English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ 5 ] / 50 dolar mı

50 dolar mı Çeviri İspanyolca

781 parallel translation
50 dolar mı?
¿ 50 dólares?
50 dolar mı?
- ¿ Cincuenta dólares?
Her lavaboya gidişinde gerçekten sana 50 dolar mı veriyorlar?
¿ De verdad le pagan $ 50 cada vez que va al tocador?
... 50 dolar mı?
¿ Cincuenta pavos?
- 50 dolar mı dedin?
- ¿ Has dicho 50 dólares?
Gözlerime inanamıyorum. - Bunun için ayda elli dolar mı ödüyorsun?
- ¿ 50 dólares por esto?
Yani bir öğretmen 50 dolarını almaya razı mı oldu?
¿ Un maestro dejó que le dieras $ 50?
- 50,000 dolarım var.
Se llevarán todo.
- Tabii her zamanki gibi. Sen bana, sen olmasan 50 dolarımı aldığım gibi dersin ya her zaman.
Como siempre decías, si no estuviera contigo cogería mis 50 dólares...
Evet, ay başı gelince 50 dolarımı aldığım gibi...
Y cuando llegue el fin de mes, cogería mis 50 dólares...
Üstümde 50, 60 dolarım var.
Sólo llevo 50 pavos.
Şimdi bir bakalım. Hepsi 40,5 dolar yapar.
Echa la cuenta, hacen 40 dólares 50 centavos hasta ahora.
- Hepsine 50 dolar mı?
- ¿ 50 dólares por todo?
50 dolarımız yok, biliyorsun. Onun da 100 doları yok.
No tenemos 50 $, y él mucho menos tiene 100 $.
50 dolarımız varken iyiyim tabii.
Con 50 $, todo me parece bien.
- 50 dolarımız yok.
- No tenemos 50 $.
50 dolar alayım.
A ver esos 50 dólares.
Şimdilik sadece 50 dolar avans verin Ben de ablanızız bulayım.
Deme un pequeño adelanto de 50 dólares... -... y la hallaré.
Hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim.
Diles que me traigan sus acciones aquí y se las pagaré a 50 centavos el dólar. No pierde ninguna ocasión, Potter.
Biri beş sentle yaptığı telefon görüşmesiyle bankalarımdan birine rüşvetle baskın düzenletebiliyorsa yılda 50 bin dolarımı alan politikacımın bana nedenini söylemesini istiyorum.
Pero si me han denunciado, voy a hacer que los 50.000 dólares que dedico cada año a la política me sirvan para descubrir el porqué.
Kasa başına yarım dolar veririm.
Te daré 50 centavos por caja.
Figlia, Pete o elmaları yoldan toplaması için kasa başına yarım dolar veriyor.
Figlia le paga a Pete 50 centavos por cada caja que recoja.
Kasası yarım dolar.
50 centavos la caja.
- Kasası yarım dolar!
- ¡ 50 centavos la caja!
Kasası yarım dolar!
¡ 50 centavos la caja!
- Yarım dolar —
- 50 centavos...
- Kasası yarım dolar.
- 50 centavos.
Evet. Ancak yapamıyorum çünkü 50,000 dolarım yok.
Sí, pero por no tener $ 50000 no puedo hacer nada.
İhtiyacım olan 50 bin $'ı senden istemeye karar verdim..... Dolar, mücevher ne olursa beni kurtarır.
Necesito los 50.000 $ que te di, y las joyas y cualquier cosa que pueda aportar un dólar.
Çünkü yarım saat önce buraya gelip benden 50 bin dolar çarptı. - 50 bin mi?
Estuvo aquí hace media hora y me quitó 50.000 dólares. ¿ 50.000?
Bir tane doru atımız var, koşum takımıyla beraber 50 dolar.
Tenemos un alazán que cuesta 50 dólares, ensillado y todo.
Bayım ben bir parça sığır eti için size 50 dolar verebilirim.
Señor, le doy 50 dólares por un trozo de ternera.
- Gerçekten çabucak 50 dolarım var.
- Enseguida tendré 50 dólares.
"Size 10,000 dolar ve Kârımın % 50'sini borçluyum."
"Le pagaré 10.000 dólares y 60 % de las ganancias."
Geçen yaz, ben... Homewood Kredi'den 50 dolar almıştım.
El verano pasado pedí uno de 50 $ a la financiera Homewood
Buna 50 dolar yatırdım şimdiye kadar değil mi?
He gastado cincuenta dólares en conseguirlo.
50 bin Dolar çok para. Dönüşte biraz yardıma ihtiyacın olmaz mı?
50.000, eso es mucho dinero, quizás necesites ayuda para volver.
- Evet, 2.50 dolarım kaldı.
Sí, dos cincuenta.
- 50 dolar zam alacağım.
- Quiero el aumento de 50 dólares.
Bu sıçanların her biri lavabo için 50 dolar vermesine rağmen, banka hesabım altı ay öncesine göre 9 dolar azalmış.
A pesar de que la mayoría de esos canallas sueltan $ 50 para el tocador como muñequitas... Descubrí que tenía en el banco 6 $ menos que hace seis meses.
Sana elli bin dolar kazandırdım.
Te he ahorrado 50.000 dólares.
Sonra burnumun dibine 50 bin dolar sallayarak sen çıkageldin sonsuza dek utanacağım şekilde, satıldım.
Entonces apareció Ud. ofreciéndome $ 50.000 al año y para mi eterna vergüenza, los acepté.
Elli Dolar mı?
¿ 50 dólares?
Senin üzerine 50 dolar koyuyorum Kazanırım ve diğer bir gün fazladan 25
50 dólares a que te gano. Acepto. Y otros 25 dólares por cada día.
Kendini daha iyi hissedeceksen al şu yarım doları.
Si le hace sentirse mejor, tome 50 centavos.
Bu sizin için bir şans, Bir arkadaşım var... 50 dolar için gönüllü mü olacak?
Y usted está de suerte porque tengo un amigo... ¿ Qué es lo que hace por 50 dólares?
İş bulursam, geri döndüğümde onu alırım, bulamazsam bence 50 dolar yapar.
Si consiguiera, vuelvo a buscarla, si no... pienso que vale unos 50 dólares.
Meksika'da aldığın 10.000 peşinatla toplam 50.000 dolar ediyor. İlk kontratımızdaki rakam.
Con el adelanto de $ 10,000 que se le pagó en México.., el total es $ 50,000 y eso completa nuestro contrato original.
- 50 bin dolar mı?
- ¿ 50.000 dólares?
- 50 dolarım daha var.
- Sí, tengo 50 más.
50,000 dolarımı geri ver, tekrar arkadaş olalım.
Devuélveme mis 50.000 $ y asunto terminado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]