English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ 5 ] / 50 dolar

50 dolar Çeviri İspanyolca

3,976 parallel translation
Şuna 50 dolar verdiğine inanamıyorum.
No puedo creer que haya gastado 50 dólares en esta cosa.
Santos'un Rubio'nun çenesini dağıttığını izleyeceğimiz ve senin bana 50 dolar borçlanacağın efsanevi gece.
La legendaria noche en la que veremos a Santos destrozar la mandíbula de Rubio y épicamente me pagarás 50 dólares.
6.50 dolar.
6.50.
50 dolarına varım, bu adamın arabasını emniyet kemerimi takmadan durdurabilirim.
Apuesto 50 dolares en que puedo detener al auto del sujeto sin el cinturón de seguridad.
- O yüzden 50 dolar daha istiyorum.
Y por eso quiero 50 dólares más.
Bir hamburger 50 dolar.
Cincuenta dólares por una hamburguesa.
Bir hamburger 50 dolar.
¿ 50 dólares por una hamburguesa?
Wow, 50 dolar.
Wow, 50 pavos.
- 50 dolar borç verebilir misin?
¿ Crees que me podrías prestar 50 dólares?
Sana verecek 50 dolarım yok.
Yo no tengo 50 dólares de sobra.
- 50 dolar değil mi? - Evet.
- $ 50, ¿ verdad?
Bu alışveriş merkezinde, hemen şu anda hepiniz gidip tek tek 50 dolar değerinde eşya çalacaksınız geri dönecek ve masanın üstüne koyacaksınız. Dediğimi duydun. İşte o zaman konuşacağız.
En estas tiendas, ahora mismo, cada uno... se robará $ 50 dólares en mercancía... la pondrán sobre esta mesa y después hablamos.
Hey, iki çift külot 50 dolar etmez.
Oye, dos tangas no cuestan $ 50 dólares.
Hepiniz 50 dolarlık ıvır zıvır çaldınız ben de 264 dolar nakit çaldım.
Se robaron $ 50 dólares en mercancía... y yo me robé $ 264 dólares en efectivo.
50 dolar anca.
¿ Cincuenta dólares, tal vez?
Saatte 18.50 dolar.
$ 18,50 la hora.
Ve onlara vermek de zor değil çünkü onun gibi 50 dolar daha kazanabileceğimi biliyordum. O gün LSD içtim.
Y fué duro no darselas, porque sabía que podía hacer 50 dólares así nomás.
8.50 dolar.
$ 8,50.
Ne olduğunu biliyorum. Saat 7'ye kadar götürürsem 50 dolar cepte.
Sé exactamente lo que es, 50 dólares si lo consigo allí a las 7 : 00.
Sana 50 dolar veririm!
Te voy a dar los 50 dólares!
Tanrım, öpüşürseniz 50 dolar veririm.
Dios mío, les daré 50 dólares si se besan.
İki hafta sonra, 400 gömlek elimde olur Her birinin değeri yaklaşık 1,50 dolar Onları çıkarır mağazalarda 25 dolara satarım yüzde 1500 kar.
Dos semanas más tarde, tengo 4 mil piezas abordo, cada pieza vale alrededor de $ 1.50 y las vendo por $ 25.
Ama fazladan elli dolar tutuyor.
Sólo que cuesta 50 dólares más.
50 bin dolar civarı mı?
Alrededor de 50 mil dólares supongo.
Adamın finansal bilgilerini araştırdım tüm birikimini çekmiş. Yaklaşık 50,000 dolar.
Si, pero revisé sus cuentas y resulta que retiró todos sus ahorros, cerca de 50.000 dólares.
Belki 50,000 doları koymak için almıştır.
Tal vez la usó para guardar los 50 grandes.
50 milyon dolar.
$ 50 millones.
Fakat bu kez, kendilerini korumak ve kayırmak için sergiledikleri gösteri, temelinden bozuk. Örneğin, 1 milyon dolarınız olsa ve % 5 faizle vadeli mevduat hesabına yatırsanız, sırf bu parayı yatırdığınız için yılda 50.000 $ yaratmış olacaksınız.
tienes 1 millon de dolares y lo colocas en una cuenta con Deposito Certificado al 5 % de interes simplemente por ese deposito.
50.000 dolar ödül var, kırışırız.
¡ Oppa! ¡ Oppa! ¡ Oppa...!
Vesayetin için 50 bin dolar verdi.
Me dio $ 50.000 para obtener tu custodia.
50 milyon dolar.
Cincuenta millones.
48 dolar 50 cent tuttu.
Son 48,50.
Bu hafta sonu sen, oğlunla kadın hapishanesine gideceksiniz sizi çekeceğim ve sana 50 bin dolar nakit vereceğim.
Vas con tu hijo a la cárcel de mujeres este fin de semana. Lo filmo y te doy $ 50.000 en efectivo.
Nişanlısı bana 50 bin dolar verdi kardeşiyle seviştiğini sır olarak saklamam için.
Su prometida me dio $ 50.000 para que no le dijera que se acuesta con su hermano.
Çenemi tutmam için 50 bin dolar verdi.
¡ Me dio $ 50.000 por callarme la boca!
Günde 50 bin dolar birçok insanı memnun eder.
50 mil en un día contentarian a la mayoría de las personas.
Yani "taşaklı olduğumu ima etti", ve "sana 50 gram kokain vereceğim" dedi... "yarısıyla karışım yapabilirsin çünkü sana katkısız maldan veriyorum." "bundan 10 bin dolar kar edebilmelisin." "tabii gram olarak satarsan"...
El pensó que tenia muchos huevos. Dijo, "Te conseguiré 50gr de coca. " Puedes cortarla a la mitad porque te la daré pura.
Bizimkiler 50 bin dolar vermeye kararlaştırdı.
Así que los chicos decidieron darle 50 mil, y yo pensé,
50,000 dolar, ve sınırdan güvenli bir geçiş.
$ 50.000 y un paso seguro a la frontera.
Sana nakit 50 milyon doları yarın vereceğim.
Te daré $ 50 millones en efectivo, mañana.
Albay benden Kazan'a 50 milyon dolar göndermemi istedi.
El Coronel me pidió que enviara $ 50 millones a Kazan.
Evrensel Çin şirketleri 50 milyon dolar bağışladı.
Las empresas chinas de todo el mundo donaron 50 millones.
50 milyon dolar Eric, insanlar bunun için her şeyi yapar, özellikle Alex.
Por 50 millones de dólares, Eric, la gente es capaz de hacer cualquier cosa especialmente Alex.
Ne, 50 dolar mı?
¿ Qué, estás recibiendo 50?
- 50.000 dolar lazım bana.
- Tengo cincuenta dólares!
50.000 dolar, canlı da ölü de olur.
50 piezas.
Eğer Morelli'yi yakalayan ben olsaydım şu anda 50.000 doların üzerinde oturuyor olurdum.
Broma de broma. Vamos, Morelli, serían los cincuenta piezas.
Kazansaydı 50.000 dolar alacaktı.
Si ganara serían $ 50.000.
50.000 dolar.
$ 50.000.
- Korsan. - 50 bin dolar kefalet ödedim tahliyesi için.
- ¡ Rover! - Me costó 50 mil sacarlo.
İkimiz hiç terlemeden 40-50 bin dolar civarında cebe atarız.
Tú y yo vamos a conseguir $ 40,000, $ 50,000, sin una gota de sudor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]