Uygulama Çeviri İngilizce
1,605 parallel translation
Çıkmak için basit bir uygulama değil.
Not a single application for leave.
Planımı uygulama zamanı.
It is time to execute my plan.
Bu yüzden de komite, Beverly Hills Polis Departmanı'yla işbirliği yaparak, Balo sonrası partiler için yeni bir uygulama başlattı.
Which is why the school board in conjunction with the Beverly Hills Police Department has come up with a new policy on after-prom parties.
- Acil durum planını uygulama vakti.
Now for the emergency measure.
Çok zeki olmasan da emirleri uygulama konusunda iyiydin.
Good at taking orders, but not too bright.
Federal güvenlik ya da başbakanlık korumalarıyla ya da Miami yerel polisiyle uğraşın, uygulama yaklaşık olarak aynıdır - - kanıtları evinizden temizleyin, şahitleriniz olsun ve nerede olduğunuzu kanıtlayabilin ve her zaman sürpriz ziyaretlere açık olun.
Keep your place clean of damning evidence... keep your alibis and your whereabouts straight... and always be ready for surprise visits.
Bu uygulama anlamsız ve onur kırıcı bir zaman kaybı.
- this exercise is a pointless And insulting waste of time.
neyse gitmeliyim uygulama yarın sabah 9'da başlayacak.
Well, I have to go. I must be at the practice at 9AM.
Alkollü sürücüler için yapılan bir uygulama.
We're just dragging for drunk drivers.
Sezon boyunca acil tıp piyasasının kaba bir tahmini. Ayrıca hizmetlerin ve ücretlerin, uygulama kalıplarını çıkardım.
A rough estimate of the emergency-medicine market out here during the season, and a practice model of services and fees.
- Uygulama!
- Practise!
Üzerimde ters psikoloji uygulama.
Don't use reverse psychology on me.
Köpek balığı avı müsrifçe ve genelde zalimce bir uygulama, ve bu eninde sonunda okyanustaki yaşam dengesini bozacak, diğer deniz yaşamları felaketi kanıtlıyor.
Shark finning is a wasteful and often cruel practice, and one that may ultimately disrupt the balance of life in the ocean, proving catastrophic for other marine life too.
Standart uygulama olarak geceye iki araba gelelim sonra bir olay çıkmasın.
Standard protocol... two cars at the beginning of the night, no drama at the end of it.
- Dikkat, bütün hukuki güç uygulama personeline sesleniyorum.
- Attention, all law-enforcement personnel.
Dikkat, bütün hukuki güç uygulama personeline sesleniyorum.
Attention, all law-enforcement personnel.
"İkinci sınıf uygulama" Vesaire, vesaire... Vesaire falan yok.
"second-rate arrangements," blah, blah, blah... no "blah, blah, blahs."
- Uygulama sınavın için gönüllü mü lazım?
Need a volunteer for a practice exam?
Son ders olarak başkasına acı verirken emirleri uygulama kapasitenizi ölçeceğiz.
For a final exercise, we'll be testing your capacity to follow orders that bring distress to someone else.
Ara veriyoruz, ikili gruplarla uygulama yapın.
Break down into teams of two and practice.
Bu saçmalıkları benim üstümde uygulama, Cal.
Oh, don't start that bullocks with me, cal.
Sadece standart uygulama usulü.
Just standard operating procedure.
Hadi bakalım suda biraz pratik uygulama yapalım.
So let's get in the water, let's make this practice count!
Beklenmedik ölümlerdeki standart uygulama.
Standard practice.
Şirketim, bazıları ceza gerektiren kısıtlamaları uygulama taraftarı değildir.
My company may not adhere to the same... Some might say punitive... restrictions.
Tüyler ürpertici ama bu onun uygulama biçimi olabilir.
That's creepy, but it could be his MO.
Menkul kıymetler ve uygulama hükümleri.
Securities and application provisions.
Diğer yolcuları düşündüğümüzde, böyle bir uygulama yapamayız.
This is kind of difficult, taking consideration of other passengers.
Ve malzemenin, metalin ve nasıl işlendiğine ilişkin bilginin giderek daha önemli hale geldiği bu dünyada, bir uygulama serpildi.
And in this world where knowledge of materials, metals and how they're worked became increasingly important, one practice flourished.
Sihirle ve özellikle adi metalleri altına çevirme rüyası ile ayrılmaz bir şekilde bağıntılı olan bir uygulama.
It's the practice that was inextricably linked with magic - specifically the dream to turn base metals into gold.
ve sadece bilmek istiyorum ki Eğer istiyorsan, seni uygulama zamanını asıp bizle çalışmıyorsun ya da bir şey gerekli olursa bana haber verin.
And I just want you to know that if you ever want to hang around at practice like you used to, or if you need a ride home, or anything, just let me know.
Yasa uygulama görevlilerine sunduğumuz ücretsiz güncellemeyle ilgilenirsiniz belki.
Two of you might be interested in a free software upgrade we're offering all law enforcement officials.
Normal uygulama.
Normal practice.
Tasarım inşaat ve uygulama yapılmalıdır. - - Böylece gelecek için hiçbir bilgi ihtiyacı kalmaz.
The design and the construction, the implementation has to be done so that no knowledge is necessary for the future.
Ekselansları beni bağışlayın, ama bu olağan bir uygulama değil.
Your Excellency, forgive me, but that is not standard practice.
MP3 çalar için, müzik zevkini tanıyan bir uygulama.
An app for an MP3 player that recognizes your taste in music.
Tıbbi uygulama hatalarında uzmanım.
I specialize in medical malpractice.
Bu genelgeçer bir uygulama.
That's pretty standard.
Zhou tahta çıktığından beri bu uygulama yasaklanmıştı.
It was outlawed since the commencement of the Zhou throne in this Dynasty
Bu yeni bir uygulama değil, efendim.
This is not a new idea, sir.
Davanın özel durumu göz önüne alınarak mahkeme bir uygulama değişikliğine gidecek.
Considering the special circumstances of this case.. .. this Court will exercise its discretionary powers.
Vichy Hükümeti tarafından kararlaştırılan plandaki acil uygulama gereği daha güvenli iş sahalarına transfer ediliyorsunuz.
By immediate application of the plan decided by the Vichy government, you are being transported to secure work areas.
Uygulama, Devlet Yönetimi'nin sorunu.
Implementation is the problem of the State Governments.
Sadece uygulama aşamasında canımız yanacak.
It's only going to hurt us moving forward.
Evde uygulama için kullanabilirsiniz.
She can use it to practice at home.
Birçok yetenekli ajan, iyi bir planın % 10'unun uygulama % 90'ının hazırlık olduğunu bilir.
Even the most skilled operative knows a good plan... is 10 % execution, 90 % preparation.
Afrika için standart uygulama bu.
Standard issue for Africa.
Genel uygulama böyledir.
It's common practice.
O uygulama askeri bir yöntem, Rabbit.
She's not trained.
Üzerine baskı uygulama tamam mı?
Hold on. What?
Bu tamamıyla uygulama.
I agree.