Bilim alanında kariyer yapma isteği uyandırdı mı sizde?
Make you consider the career in... hmm science?
Gecenin yarısında seni uyandırdım, üzgünüm.
I'm very sorry to wake you in middle of the night.
Onlarla konuşmasaydım daha çok kuşku uyandırırdım.
They'd be more suspicious if I didn't talk to them.
Ama uğruna çok çalıştığım herşeyden, bir sabah uyandığınızda ikinizin birşeyleri kaçırdığınızı keşfedip hala tekrar denemeye... ihtiyacınız olabileceği ihtimaline karşı vazgeçmek istemiyorum.
But I don't wanna give up everything that I have worked so hard for just to wake up one day to discover that the two of you feel like you missed out and that you still need to give it a try.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you.
Dinle, Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Listen, I'm sorry to wake you.
Seni gecenin... 8'inde uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you... at 8 : 00 at night.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Look, I'm sorry to wake you up, okay?
Uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry to wake you ;
Sanırım onu uyandırdım.
I'm afraid I woke him. I'm afraid I woke him.
- Uyandırdıysam özür dilerim.
Mel? I'm sorry I woke you. Mel?
Sıtma hastama kan nakli yaptırdım ve komadan uyandı.
I just did an exchange transfusion on my malaria patient in there, and he just woke up from his coma.
Uyandırdığımız için üzgünüz Stanley.
Sorry to wake you Stanley.
Gece uyuyamadığını söyleyerek beni uyandırdığında onu rahatlatırdım.
And when he wakes me up at night and says he can't sleep I say, "There, there".
- Uyandırdığım için üzgünüm efendim.
- Sorry to wake you, sir.
Ergenlik çağında alkol almamız ve sürekli kaçmamız bile... seni olaya uyandırmadı mı? Gerçekten mi? - Sen dram yaratmaya hep bayılırdın.
The teenage drinking and constant running away wasn't a slight tip-off?
Seni uyandırdığım için özür dilerim.
I'm sorry I woke you.
Birkaç yeni müzik indirmeye çalıştım, ama hepsi bende ağlama isteği uyandırdı.
I wanted to donwload some new music cause everything I have just makes me want to cry
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry to have woken you.
Özür dilerim. Uyandırdık mı yoksa?
I'm sorry, did we wake you?
Uyandırdığım için özür dilerim.
Sorry to wake you.
Uyandırdığım için özür dilerim.
Sorry I woke you up.
Geceleri rüyalarımda seninle gittiğimi görürdüm. Ve uyandığımda nerede olduğumun farkına varırdım.
At night I'd have dreams I had gone with you... and then I'd wake up and realize where I was.
Bu saatte uyandırdığım için özür dilerim.
Sorry to get you out of bed so early.
Seni uyandırdık mı?
Did we wake you up?
Uyanık mıydınız, yoksa o mu uyandırdı sizi?
You were awake, or did he wake you up?
Bu sabah ben onu burada uyandırdım.
I woke him up here this morning.
Uyandırdık mı sizi?
Did we wake you up?
Seni uyandırdığım için çok özür dilerim.
You know what? I am really sorry that I woke you up.
Bu ise benim çok merakımı uyandırdı.
And that made me very curious.