English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Aslına bakarsanız

Aslına bakarsanız Çeviri İspanyolca

1,695 parallel translation
Aslına bakarsanız, Eunice atladığında Bridget yanındaydı.
De hecho, Bridget estaba con Eunice cuando ella saltó.
- Aslına bakarsanız pek bilmiyorum. - Efendim, her şey yolunda mı?
Realmente, no podría confirmar o negar eso.
Aslına bakarsanız alıştım.
Estoy bastante acostumbrada.
- Aslına bakarsanız, benim de yok.
Tampoco yo, por cierto.
Aslına bakarsanız, Amerika'daki dükkanlarda satıIan gıda ürünlerinin yüzde 70'i genetiği değiştirilmiş organizma içeriyor.
de hecho el 70 % de los alimentos en las tiendas norteamericanas contienen elementos de bio-ingeniería
Aslına bakarsanız neredeyse bunu başaramıyordu.
El hecho es, que él casi no lo logra.
Aslına bakarsanız CD'yi takıp çalıştığına kesinlikle emin olmalıyım.
Saben qué, debería probablemente ponerlo para asegurarme de que funciona.
Hayır, aslına bakarsanız onun yerine Jimmy Buffet geldi.
No, de hecho Jimmy Buffet vino en su lugar...
Aslına bakarsanız, efendim, içimde bir sürü iğne var.
Realmente, señor, hay un poco de alfileres envueltos.
Hayır. Aslına bakarsanız, haberi biraz erken çıkardınız çünkü halen devam eden büyük bir bölümler arası yapılanma gerçekleştiriyoruz ve ilk iş olarak da Öncel Cinayet'i tasfiye ediyoruz...
De hecho, como que te nos adelantaste un poquito, porque ya estamos bajo una importante reorganización departamental, y la primera cosa que estamos descartando es a Homicidio Prioritario
Aslına bakarsanız, siz de orada zaman geçirdiğiniz için sizi de kontrol etmek istiyorum.
De hecho, ya que los dos han pasado tiempo allí, me gustaría chequearlos a ambos también.
Aslına bakarsanız, onca zamandır üç ya da dört kez.
Tres o cuatro veces en realidad, a través de los años.
Aslına bakarsanız, bunun fena bir fikir olmadığını düşünüyoruz.
En realidad, estamos pensando que esa no es una mala idea.
Aslına bakarsanız biraz hamlamışım. Ateşim sönmüş.
La verdad es que he perdido un poco de agilidad, de brío.
Aslına bakarsanız, oğullarının okulda takılmasını istemediği diğer yaramaz çocuklarız.
Somos los niños con los que otros padres no querían que sus hijos se juntaran.
- Aslına bakarsanız, evet öyle.
De hecho, sí.
Aslına bakarsanız,..
De hecho...
Aslına bakarsanız böylesi daha mantıklı.
En realidad, ¿ sabes? eso tiene mucho sentido
Aslına bakarsanız stratejilerimi kendime saklayacağım.
¿ Sabes que? Voy a mantener mis estrategias de roshambo para mi, sólo por si tuviera que enfrentarme con uno de tus chicos algún dia.
Aslına bakarsanız, o ikisinden olabildiğince uzak durmak istiyorum.
De hecho quiero estar lo más lejos posible de estos dos.
Dur biraz, aslına bakarsanız?
¿ Un momento, sabe qué?
Aslına bakarsanız, sanırım kararımı verdim.
En realidad, ya tomé mi decisión.
Aslına bakarsanız hepimizi aynı anda aynı yere getirmenin tek yolu bizlere paramızın ödenmeyeceğini söylemek.
De hecho, la única forma de atraparnos a todos, en el mismo lugar y al mismo tiempo, es diciéndonos que no nos, pagarían.
Aslına bakarsanız size bir tavsiye verebilir miyim?
De hecho, ¿ puedo darle algunos consejos?
- Aslına bakarsanız, daha bile iyi.
- John.. John...
Aslına bakarsanız onun yaptığına inanmıyorum.
En realidad, no creo que lo haya hecho él.
