Uğraşamam Çeviri İngilizce
739 parallel translation
Çöple uğraşamam.
I have no use for junk.
Fakat senin mallarınla uğraşamam.
But I can't handle your goods.
- Senle uğraşamam... ah!
Oh, I can't be bothered with you... oh!
Paula, Tanrı aşkına. Şimdi seninle uğraşamam.
Paula, don't bother me now, for pity's sake.
Şimdi kafiyeyle uğraşamam. Benim tanımadığım bayanın söyledikleri doğru mu?
Is it true what that lady said, the one that I don't know?
- Gayet güzel bir sabah, hiç uğraşamam.
- Why don't you try? - Oh, it's too nice a mornin'.
Böyle küçük yerel davalarla uğraşamam.
I can't get mixed up in these little local affairs.
- "Yerel davalarla uğraşamam."
- "Can't get involved in local affairs."
burnunun dikine giden kızlarla uğraşamam.
I've had enough of her lip for now.
İnsanlardan nefret etmekle uğraşamam.
I can't afford to hate people.
Artık bununIa uğraşamam.
I'm not having any of that, not anymore.
Benim derdim bana yeter, bir de sizinkilerle uğraşamam.
I've got grief enough of my own without taking on yours.
Kendini kılıç ustası gibi gösteren katillerle uğraşamam.
I refuse to bother with killers disguised as swordsman
Hiç uğraşamam.
I'm not in shape.
Uğraşamam şimdi onunla.
I'm not gonna tangle with her.
Valla ben hiç uğraşamam.
I'd rather not get mixed up with these technicalities...
Bakın, bütün akşam bununla uğraşamam.
Look, I can't mess around here all night.
Kendi kafa derimi korumalıyım seninkiyle uğraşamam.
I got enough trouble trying to keep my own scalp without having to try and look after your scalp.
Dinle beni, iyi bir adamsın, ama şimdi seninle uğraşamam.
Hear once, you are a nice fellow, but I have to now do.
Ben gidiyorum, seninle uğraşamam, Bu konuyu unutmanı istiyorum.
I want to go. You deserve to be hit on the head.
Seninle uğraşamam.
Call her.
Hayatım boyunca kazlarla uğraşamam
I don't want to tend geese all my life.
O kadar derdin arasında bir de keşle uğraşamam.
So take it somewhere else. I got enough trouble without a hophead.
Uğraşamam artık! Dertlere düşürdüler beni!
They make me miserable.
Bir de bununla uğraşamam.
I'm not taking the rap for this one.
Pazarlıkla falan uğraşamam.
I don't want any haggling or dickering.
Üzgünüm Maurice, şimdi seninle uğraşamam.
Maurice! Sorry, I can't see you now.
Ödemelerle uğraşamam, ne dediğimi anlıyor musun?
I can't worry about payments, you know what I mean?
Ben kanla uğraşamam.
I don't have a stomach for blood.
Bununla uğraşamam.
It is too much work.
Ben sıradan biriyle uğraşamam ona göre.
I can't cope with any of this.
İtalyan tefecilerle uğraşamam çünkü onlar ailemle uğraşır.
I can't fuck with them dago loan sharks because they fuck with your family.
Hepsiyle tek başına uğraşamam.
I can't take them all on alone.
Şu anda çok meşgulüm Hyer ile uğraşamam, Hedef üzerindeyiz.
I'm messy enough to take Hyer down with me! We're over the target.
Burayı gelip de sadece burayı boyamakla uğraşamam.
I can't come in here and just paint this place.
Seninle uğraşamam şimdi.
I can't be bothered with this.
Bir de onunla uğraşamam şimdi.
And who's going to clear away the mess?
Hadi tatlım yapabilirsin! "Uğraşamam daha fazla, Bill bir şey versinler bana."
Come on, dear, you've gotta. " l don't wanna. Oh, no, no.
Ben çürüklerle uğraşamam!
I'm not a home for invalids!
Saatlerce uğraşamam.
I couldn't deal with the hours.
Uzanınca, donup kalan klostrofobik bir vampirle uğraşamam ben...
I got no time to fuck around with a claustrophobic vampire... who freezes every time he lies down in the coffin.
Seninle uğraşamam.
I've had enough of you for one night.
Hadi, bütün gün seninle uğraşamam.
Come on, I haven't got all day.
Senin saçmalıklarınla uğraşamam!
I don't have time for your bullshit!
- Ama bu gece uğraşamam.
- I just can't deal with it tonight.
Onunla daha fazla uğraşamam. Diğer hastaları tedirgin edecek.
I can't do much with her in this agitated state, she'll upset the other patients.
- Aah! 5 centlik bok için 5 $'lık uğraşamam.
I can't do a $ 5 investigation on 5 cents worth of shit.
Yeterince problemim var senin ağlamalarınla uğraşamam!
I have enough problems without having to put up with your prepubescent, crybaby fits!
Ben uğraşamam.
I don't mind.
Gerçekten bunla uğraşamam.
I really can't cope with this right now.
Sizin saçmalıklarınızla uğraşamam.
I won't have this nonsense! Get out!