Yaralı mısın Çeviri İngilizce
576 parallel translation
Yaralı mısın, miyav?
Are you hurt, meow?
Yaralı mısınız?
Are you hurt?
- Yaralı mısınız?
Are you hurt? No.
- Yaralı mısın?
- Are you hurt?
- Yaralı mısınız?
- Are you hurt?
- Yaralı mısınız, mösyö?
Are you hurt? What happened?
Yaralı mısınız?
You're hurt?
Yaralı mısın?
Are you wounded?
Tekrarlıyorum yaralı mısın?
Repeat, are you wounded?
Yaralı mısın?
Are you hurt?
- Yaralı mısın?
Are you hurt?
Yaralı mısın?
Are you injured?
- Uh-huh. - Yaralı mısın?
- Uh-huh. - Are ya hurt?
- Yaralı mısın?
- Are you wounded?
Yaralı mısınız?
Are you wounded?
- Jack, sen de yaralı mısın?
- Jack, they got you too?
Sen yaralı mısın yoksa nedir bu?
You're hurt.
Yaralı mısın yoksa?
Mon Dieu, you are wounded!
Yaralı mısınız, efendim?
Wounded, sir?
- Sen yaralı mısın?
- Are you hurt?
Yaralı mısın?
You're hurt.
Kolumdan yaralanmıştım yaralı mısın?
I got wounded here Wounded?
- Yaralı mısın Mattie?
- You hurt, Mattie?
- Yaralı mısın? - Hayır.
- Are you wounded?
- Cresta Maribel Lee - yaralı mısın?
Cresta Maribel Lee. Are you wounded there? - What?
- Ne? - yaralı mısın?
Are you wounded?
- Yaralı mısın?
- You hurt?
Yaralı mısınız?
Did they hurt you?
- Yaralı mısın?
- Hey, are you hurt?
Efendim, yaralı mısınız?
Your Grace, are you hurt?
Yaralı mısın?
You wounded? No.
Yaralı mısınız?
Are you injured? - It seems not.
Yaralısın. Hayır, ben iyiyim.
No, I'm all right.
Sen yaralısın. Kanoyu size lazım.
You need medical attention.
Steve, yaralı mısın?
LOXl :
Ne oldu, yaralı mısınız bayan?
Are you hurt, lady?
- yaralısın sanırım.
- l hope it hurts.
Hayır, siz yaralısınız, Onlara da bakmaya gidiyorum...
No, you're wounded, I'm going to fix you up.
Mısır'dan önceki o harika, bozulmamış zamanları düşünmek. Sana borcu olmadığı zamanları. Daha kahraman değildin, yaralıydın.
Think back to that wonderful, unspoiled time before Egypt, when she didn't owe you anything because you weren't a hero then, and wounded.
- Siz yaralılara bakan doktorlardan mısınız?
- You are a doctor of people with hurts? - Not yet.
- Yaralı mısınız?
Are you hurt?
İndian yaralı, başımızda kadın fotoğrafçı var, Fransız'la sen kanlı bıçaklısın.
The Indian's knocked out, we're stuck with a woman photographer, now you break out in monkey bites.
Oh, şey, savaş boyunca Tabip Sınıfında görev yaptım, ve orada, sizin ifade ettiğiniz biçimde iğnenin ucunda... Tanrı'nın merhametini bulan... kaç tane ölü ve yaralı insan gördüğümü sizlere anlatamam.
Oh, well, I served in the Medical Corps during the war, and I can't tell you how many dying and wounded men found something of God's mercy at the end of just such a needle as you described.
- Yaralı mısınız? -
Nein, Gott sei Dank.
Capellan kadını ve Teer'ın dul eşi olabilirsin ama ben doktorum ve hastalara ve yaralılara bakmak benim geleneğim.
Now listen, you may be a Capellan woman and the widow of a High Teer. But I'm a doctor, and it's my tradition to care for the sick and injured.
1716'nın anahtarını istiyorum, nişanlım içeride. Sanırım yaralı.
I would like the key to 1716, my fiancé's in there and I believe he's hurt himself.
Hey, yaralı mısın?
Are you hurt?
Bir miktar levazım ve ilaç gönderebilmeyi ve yaralılardan bazılarını kurtarmayı başardık, fakat tek yapabildiğimiz bu.
We managed to land some munitions and drugs, and evacuate a few of the wounded, but that's all we can do.
- Yaralımısın?
- Are you wounded?
Bugün ben kazandım Çünkü sen kalbinden yaralısın
I win today because your heart is broken
Yaralı mısın?
It's me.
yaralı mısınız 23
misin 24
mısın 19
yaralı 56
yaralıyım 22
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralısın 46
misin 24
mısın 19
yaralı 56
yaralıyım 22
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralısın 46