Vik Çeviri İngilizce
187 parallel translation
Bana heyecan verici bir marş çalan eski günlerin bandosunu verin... bütün aptalca vik vik eden şeyler sizin olsun.
Give me a good old band playing a rousing march, you have all your silly little tweet tweets.
Ben de Bolşevik eğilimine bulaşmamış değilim.
I wasn't untouched by Bolshe vik trends, either.
... eski Bolşevik Höfgen, Prusya Devlet Tiyatrosu müdürü,... eski yoldaşının Hamlet'te oynamasına izin veriyor.
... ex-Bolshe vik Höfgen, manager of the Prussian State Theater is letting his former comrade appear in his production of Hamlet.
- "Vik vik".
- Cuicuicui.
Vik, bu kadar gürültü yapma.
Vik, don't be so noisy!
- Nasıl gidiyor, Vik, dün gece çalıştın mı?
How ya doin', Vic? You work last night?
Engstrom ve Vik.
Engstrom and Vik.
Önce Vik'e ateş etti. sonra senin peşinden geldi.
First he shoots Vik, and then he runs straight towards you.
Vik'i vurduktan sonra... Suçlu peşinden geldi mi?
After he shot Vik... did the perpetrator run straight towards you?
Dedektiflerden biri Vik'in davasına bakacak.
One of your detectives will handle the Vik case.
Sahile ilk gelen bendim. Vik'i yerde yatarken buldum.
I was the first person to reach the beach, and found Vik lying there.
- Vik'i vurduğunu gördün mü?
- Did you see him shoot Vik?
- Vik'in dosyasına ben bakacağım.
I'll be handling the Vik case.
Sizleri arkadaş canlısı ve onurlu bir polis olan Erik Vik için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
We shall remember Erik Vik... as a sociable and proud policeman... with one minute's silence.
- Vik'i burada mı buldun?
Was this where you found Vik?
- Vik'in sağlık sorunları var mıydı?
- Did Vik have any problems?
Ve burası da Erik'i gördüğün yer.
And that's where you saw Erik Vik.
O mesafeden Erik'i görmen mümkün değil hem de o yoğun siste.
It wouldn't have been possible to see Erik Vik in the water from a distance, not in heavy fog.
Ben : "Ne?" "Ben de Oslo'dan Erik Vik."
I say, "What? Erik Vik, Oslo?"
Ama Vik'i de vurdu.
He did shoot Vik.
- Merhaba Vik.
- Hi, Vik.
Eğer sekse teş vik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz.
If you can't retain your spontaneity on the show... without this lewd conduct.
Vik vik ederek geçti koridordan küçük fare.
Could you mean miss Jaquette? Yes, i could, you brought her here last night. She's in the south room.
Vik, bunu derhal bitirmen gerekiyor.
Vik, I need you to sign off on this pronto.
"vik vik" geliyor.
Squeaky's a-comin'.
Yargıcın ifadesi ise şöyle "Eğer avukatlar, McDonald'sın insanları, günün her öğününde burada yemeye teş vik ediyorsa bu çok tehlikeli olur. Bu durumda haklarını talep edebilirler."
The judge states, however, that if lawyers for the teens can show that McDonald's intends for people to eat its food for every meal of every day and that doing so would be unreasonably dangerous, they may be able to state a claim.
Üçüncüsü ise, hükümeti istedikleri yasayı onaylaması için teş vik etmek.
And I guess the third one is to encourage the government to pass favorable legislation.
Vik?
Vik?
Adım Vik.
Well, I'm Vik.
Aslında annemle babam "Merhaba Vikram" der. Ama Vik'i yeğliyorum.
But actually my parents say, "Hello, Vikram." But I prefer Vik.
Her neyse, adım Vik, yönetmenim.
So anyway, I'm Vik, the director.
Tek kız, Vik.
One girl, Vik.
Vik prova programını göndermiş, eğer acele etmezsek geç kalacağız.
Vik just sent over the rehearsal schedule, and if we don't hurry up, we're going to be late.
Vik çok iyi dans ettiğinizi söyledi, kolayca öğrenirsiniz herhalde.
Vik says you're amazing dancers, so you shouldn't have a problem picking it up.
Vik'in Chanel'i istediği çok açık.
Vik clearly wants Chanel.
- Dur, Vik arıyor.
- Hold up, this is Vik.
Vik'in filminde oynamak.
To star in Vik's movie.
- Ya baştan yazacaktım, ya da amcamın dediği gibi "Vik Bhatia, doğru dişçilik fakültesine."
- It was either rewrite the script or "Vik Bhatia, dental school," as Uncle likes to say.
Vik, amcanla konuş.
Vik, talk to your uncle.
Vik Bhatia'dan Elveda Bombay, Merhaba Dişçilik Fakültesi.
Vik Bhatia's Bye-bye, Bombay, Hello, Dental School.
Vik, güven bana, Racastan bu iş için en iyi yerdir.
Vik, trust me, Rajasthan is the best place to find a location.
Kim, Chanel ve Vik mi?
Who, Chanel and Vik?
Bakın, Vik için ne aldım.
Hey, look what I got for Vik.
- Merhaba, ben Stellan Vik.
- Hello, I'm Stellan Vik.
Vik, bak, başka biri mi var?
Vik, what, you have someone else, or what?
Vika!
- Vik!
Gidelim Vika!
- Vik, let's go.
Vika gidelim'miş.
- "Vik, let's go"!
Onunla gidersek başımıza neler gelebileceğini, hakkımızda neler söylerler biliyor musun?
Vik, you know that if we go along with her, it means we're weird too.
Vika eğlenmek mi istiyorsun yoksa kafanın kırılmasını mı istiyorsun?
Vik... You want to have fun? Or you want your face to get damaged?
"Erik Vik" dedi.
"Erik Vik", he says.