English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uyuşuyor

Uyuşuyor Çeviri İngilizce

990 parallel translation
Park maketinde yazıyla uyuşuyor ama maketteki yazı tamam.
It matches the lettering on the Goldrush Park model, except the model's intact.
Kelepçedeki parmak izleri Durfee'ninkiler ile uyuşuyor.
The fingerprints on the handcuff match Durfee's.
- Ama içimiz uyuşuyor.
But we agree on principles
Bayan Redi'nin anlattığı her şey gördüklerimle uyuşuyor.
Everything Mrs. Redi said, it fits in with what I saw.
Bunları öğrenmeyi çok isterim Bay Başkan çünkü bizim bilimsel olmayan görüşümüz de onların dedikleriyle uyuşuyor.
I'm interested to hear that, Mr. Chairman... because from our unscientific point of view, that's what we thought.
Her şey uyuşuyor.
Everything fits.
Hiç olmazsa yürürken ayaklarım uyuşuyor.
At least I'm good and numb while we're hiking.
Parmağım uyuşuyor.
Finger's getting numb.
Bu benim söylemek istediğimle uyuşuyor. Yani gelmek istemediniz.
That would be in agreement with the information I have, that you did not want to come.
Öyleyse kafamız uyuşuyor.
We seem to agree there.
Kapı zilindeki iz Zach'inkiyle uyuşuyor, ayrıca yeşilliklerde kusmuklar buldum.
The print on the doorbell is a match to Zach, and I found vomit in the bushes.
Evet, iç güdülerimiz uyuşuyor.
Yeah, well, our instincts agree.
İzler stüdyo bahçesindekilerle uyuşuyor.
Τhe prints match the ones found in the studio gardens.
Öyle korkuyorum ki, kemiklerim uyuşuyor. Ölümle zar atmak gibi.
I'm so scared my bones are clicking, like dice on a Reno crap table.
Mundt'un Nisan ayında Kopenhag'a yaptığı iki günlük ziyaretin tarihiyle de uyuşuyor.
The date it was drawn coincides with the two-days visit Mundt... paid to Copenhagen in April.
Benim zevkimle uyuşuyor.
It exactly coincides with my own.
Dövüş sanatınız ve kişiliğiniz çok güzel uyuşuyor
Excellent both in character and in martial arts
Feci sancı yapıyor, sonra uyuşuyor ve bu elimi kullanamıyorum.
I get a screaming pain, then it goes numb, and I can't use this hand.
Bu mümkün. Benim atmosfer analizimle uyuşuyor.
Quite possible. lt checks with my atmospheric analysis.
Lakaplarınız çok uyuşuyor aslında
His nickname matches with yours
Kan lekeleri,'O'grubu, rh-pozitif... ölen ile uyuşuyor.
Blood stains, group'O', rhesus-positive... identical with deceased.
Ses uyuşuyor ancak bu gezegene atanmış bir Gary Seven yok.
Voice pattern matches, but I have no listing of a Gary Seven assigned this planet.
Paralel rotada ışınaltı hızımızda bizimle uyuşuyor.
She's pacing us, precisely matching our sublight speed and on a parallel course.
- Koordinatlar uyuşuyor, Kaptan.
- Coordinates correspond, Captain.
Olabilir. Rusların bildirdiğiyle uyuşuyor. Genelde güvenilir ama gecikerek gelir.
Squares with the Russian information... which is generally reliable and generally too late —
Diğer tanıklıkla uyuşuyor.
That agrees with the other testimony.
Eldivendeki kan Monica Ranieri'ninki ile uyuşuyor. Buradan katilin cinayet esnasında bunları giydiğini çıkarabiliriz.
The blood stains are of the same group as Monica Ranieri's from which we deduce the murder was wearing it at the time.
Biliyor musunuz, ayaklarım uyuşuyor. Çok canım acıyor.
Ha... you should've seen us at Chickamauga.
Sizin tahmininizle uyuşuyor mu, efendim?
That jibe with your thinking, sir?
Yıldızlarınız uyuşuyor olmalı.
It must be in the stars.
Formül Angel'ın tıbbi kayıt numarasıyla uyuşuyor.
The formula corresponds to Angel's medical file number.
Omega 7-5 yörüngesindeki Asteroit ile uyuşuyor.
It's coinciding with that asteroid, bearing Omega 7-5 relative.
Kollarım uyuşuyor, Jimmy.
My arm's gone numb on me, Jimmy.
Tam olarak uyuşuyor. Bunu jüriye açıklamaya çalışırken onu izlemek isterdim.
I'd like to see him try to explain this to a jury.
Kan kurbanınkiyle uyuşuyor, ama üzerindeki parmak iziyle uyuşmuyor.
The blood matches the victim's, but not this print we lifted from it.
Kesik izleri tırtıklarla uyuşuyor.
The pattern of lacerations match the serrations.
Örnekler bire bir uyuşuyor ama Walden otelde değil.
It's a perfect match, but it's not from the Walden Hotel.
Yatak odasındaki her iz Melanie Silber'inki ile uyuşuyor.
Every print in the bedroom matched Melanie Silber's.
Nedimenin bir erkek olması, kur zamanlarımızla nasıl da uyuşuyor? Teşekkür ederim Lordum.
It's in keeping with our courtship that your maid of honour should be a man.
Harfleri bir gözlem keşif kolu adıyla uyuşuyor
Their call letters check with a survey expedition-
Carl Galaz'ın el yazısı örneğiyle uyuşuyor.
It matches the handwriting sample from Carl Galaz.
İletimler tam olarak... Kaptan'ın beyin taramasında bulunan anomalilerle uyuşuyor.
Transmissions which exactly match certain anomalies found in the Captain's scans.
Düşüncelerimiz uyuşuyor, Neden birlikte çalışmayalım?
We're thinking the same way, why not work together.
Kaptan, okumalar sondanın bulduklarıyla uyuşuyor.
Captain, readings correspond with the findings of the probe.
Gördüğünle uyuşuyor mu Savage Sahip?
Terribly certain of what you saw. Savage sahib?
Mogh'un şahsi güvenlik koduyla uyuşuyor.
They do match Mogh's personal security code.
Numaralar elimizdekilerle uyuşuyor.
These numbers match up all right.
Şayet Tetsutaro, Dozaburo | ve Jushiro isimlerini hatırlarıyorsa... büyük annenin hatırladıklarıyla uyuşuyor demektir.
"If he recalls the names of Tetsutaro, Dozaburo and Jushiro... " those names would match Grandma's memory.
Kimliklerin hepsi gazete yazılarıyla uyuşuyor.
All these ids match the news clippings.
- Gördünüz mü? Resim uyuşuyor, diğer şeyler de.
Pictures match up and everything.
Bendeki değerle uyuşuyor.
Doolittle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]