English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Y ] / Yapmadın mı

Yapmadın mı Çeviri İngilizce

3,281 parallel translation
Daha önce hiç yapmadın mı gerçekten?
You've really never done this before?
- Gözlerimin içine bak ve bana söyle doğru sebebten hiç kanunsuz iş yapmadın mı?
Can you look me in the eye and tell me you've never broke the law for the right reason?
ve hiçbir şey yapmadın mı?
And you just kept smoking?
Hala sex yapmadın mı?
Have you had sex yet?
Eski evimiz, ön ödemesini yapmadın mı?
Our old house... you put a down payment on it?
Daha önce de böyle şeyler oldu ve sen hiçbir şey yapmadın mı?
Wait a minute. It's happened before? And you didn't do anything about it?
- Hayatın boyunca pişman olacağın bir şey yapmadın mı hiç?
You've never done anything you regretted the rest of your life?
- Organ bağış kartı imzalamışsın. - Hayır, yapmadım.
- You signed the organ donor card.
Ben bir şey yapmadım, sen yaptın.
I didn't do anything. You did.
Tamam, görünen o ki ikiniz bana zarar verecek bir şey yapmadınız, elinizde ihtiyacım olan bir şey de yok, ve bu konuda yeterince üzgünsünüz.
All right, seems to me you two haven't done me any harm, you've got nothing I need, and you've got enough to worry about.
Ameliyatımı yapmadın.
What do you think?
Yani Mason'a biz hiçbir şey yapmadığımız için annesinin öldüğünü, artık bir annesi olmadığını söylemek ona düşecek.
He is a good dad, which means he is the one who is gonna have to tell Mason that his mom is dead, that he doesn't have a mom anymore because we didn't do anything.
Ne yaptın? Bir şey yapmadım.
What did you do?
Her ne kadar adli tetkik yapmadık daha ama ayağının dibindekinin bir ceset olduğuna eminim.
And, although I haven't done forensics yet, I'm pretty sure that's a dead body at your feet there.
Yani sen, Darren'ın yapmadığını mı söylüyorsun?
So you're saying Darren didn't do it?
Bütün bunların nedeni acemi aşçımın karidesi nasıl haşlayacağını bilmemesi! O yapmadı.
All because my prep cook doesn't know how to poach!
Yanlış adamı yakaladın, ben bir şey yapmadım!
You've got the wrong man, I haven't done anything! ( LAUGHING )
Bak, beni bir tesisatçıyım ve her zaman ev sahiplerinin sigortasını yapmadığı... tuvaletleri tıkanan insanlar olur.
Look, I'm a plumber, and it's always the people that don't have homeowner's insurance whose toilets explode.
Hayatım, J.R.'ın bunu yaptığı gerçeği ve beni, onun yapmadığına inandırma çabaları sadece onun kim olduğunu ve bundan sonra nasıI biri olacağını gösterdi.
Honey, the fact that J.R. did it... And that he thinks he can make me believe he didn't do it... That's just who he is...
Koltuğunu kazandığın geceyi hatırlıyorum,... hemen yanındaydım ve daha önce hiç kimsenin yapmadığı kadar güzel bir zafer konuşması yaptın.
I remember the night you won your seat, stood by you as you made a victory speech like no other. Glad to have been a part of your success.
Çünkü yapmadığım bir şey için beni suçladın.
I came because you're accusing me of something I didn't do.
Yapmadığım o korkunç şeyler için beni suçladın.
Uh... You have accused me of awful things that I did not do.
Ama yapmadığı bir şey için cezasını çekmesini isteyecek kadar mı öfke tarafından kör edildin?
But are you really so blinded by anger that you want to see him punished for something he didn't do?
Hayaletlerin ne yapıp ne yapmadıklarını bilmiyorum.
I'm sure I have no idea what ghosts do or don't do.
Sanırım, vurulursan Christ atından yuvarlanırken utanç verici bir hareket yapmadığını söyleyeceksin.
And I daresay if you're shot... Christ! ... Between the saddle and the ground you'll say that you never did a dishonorable action.
Kötü bir şey yapmadıklarını varsaydım.
I gave them the benefit of the doubt.
'Çünkü kimseyle sex yapmadın biz ayrıldığımızdan beri, değil mi?
