English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Insan

Insan Çeviri İngilizce

364 parallel translation
Hala kızgınsan Sidney seninle dönebilir.
If you're still angry, Sidney can go back with you.
- Kızgınsanız "Nora" hatırlasanıza.
- "Nora" when you're angry, remember?
Sen bir kadınsan ve ayrıca da öndersen, bize yiyecek bir şeyler ver.
Now if you're a woman as well as a commander, show us something to eat.
Eğer yalnız bir kadınsan
If you're a lonely little lady
Çok yakınsan sevgilini götürebileceğin bir yer.
Sort of take your girl there if you're real friendly.
İyi biriysen ve Tanrı'ya yakınsan, yaklaş yanımıza.
If you are good and from god, come near
Al, bunu sarınsan iyi olur biraz dinlenmeye çalış.
Here, you'd better wrap this around you and try and get some rest.
O bir ınsan.
It's a man!
çünkü hala kızgınsan eğer, bence bu işi uzatmayalım.
- No, I'm not mad. Because if you're still mad, I'd just rather we call the whole thing off.
Çılgınsan, rolünü yerine getir, eşini ve oğlanı öldür.
And if you are, play the role and also kill her and the boy.
Evlendiğimiz ertesi günü askere alınsan bile umurumda değil.
I wouldn't care if it was the day after. Of course I'd cry.
Bana yakınsan, korkmuyorum.
If you're close to me, I'm not afraid.
Geceleri bazen oldukça serin olur, özellikle koya yakınsan.
Gets a bit chilly here at night sometimes, especially if you're over near the bay.
Ve eğer sen öyle bir kadınsan...
And if that's the kind of a broad you are...
Kör edici bir ışık yayıyor, eğer yeterince yakınsan, tabi.
It radiates a blinding light, if you're close enough.
Swede'yi tek başına almaya kalkışacak kadar çılgınsan bu işi dolu bir mide ile yapmaya hakkın var tabii.
If you're crazy enough to try to take the Swede in alone you got a right to try it on a full stomach.
Belki hastane yakınlarında bir yere taşınsan daha mutlu olursun.
But maybe you'd be happier moving some place closer to the hospital.
Hadi, ama Jason, eğer şu Danby olayından dolayı bize kızgınsan,
Now, Jason, if you're upset with us about that Danby business...
Eğer dedikleri gibi bir kadınsan ufacık bir acıdan neden mızmızlandığını anlamıyorum.
If you're the woman they say you are, I don't see why you're whimpering over a little pain.
Buradan taşınsan çok iyi olacak.
I think perhaps it is better if you move out.
Eğer kadınsan erkeklerle ilgili bu tip şeyleri... her zaman bilirsin.
You always know those things about men when you're a woman.
"Allah şimdi bana çok kızgınsan..."
"Even if God's angry with me now..."
Onlara kızgınsan arkadaşlarınla da böyle konuşursun, değil mi?
You're allowed to talk mad to your friends, you know, if they are.
Lanetli bir yangın çıkarsa ve lanetli bir kıyıya yakınsan yangını söndürmek için gemiyi kıyıya çekersin.
If you've a God-cursed fire and you're by a God-cursed shore, you beach her to fight it there.
Kadınsanız parfüm kullanmayın.
If you're a woman, don't use perfume.
Eğer bir kadınsan, pencereden dışarı atılmaya hazır ol.
If you're a woman, prepare to be thrown out of the window.
Muz yüzünden hala kızgınsan, üzgünüm.
If you're still mad about the banana, I'm sorry.
Eğer çok kızgınsan, söyle ona.
If you're so angry with him, tell him.
Şimdi de kadın, eğer gerçekten bir kadınsan şayet.
Now then, woman, if indeed you are a woman.
Kadınsan söyle gitsin!
If you're a woman, say so!
Çok kızgınsan ayrı oda tutalım.
If you're pissed, we should get separate rooms.
Biraz ısınsan iyi olur.
Look like you could use a little warming up.
Eğer boşalmana neden olan bir rüyayı Darla Blake ile mahvedecek kadar çılgınsan uzman yardımına ihtiyacın var demektir.
If you're crazy enough to waste a perfectly good wet dream on Darla Blake, you need professional help.
Keşke seks gecelerimizde de bu tavrı takınsan.
I wish you took that attitude on our sex nights.
Bir kadınsan dünyada adalet yok gibi görünüyor.
It seems like if you are a woman there's just no justice in the world.
Bir erkek ve bir kadınsanız her şeyi yapabilirsiniz. İsterseniz sokakta sevişebilirsiniz bile.
When you're a man and a woman, you can do anything.
Peg, onunla evlenip yanına taşınsan bile umurumda değil.
Peg, I don't care if you marry her and move in with her.
Kızgınsan niye onun için çalışıyorsun?
If you're angry, why do you work for him?
Eğer kadınsan tabii...
If you even are a woman...
- Kızgınsan gidemem.
- I can't go if you're mad.
Veya kadınsanız, işte... ama her neyse, bu gece kendim için konuşuyorum.
Or, if you're a woman having, you know. But whatever, I'm speaking for me tonight.
Eğer bir elektrik hattına yakınsanız, lütfen, derhal oradan uzaklaşın.
If you are close in proximity to any power lines, please move quickly away.
- Önemli değil. Arabasındaki çıkartma da "Bunu okuyacak kadar yakınsan seni öldüreceğim" yazan bir adamı kızdırmazsın.
You should not antagonise a man whose bumper sticker says "lf you're close enough to read this, I'll kill you."
Buraya taşınsanız iyi olur.
Boy, you guys ought to move in.
Bir müzik grubuna yakınsan, bunu bilirsin.
You get close to a band. you know about it
"Tekmeyi yemiş" sözcüğünden kaçınsan iyi olur.
Well, you may want to steer clear of the word "dumped".
Bay Gard ¡ ner da çok makul b ¡ r ¡ nsan.
And Mr. Gardiner is a very reasonable man.
Toplum yasaminda pek az ¡ nsan gazete okumama cesaret ¡ ne sah ¡ p olab ¡ l ¡ yor.
Few men in public life have the courage not to read the newspapers.
Yani nsan mı?
You mean human?
Bu e? nsan vücudu biridir en büyüleyici Var? lenceli bir cerrah olmak m?
Is that fun, being a surgeon?
- Bana kızgınsan seni suçlayamam.
My God, it hasn't run like this in years!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]