Wheeling Çeviri İngilizce
188 parallel translation
Meşhur Bisikletli Ayyaşlar Julot ile Picrat karşınızda.
Here comeJulot and Picrat, the famous Wheeling Winos...
Yedi yıl evvel başka bir dergide editör yardımcısıydım... mutluydum.
Seven years ago, I was assistant editor at the Wheeling Clarion, a happy man.
Wheeling, Batı Virginia.
Wheeling, West Virginia.
Buraya ta West Virginia'dan getirdim.
Brought it all the way from Wheeling, West Virginia.
Burada olmazsam, çarkı çevirmeye ve kağıtları karmaya devam edin.
If I'm not here, just keep wheeling and dealing.
O 10 bin dolarla öyle bir mabet kurarım ki, Wheeling Island'daki, yanında tavuk çiftliği gibi kalır.
With that $ 10,000, I could build a tabernacle... make that Wheeling Tabernacle look like a chicken house.
Kapkara göklerde uçan akbabalar duyar sadece...
Only the vultures who are wheeling the black skies know.
Pistte dans ederken de benimle konuşabilirsin, değil mi?
You might even talk me into wheeling you around a dance floor.
Saati 40 sent'ten gün 2 saatlik bir işmiş.
2 hours wheeling a day at 40 cents per hour.
Terry, seni ben iteceğim.
Terry, I'll be wheeling you out.
# Bisikletler etrafımdan geçerken Defterlerini topluyordum yerden #
There I am, with bikes wheeling round Picking up notebooks from the ground
Arabayı sürerken kıçını da benim Ben'ime sallıyordu.
And while she was wheeling she was wiggling her behind at my Ben.
Eski yatağımı götürdüklerini hissedebiliyorum.
Well... I can feel them wheeling my old bed out.
Her zamanki gibi yine düzenbazlık.
There was the usual wheeling and dealing.
Ama bu hatun avcısı, pazarlıkçı, ölmekten aciz, yaşamaktan aciz... bu gizemli garip adamın bir şekilde... hayatta başarılı olmak gibi bir huyu vardı - En azından bazen - Sona geldiğimizde.
But this lady-killing, wheeling, dealing... death-defying, life-defying mystery man supreme... has a strange habit of winning somehow - sometimes anyway - just at the end.
- Yine dalavere peşinde misin?
- Still wheeling and dealing?
Sızlanıyordum
Wheeling
Bilirsin, burada devriye Bancroft raporuna göre O Memur Frann onlar onu sürüşü gibi konuşurken görüldü söylüyor.
Well, you know, according to Patrolman Bancroft's report here it says that Officer Frann was seen talking to you as they were wheeling him in.
Cidden dostlarım, Mad Man Mooney anlaşıp bozuşmaya pek inanmaz.
But seriously. friends. Mad Man Mooney doesn't believe in all that dealing and wheeling.
Sen bütün gün dışarıda iş güçle meşgul olurken o ne yapıyor sanıyorsun? Tek yaptığı kahve ve temizlik yapmak mı?
What does she have if you're running around all day, wheeling and dealing, and all she does is make coffee and clean up?
Pek çoğu ilgilenip, anlaşmak için geliyor.
Lots of wheeling and dealing.
Saldırganlar sadece geziyorlarmış.
These shooters are just wheeling.
Burada neredeyse 40 yıllık bir birim var.
We're talking about 40 years of wheeling and dealing here.
Siz sonraki bebeğe bakarsınız.
Oh, have you wheeling the baby next.
Eski arabamızı buraya otostop karşılığında satarken de pazarlık yapmış mıydın?
Were you wheeling and dealing when you sold our old car for a ride over here?
- Bu parti ödemesi için alavere dalavere.
- Wheeling and dealing to pay for this party.
- Wheeling, West Virginia.
- Wheeling, West Virginia.
Ama senin tek önemsediğin aptal plastik çimlerin ve anlaşmaların!
- The best man should keep tabs on him. But all you care about is wheeling and dealing on plastic grass!
- Wheeling.
- Wheeling.
Greg "The Joy King" George... Wheeling şehir merkezi, West Virginya'da Sam Blade Records'u soymuştuk.
Greg "The Joy King" George... ripped off Sam Blade Records in downtown Wheeling, West Virginia.
Ee, peki, dinleyicilerimiz için... 10 yıl kadar önce, Wheeling bölgesi şehir merkezindeki perakende dükkanlarda bir bombalama zinciri olmuştu.
Uh, okay, for our audience - About 10 years ago, there was a string of bombings... of retail outlets in the greater downtown Wheeling area.
Batı Virgina'daki Wheeling'deydi.
It was in Wheeling, West Virginia.
, Bu gibi berrak, temiz sabahları bir... o Wheeling geri götür, benim çocukluk Batı Virginia babam amcam Roy Bower için açmak ve söyleyebilirim sabahları,
It's crisp, clean mornings such as these... that take me back to the Wheeling, West Virginia of my childhood, mornings when my dad would turn to my Uncle Roy Bower and say,
Hepsi de ; sürekli yön degistiren, is takibi yapan kirlenmis, rüsvetçi siyasetçiler yüzünden.
It's all about palm-greasing, dirty politicians and wheeling and dealing.
İşleriyle çok meşgul.
She's busy wheeling and dealing.
Ben Batı Virjinya daki her otobüs durağı ve köprüyü etiketlerdim.
I'd have tagged every bus and bridge in Wheeling, West Virginia.
Wheeling, Batı Virginia, 1983
Wheeling, West Virginia, 1983.
Nasıl da yön değiştiriyorlar.
Look at the wheeling.
Uğraşıyor.
He's wheeling.
Hayatım, komplo, entrika, alışveriş ve didinme ile geçti... ve elimde ne var?
A lifetime of scheming and plotting wheeling and dealing and what has it got me?
Serbest takılan Buster Keaton,.. ... MGM onu denetçi yapımcıların boyunduruğu altına sokunca çok acı çekti.
Buster Keaton- - very free wheeling... agonized when MGM put him under the yoke of their supervising producers.
Beni arkada kullandığını hayal et, tamam mı?
Fancy wheeling me round the back, mate?
Dimitri'nin 4-çekerlerden hoşlanan bir kızı var.
Dimitri has a daughter who likes four-wheeling.
Onu koridorlarda biraz dolaştırdık.
We are wheeling him round the corridors as a final honour.
Beni sarhoş tekerlekli sandalye kullanmaktan mı tutuklayacaksın?
You gonna bust me on a WUI? "Wheeling under the influence"?
Ayrıca Las Vegas'ta bir otelden deliler gibi kaçıp... başka bir otele... giriş yapmanın belli bir çekiciliği vardı.
And there was a certain bent appeal in the notion of running a savage burn... on one Las Vegas hotel... and then just wheeling across town and checking into another.
Dört çekerle mi sürdün?
Been four-wheeling?
Güneşli havalarda seni arabanla gezdirdiğimde insanlar gözlerini senden alamazlardı.
Wheeling you out in your pram, sun shining, people stopping.
Ve daha sonra kafan çok çok daha karışır, daha sonra bileceğin tek şey, sokaklarda, sarhoş dolaşıyor olursun.
And then you just get more and more confused and then, next thing you know, you're out on the street, drunk and dirty wheeling a shopping cart.
Biz ayrılıyoruz, yollarımız ayrılıyor...
We part, wheeling right and left...
Wheeling'de akrabalarımız var, Iverson'lar.
( tranquil theme playing ) We got kin in Wheeling, the Iversons, if you find you need some help.