Çıktı Çeviri İngilizce
91,456 parallel translation
Tek yumurtadan 70 omlet falan çıktı.
I mean, one egg made me, like, 70 omlettes.
O benim umurumda değil. - Ben de gemide biriyle çıktım.
I've dated on the ship.
- Onunla mı çıktın? - Hayır, onunla tanıştım.
No, I've met her.
Ama kapsülüm rotadan çıktı ve Dünya'ya vardığımda kuzenim çoktan büyümüş ve Superman olmuştu.
But my pod got knocked off-course and by the time I got here, my cousin had already grown up and become Superman.
Ortaya çıktığında ne zarar vereceğini kim bilir.
Who knows what havoc she will wreak when she resurfaces.
Gelişme var mı ona bakmaya gidiyordum, fakat herhangi bir şey çıktığını sanmıyorum.
I was just going to get an update, but I don't think we've found anything yet.
- Maggie ve benim çıktığımızı bilmeni istedim.
- Um, well, I just wanted to let you know that Maggie and I are dating.
İkinizin çıktığını sanıyordum.
I thought you two were going out.
Önceden çıktığımızı demek istedin.
You mean, went out.
Sana kızgındım, çünkü Eve ile çıktığını sandım.
I was mad at you, because I thought you were dating Eve.
Past tense olarak "çıktığını" değil mi?
"Were", as in past tense.
- Benim hakkımda ciddiyken, başka biriyle çıktığına şaşırdım çünkü demek istediğim...
- Oh, not mad, surprised. - I'm surprised that... You'd just date someone else, when you were serious about me, because I mean if...
Evet, evet, aceleyle çıktıktan sonra aramana şaşırdım.
Yeah, Yeah, I was, um, surprised you called after how you dashed out.
Ajan Schott, kayıtlardan insanların bu canlılarla temasına dair bir şey çıktı mı?
Agent Schott, have you found records of human dealings with these life forms?
Kötü düşmanlar aniden ortaya çıktığında yardıma gelecek biri lazım.
Who can come to her aid when villains suddenly pop up.
- Bence önce... - Atomik Kazan füzyonu % 2000'e çıktı.
- Atomic Cauldron fusion increased 2,000 %.
Aileyle ilk yemekten sağ çıktın...
So, you survived the first dinner with the fam...
Winn Schott ve kız arkadaşı temize çıktı.
Winn Schott and GF exonerated.
Bir daha çıktığımızda yöntemlerimi hafifletirim.
I will temper my ways in our next outing.
Buradan çıktığımda, işini bitireceğim!
When I get out of here, I will end you!
Gemiden güvenli bir şekilde çıktık.
We're clear of the supership and safe.
Ve çıktım.
I left.
Çıktık!
Hey, yo, we out!
ICEJ adıyla, Ice Juice 20 doların üstüne çıktı bile.
And they're off. Ice Juice, trading under the symbol ICEJ, already pushing north of 20.
Bu çiçek patlaması nereden çıktı?
Why the flower bomb?
Altı ayrı yerde daha hastalık ortaya çıktı.
I've got illness breaking out at six other locations.
Sanırım az önce çıktı.
I think she just left.
- Edie Soames'ten bir şey çıktı mı?
Anything on Edie Soames?
Josh lavaboya girip bir saat boyunca hazırlanıyor ama çıktığında üstünde sıradan bir tişört ve kot pantolon oluyor.
You ever notice how Josh, um... he gets ready in the bathroom, and it takes him, like, an hour, and then when he comes out, he's un-showered in, like, a T-shirt and jeans, and you're like,
- Yuh, o nereden çıktı şimdi?
Whoa, where's that coming from?
Acil bir işi çıktı.
Yeah? Well, something came up.
Şu valilerle acil durum toplantınız ortaya çıktı ve...
Well, this emergency governors'conference of yours came up and, uh...
Yayından çıktık mı?
We off?
20'ye çıktı.
It's up to twenty.
Bir sabah, yürüyüşe çıktığımızda onu etkilemeye çalışıyordum. Ve aniden düştüm.
One morning, I'm trying to impress her on a hike and I take a spill.
Hollow şehre çok uzun zamandır dadanıyordu. Ve ortaya çıktığında hep dörtlü bir düzende çıkıyor.
The Hollow has been haunting the city for a very long time and when it does bubble up it always does so in a pattern of four.
Ve ortaya çıktığında hep dörtlü bir düzende çıkıyor.
And when it does bubble up, it always does so in a pattern of four.
Bu sabah, Vincent anlattı. Yeniden yüzeye çıktığında, dört belirgin yerde çıkıyor.
This morning, Vincent said that whenever it resurfaces, it does so in four distinct locations.
Götüm haberlere çıktı!
Yo! My ass was just on the news!
Hepimiz çıktık salak.
Yo, we're all on the news, dumbass.
Haklı çıktın.
You called it.
Arabalar çıktıktan sonra birçok muhabir ve sivili zapt etmeliyiz.
And when we get the cars out of here, we got a shit-ton of press and civilians to contain.
O bataklıktan yeni çıktım.
I just got out that dump.
Çıktığımda kızım adımı bile hatırlamayacak.
My daughter won't even know my name by the time I get out anyway.
Biraz yürüyüşe çıktım.
I... I went for a short walk.
Dün odadan çıktığım için üzgünüm.
I'm sorry I left yesterday.
Clay yukarı çıktığına bana haber verin.
Somebody call me when Clay goes up.
Yani, şovlarına çıktıklarında her yerden duyuluyor.
So, when they go on your show, they knock it out of the fucking park!
Yine de hepsi sahneye çıktılar.
Yet they're all up there on your stage.
Albayla gezintiye çıktılar.
- Where's Jeannie? She's out riding with the Colonel.
Ama şaka gibi bir sonuç çıktı çünkü hiç sigara bulamadım, bunları buldum.
I didn't find any cigarettes, I found these.