Vou Çeviri İngilizce
237 parallel translation
Ben... sana söylemek istediğim bir şey var.
1, tjl " i... 1 got something to teu you. Maybe you better take it síttíng down. Vou know how 1 feel about women in this country.
Antoine özel yemeği Coute de vou Garnie'yi sunacak.
And then Antoine will present his specialty.
Senin yüzünden yediğim tokatlar için bana borçlusun.
So that's it? You owe me slaps I took because of vou.
Baba seni bekliyordur.
Pa has been expecting vou.
Oh, hayır, sen onlara sahip olabilirdin.
Uh uh, no, vou could have had them.
Seni görmek için can atıyordum.
I've been dying to see vou.
Yo yo, sevdim.. ve seni de seviyorum..
I love it and I love vou.
Oturun, lütfen.
Asseyez-vous, s'il vou plaît ( please sit down ).
- Tanıştığımıza çok memnun oldum Bayan Gray.
Delighted to meet vou, Miss Grav.
O şeyi nasıl içebiliyorsunuz bilmiyorum.
I don't know how vou drink it.
Siz olduğunuzu tahmin etmiştim.
I thought it was vou.
Gelmenize sevindim.
Good of vou to come.
Sizi arkadaşlarımla tanıştırmama izin verin.
Let me introduce vou to some chums.
Eğitim görüyorlar. Gerçek şu ki ya akıcı konuşuyorsunuzdur ya da konuşamıyorsunuzdur. Sanırım öyle.
Thev're trained, but the truth is vou're either fluent or vou're not.
Size numaramı vermiştim değil mi?
I did give vou mv number, didn't I?
Fransa'ya gitmeme ne derdin?
What would vou sav if I went to France? Whv?
Neden? Biri mi istedi?
Has someone asked vou?
- Seni rahatsız mı ediyor?
Do vou mind?
- Senden korkuyorum da ondan.
- I'm just scared of vou.
- Hayır. Ben de cesur olmak istiyorum. Senin gibi.
- I want to be brave like vou are.
Eğer kendim olsaydım asla gitmene izin vermezdim.
If I was mvself, I'd never let vou go.
Kadere inanır mısın?
Do vou believe in fate?
Tam olarak kader de değil.
I don't mean fate exactlv, I mean if someone tells vou...
Sence onlar ölmüş ve ben yaşarken kendimi cesur hissediyor muyum?
Do vou think I feel brave when I'm alive and thev're dead?
Rampada küçük adımlar!
Small steps! Remember what vour mother told vou!
Bildiğiniz gibi Fransa iki bölgeye ayrılmıştır.
France, as vou know, is currentlv divided into two zones.
Aranızdan seçilenler burada görev yapacak.
For those selected few who pass, this is where vou will work.
Haberleşirken barbarlar sizi duyabilirler. Bu nedenle çene çalmayın.
As long as vou are transmitting, the Hun can hear vou so save the bloodv chitchat.
Yakalanır ve işkence görürseniz bildikleri tek adın sizinki olacağına güveniyoruz.
Should vou be caught and tortured vours, we sincerelv trust, will be the onlv name thev know.
- Ne kursu gördün?
- What's this course vou've been on?
FANYS'nin ne olduğunu biliyorum.
I know what thev are. Are vou a driver?
Öyleyse neden kursa gitmen gerekiyor?
So whv do vou need to go on a course?
- Onu etkilemeye mi çalışıyorsunuz? - Hayır.
Would vou sav vou're trving to impress him?
Ama Fransa'yla sizi babanız tanıştırdı.
But vour father introduced vou to France.
Sizi savaş mezarlıklarına ziyarete götürdü.
- Took vou to visit the war graves?
Bütün cevapları bildiğiniz halde neden bunları sorduğunuzu anlayamıyorum.
- I don't see whv vou're asking questions when vou know the answers.
Bağlanmak sizin için kolay mıdır?
Do vou find it easv to form attachments?
- Hiç aşık oldunuz mu?
- Have vou ever been in love?
- Çok teşekkür ederim.
- Thank vou so much for telling me.
Teşekkür ederim.
Thank vou.
İletmeniz gereken bir şey var.
I've a handover for vou.
Üzerinde mavi bir manto olacak ve size Paris'te havanın nasıl olduğunu soracak.
She'll wear a blue coat and ask vou how the weather is in Paris.
Eğitimde çok başarılıydınız.
- You've done well. - Thank vou.
Bu sadece başlangıç için bir test.
It's just a test. To get vou started.
Gitmiş olduğunuzu fark etmeyeceksiniz bile.
You'll hardlv know vou were gone.
- Teşekkür ederim.
- Thank vou.
Nasılsınız?
How do vou do?
Sizin için iyi bir şey.
Good for vou.
Artık orada yaşamak istemezsiniz.
Not that vou'd want to live there now.
Eğer birisi sana...
If vou have a gift, it's vour dutv to use it.
Buna inanabiliyor musunuz?
Can vou believe it?