Vizontele Çeviri İngilizce
37 parallel translation
Vizontele vericisi getiriyorlar.
They're bringing a vizontele transmitter.
Vizontele geliyormuş öyle mi?
I heard vizontele is coming.
- Hoşuna gitmedi deyyusun. Demek ki bu vizontele iyi bir şey.
If he's so worried, this vizontele must be a good thing.
Bugün itibariyle şehrimize Ankara'dan bir heyet gelecek kendileri Vizontele ile gelen kişilerdir.
The delegation expected to arive from Ankara today is bringing us a vizontele transmitter.
Birazdan Ankara'dan gelen çok önemli bir heyet şehrimizde olacak ve bu heyet bize son teknolojik icat olan Vizonteleyi getirecek.
A very important delegation from Ankara is bringing us a vizontele, an example of the latest technology!
- Vizontele.
- Vizontele.
Biz ne anlarız Vizonteleden mizonteleden?
What do we know about this vizontele thing?
Vizonteledir hanım.
It's a vizontele.
Vizontele diyor herkes.
They all call it "vizontele".
- Vizontele için.
- For the vizontele.
Vizontele nerede?
Vizontele.
Hanım vizontele nerede?
Where is it?
Vizonteleyi.
The vizontele.
Dur bakalım. Yarın Allahın izniyle vizontele açılışı yapalım yeter. Latif için daha büyük ceza olmaz.
If we can set up this vizontele tomorrow he'll get what he deserves.
Tabi, vizontele olunca sinemaya lüzum kalmayacak değil mi?
Exactly! Who needs moviehouses if we have vizontele!
Gelinde vizonteleyi görün.
Come see the vizontele!
Bilmiyor musun kardeşim? Vizonteleyi ilk defa deniyoruz bugün. Karşıki tepede.
We're testing the vizontele today up on that hill.
Ben vizontele şeysine gideceğim.
I'm going to this vizontele thing.
Ben şey için Nafiz abi... Belki beni sen vizontele şeysine götürürsün.
Nafiz, I wonder if you could, well, take me to the vizontele thing.
Hadi Veli! Gidelim bakalım Nazmi Efendi'nin vizontelesi nasıl çalışacak.
Let's go see how the vizontele thing turns out.
İşte vizontele, buna son verecek.
Vizontele will end all that.
Yani vizontele, uzağı yakın edecek.
Vizontele will narrow the gap between our town and the world.
- Emin vizontele yanıyor!
Save the vizontele.
Bir görsen vizontele bir alev almış, her tarafı duman kaplamış.
If only you'd seen it. Up in flames, smoke pouring out.
Millet, "Vizontele Başkan" diyor.
They call him "The Vizontele Mayor".
- Güzel isimdir ha. - Vizontele başkan. [GÜLERLER]
Has a nice ring to it.
Yaktı devletin vizontelesini!
He and Crazy Emin set the state's vizontele on fire.
Basri Bey, şimdi bu vizontele yandı ya bundan böyle, yanık türküler seyredeceğiz öyle değil mi?
We'll probably see some real fiery shows on that thing.
Vizontele yangınından bahsediyoruz.
The vizontele fire.
Ohoo vizontele daha çok yanar oğlum.
It'll go on burning.
Adımız Vizontele Başkan'a çıktı, artık uğraşamam.
They're calling me "The Vizontele Mayor".
Yarın Ankara'ya gönderiyorum bu vizonteleyi.
I'm sending the vizontele to Ankara.
Bak Şemsi, sen gözünü kesinlikle vizonteleden bir yere ayırmayacaksın. Ne yapmayacaksın? Vizonteleden gözünü bir yere ayırmayacaksın!
Keep your eyes glued to the vizontele, Semsi!
Vallahi hocam zannedersem bu...
I think it's Iranian vizontele.
İran Vizontelesi çıktı.
We got Iranian vizontele.
Türkiye vizontelesi
Turkish vizontele is on!
Herkes vizonteleye gidiyor.
They've all gone to watch the vizontele.