'Cause you haven't had sex with anyone else since we broke up, right?
İnanmalısınız, ben yapmadım. - Laura! - Helen!
Helen!
- Herhangi bir savcıdan daha azını yapmadım.
- I did nothing less than any prosecutor...
Henüz seks yapmadıklarını söyledi ama inanayım mı bilemedim.
She says, they haven't had sex yet. But I don't know if I believe her.
- Yapmadığını mı söylüyorsun?
You're saying you don't?
Veliler çok kızgın, bizim işimizi yapmadığımızı söylüyorlar.
Parents are mad, saying we're not doing our jobs.
Profesör Laudner'ın ofis saatleri sınıftaki bütün öğrencilere açık. Bana Profesör Laudner ile seks yapıp yapmadığımı mı soruyorsunuz?
Well, Professor Laudner's office hours are open to every student in the class, so... are you asking me if I had sex with Professor Laudner?
Rıza ile yapıp yapmadığını soruyorum.
I'm asking you if it was consensual.
Sam'in seni seçmediğini, fedakarlık yapmadığını mı düşünüyorsun?
He didn't sacrifice for you? No, I'm saying...
Tıpkı bana ilk kez kıyafetlerimi çıkarttırdığı anı ve hoşuma gitmiş gibi yapmadığım zaman beni nasıl tekmelediğini ya da nefesinin nasıl sigara koktuğunu defalarca kaçabilecek olduğum hâlde dışarı çıkmayı her başarışımda kafamda onun ailemin beni istemediğini benim onlar için öldüğümü söyleyen sesinin yankılandığını en sonunda kaçmış olmamın tek sebebininse bana ben artık çok büyümüş, kullanılmış ve iğrenç olduğum için başka bir kızı kaçıracağını söylemiş olduğunu hatırlıyor olmam gibi.
Just like I remember the first time he made me take my clothes off and how hard he kicked me when I didn't act like I liked it or how his breath smelled like cigarettes, how I could've gotten away a bunch of times, but every time I made it outside, I could hear his voice inside my head... that they didn't want me, that I was dead to them, and that the only reason I finally ran away was because he told me that he was gonna take another girl... because I was too old and used up
Sen bir şey yapmadın, tatlım.
You did nothing wrong, honey.
Yani hiçbir şey yapmadınız mı?
So you d... you didn't do anything?
Wilke kendimi suçlu hissetmem için yapmadığını bırakmadı ve bu işi almanın bize Missouri üniversitesindeki partilerde çalmanın kapısını aralayacağını düşünüyor ve...
Wilke dropped the guilt bomb on me and thinks playing this gig will open up doors for us to play parties at U.M.K.C. and...
- Öyle bir şey yapmadım... senin ve oradakiler için adımın sorun...
- I didn't run you out of there... You, of all people, I thought it wouldn't matter
Ama hiçbir zaman onların kirli işlerini yapmadım.
But I never did dirty work.
Ne düşünüyorsun? Bu herifin yapmadığını düşünüyorum.
I'm thinking that this guy didn't do it.
- Patlayıcılardan anlıyor yani. Hala onun yapmadığını mı düşünüyorsun?
Do you still think that he didn't do it?
Tamam Yapmadım, satın aldım
Okay, I-I didn't make'em. I bought'em.
Hala okulun arkasında bir şey yapmadığını mı düşünüyorsunuz?
You still insist that you did not do anything behind the school?
Elma parçaları yok çünkü hiç yapmadık, hatırladın mı?
No crumble because we didn't make any crumble, remember?
Bunların hiçbirini ben yapmadım, Kimse bunu kanıtlayamaz.
I did not do any of this, and no one can prove that I did.
Bilmiyorum bunu daha önce hiç yapmadım ama mitotik devren her saatte bir kendini sıfırladığını göre... -... muhtemelen bir saatten fazla sürmez.
I don't know, I've never done this before but uh, your mitotic circuitry seems to reset itself once every hour so probably no longer than that.
Samimi gizli görev konuşmasını sana yapmadı mı?
She never gave you the "intimate undercover assignment" talk?
Öyle yapmadığımı şimdiye kadar anlamış olmalıydın.
- I think by now you know I'm not.
Hayatımızın süresini yaptık mı yapmadık mı?
Did we or did we not have the time of our lives!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]