Alışırsın Çeviri İspanyolca
1,579 parallel translation
Büyük bir travma veya krizden sonra şok azalıp sinirler artık seğirmeyince olayların yeni durumuna alışırsın çünkü bütün değişim ihtimallerinin hepsinin kullanıldığını bilirsin.
Después de cualquier gran trauma o crisis cuando pasa el choque y los nervios se aquietan te acostumbras al nuevo estado de las cosas porque ya se usaron todas las posibilidades de cambio.
Ama buna da alışırsın.
Pero te acostumbras a eso.
Hapiste bir çok şeye alışırsın.
Te acostumbras a un montón de cosas en prisión.
Yaşın ilerledikçe, hangisi hangisidir onu bulmaya çalışırsın.
Al envejecer, tratas de averiguar cuáles son cuáles.
Alışırsın.
Te acostumbras.
Yine bisiklete binmeye benzer. Alışırsın zamanla.
Es como volver a andar en bicicleta.
Buna da alışırsın.
Ya te acostumbrarás.
Alışırsın.
Pronto te acostumbrarás.
Birkaç güne kokuya alışırsın.
Te acostumbrarás al olor en un par de dias.
Çukurda birkaç gün geçir, alışırsın.
Unos días en el pozo y no te importará.
Alışırsın.
Te acostumbraras.
Önceleri zor gelir ama zamanla alışırsın.
La primera vez es duro, pero te acostumbrarás.
Biraz alım ve büyük oğlanlarla çalışırsın!
Con esos pantalones estará rodeada de chicos malos ¿ no?
Alışırsın.
Lo puedes usar
Alışırsın sanıyorsun ama olmuyor.
Crees que sabes lo que haces pero no.
Ama alışırsın.
Lo harás.
Buna alışırsın.
Te acostumbras.
Endişelenme, buna alışırsın.
No te preocupes. Te acostumbrarás.
Alışırsın.
- Te adaptarás.
Alışırsın.
Estarás bien.
Alışırsın.
Muy bien.
- Evet, zamanla alışırsın, Vince.
Te acostumbrarás, Vince.
Alışırsın.
Te acostumbrarás.
Birkaç saat sonra alışırsın.
Te acostumbras después de un par de horas.
Yakında alışırsınız.
Se nos hara costumbre.
- Alışırsın.
- Te acostumbrarás.
Elinde 20 bin dolarla girersin bilet satıcısına ve eğer kazanırsan, bire dokuz alırsın.
Entonces vas a un vendedor de boletos con tus veinte mil en la mano y obtienes nueve a uno, si las probabilidades se mantienen.
Yalan cihazı. Las Palmas Kahvesi. Marine Bir'e sınırsız giriş iznin var.
El polígrafo, el café Las Palmas, acceso al Marine 1.
Onu biraz ısıtayım, sen de payına düşeni alırsın.
Deja que yo la caliente, tú luego tendrás tu parte.
Hepiniz, birinci geleneksel Teksas Sınırsız Strip Poker Turnuvasına hoşgeldiniz.
Les doy la bienvenida... al primer torneo anual de póker nudista sin límites.
Anladın mı? Bedene saygısızlık edersen ruhunu kızdırırsın.
Si le faltas el respeto al cuerpo, enfureces al alma.
Canlı yayın sırasında... Başkan ile tokalaşırken... bombayı patlatırsın.
Después, cuando le des la mano al presidente, en directo por televisión, activas el artefacto.
Sıranın sonunda 7 dakikalık kızarmayı alırsın... Onları sokakta bir kopeck daha ucuza satarsın.
Luego llevas las papas de siete minutos al final de la fila y vendes esas papitas por un cópec menos de lo que pagan adentro. ¿ Ven?
Etrafa yabancı olmalısın. Ama ne kadar çabuk alışacağına şaşırırsın.
Todo debe parecerte raro pero muy pronto te acostumbrarás.
Al, ısınırsın.
Toma, te calentará.
Eğer durup, yeni bir hayatı tasarlarsanız en önemli şeyi yapmış olursunuz. Ve her gün bunu beslemeye, bir bahçevanın tohumu beslediği gibi zaman ayırırsanız bunun meyvesini alırsınız.
Si haces el esfuerzo... de sentarte a diseñar una nueva vida... y haces de eso lo más importante... y le dedicas tiempo todos los dias alimentándolo... como un jardinero alimenta una semilla.
Bu ilk olarak, bu yönetimden birilerinin sinir gazının hırsızlığıyla da bağlantısı olabileceği anlamına gelir.
Bueno, primero que todo, esto significaría que alguien en la administración está atado al robo del gas neural.
Biz sadece bizim kardeşleri kurtararak az bir atış alırsınız.
Solo tenemos una oportunidad para liberar a nuestros hermanos.
Yakında alışırsın.
Lo llaman "oreja de ghetto".
Al şunu. Kıyafet alırsın. Böylece işe ve koleje daha şık gidersin.
Toma, para que puedas comprarte un traje para verte bien para entrevistas de trabajo o de universidad.
Bunun için mahkemeye gidersen, bunu neden senin yapmış olamayacağını jüriye anlatırsın.
Y si éste va a corte puedes decirle al jurado lo equivocados que están.
Yani size kalmış, ya ödül için yapıştırma alırsınız ya da okuldan sonra benimle kalırsınız.
Entonces queda en Uds... calcomanías por premios o se quedan conmigo después de clase.
Bokumu alırsın artık, tamam mı?
Mi mierda es todo lo que conseguir � s, � de acuerdo?
Karakolun yarısından, alkışın tamamını alırsın.
Un aplauso de media comisaría.
Hırsızmış gibi davranabilirsin. Cüzdanını al, ve aklını uçur.
Puedes fingir ser un ladrón, robas su billetera, lo asustas
. Açılışı yapalım, bir iş alırsınız.
¿ Debimos haber tomado otro trabajo, Ari?
Eğer dış kaynaklara da verirseniz, müşteri hizmetleri bütçenizi en az % 30 arttırırsınız.
Si hace subcontratas, puede disminuir el presupuesto, del servicio al cliente... al menos un 30 %.
Diğer karakterler ona her zaman atıfta bulunabilir, ara sıra onu belki telefona alırsın.
Bueno, haciendo que otro personaje se refiera a él todo el tiempo Quizás poniéndole al teléfono de vez en cuando
Alışırsın.
Ya te acostumbrarás.
Deniz kıyısına gidip, bir bardak deniz suyu alırsın.
Vas a la costa, llenas una taza con agua.
- Evet, alışırsın.
- Que si.