Aslına bakarsanız erkeklere yapmıyoruz bile. Bakım yani.
De hecho, no atendemos hombres.
Aslına bakarsanız,...
- Bueno, de hecho yo- - - Sí, no, bueno.
Zengin ve güçlü kişilere karşı özgürlüğü uğruna savaşmış. Aslına bakarsanız, şu an burada olmasını dilerdim.
Luchó por la libertad contra los ricos y poderosos.
Aslına bakarsanız, Amerikan endüstrisi zaten faşist bir yapıdır.
La industria americana es esencialmente una institución fascista.
Aslına bakarsanız, daha önce de sizi tedavi etmiş gibiyim...
pienso que tal vez sí te había sanado antes.
Aslına bakarsanız, yüksek dereceli denklemleri tasavvur bile edemiyordu. Çünkü bu denklemler, 3'ten fazla boyutlu cisimleri tarif ediyordu ve o da bunu imkansız olarak değerlendiriyordu.
Galois había demostrado cómo podían usarse nuevas estructuras matemáticas para revelar los secretos que ocultaban las ecuaciones.
Aslına bakarsanız birini bekliyordum.
De hecho, estaba esperando a alguien.
Aslına bakarsanız duyularım oldukça iyidir. Çok fazla körelmedim.
Bueno, en realidad, tengo bastante buena sensación, no demasiada atrofia.
Aslına bakarsanız hiç bir şansımız yok.
Francamente, no hay ni una maldita posibilidad.
Aslına bakarsanız, daha önceleri ben de sizin büyük bir hayranınızdım.
Soy un gran admirador de sus primeros trabajos, eran más graciosos.
Aslına bakarsanız uğraşmaya bile değmez.
No merece el esfuerzo.
Aslına bakarsanız, Vali Bey, bu ilginin altında kişisel nedenler var.
Bueno, realmente, Administrador, mi interés es de una naturaleza personal.
Aslına bakarsanız kendi kendime gördüğüm ilk kişiden kahve ve sigara alacağıma dair söz verdim.
En realidad, sólo pensé que le pediría para un café y cigarrillos a la primer persona que viera. ¿ Y si la persona dijera que no?
Aslına bakarsanız, bazı köpeklerin kalp krizlerini ve nöbetleri, hatta insanlarda bakteri izlerini saptadığı tespit edildi.
Sabes qué? Está probado que algunos perros pueden detectar ataques cardíacos y convulsiones, incluso hasta detectar rastros de bacterias.
- Aslına bakarsanız...
- Verá... Bueno...
- Aslına bakarsan tatlı kız.
Porque es lindo
Kuzey kanadı ve güney kanadınız var. Aslına bakarsan, doğu ve batı kanadı.
Hay una ala norte y un ala sur Bah, en realidad hay una la este un ala... oeste
Aslına bakarsan, bunu kutlamamız gerektiğini düşünüyorum.
De hecho, vamos a celebrar.
Ama onunla yüzleştim, o konuda konuştuk ve aslına bakarsan bu daha da yakınlaşmamızı sağladı.
Pero lo importante es que lo enfrenté, lo hablamos, y en verdad nos acercó más.
Aslına bakarsanız, o ilkiydi.
De hecho, fue el primero.
Aslına bakarsan henüz bir şey olduğu yok, sadece arkadaşız.
Bien, es básicamente que ahora mismo sólo-- - amigos. Yo...
Aslına bakarsan George ile aramız o dönemde çok iyi değildi.
Y en cuanto a George y yo no quedamos en el mejor de los términos, me temo.
Aslına bakarsan, bir kızı buraya getirmek istersen istersen diye sana ekstra anahtar veriyorum.
De hecho, te haré una copia de la llave por si alguna vez quieres traer a una chica acá para lo que sea.
Aslına bakarsan, bu bizim tek şansımız olabilir.
Sabes, quizá sea nuestra única esperanza.
Aslına bakarsan sana söylemiştim geçen haftaki seansımız hakkında düşündüm....... ve 20 sene öncesi hakkında da.
En verdad ya te lo dije. Sí que pensé sobre nuestra última sesión. Y las de hace 20 años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]