Aslında ben Çeviri İspanyolca
8,484 parallel translation
hayır aslında ben daha sonra geldim.
No. Llegué después de que ocurriera.
Adam Nachos Locos için yaptığım işlere taş koyup duruyor aslında ben...
El tío ha estado subestimando mi trabajo totalmente con la cuenta de Nachos Locos, que he llevado...
Aslında ben sadece oyunu yöneten öğretmenin yerine geldim.
En realidad solo estoy aquí de sustituto por un asunto de un profesor de teatro.
Uh, aslında ben...
Uh, en realidad, yo...
Yok, aslında ben bizi kastetmiştim, seni ve beni.
No, en realidad, me refería a nosotros, tú y yo.
Aslında ben malzemeleri çırpsam daha iyi durur.
¿ Sabes qué? Creo que batir va a ser lo mejor.
Aslında ben zambak seven bir adamım.
Soy más de los lirios.
Aslında ben ne yaptığıma dair bir fikrim yok gibi hissediyorum.
De hecho, siento que no tengo idea de qué estoy haciendo.
Aslında ben de seninle konuşmak istiyordum.
Estaba esperando para hablar contigo.
Aslında ben çok güzel giyinirim.
Normalmente soy muy bueno con la ropa.
- Hayır, aslında ben hapisten yeni çıktım.
No, en realidad acabo de salir de prisión.
Aslında ben Amy ile konuşmak istiyordum.
Bueno, de hecho, quería hablar con Amy.
Dave Buster's'ı severim, ama aslında ben senden habersiz çoktan rezervasyon yaptım.
Me encanta Dave Buster... pero me tomé la libertad de hacer una reserva.
Aslında Ben'le Carter, ne kadar oldu ya altı yaşından falan beri galiba, izciler.
Ben y Carter han sido scouts desde que tenían 6 años, ¿ no?
Aslında ben sadece üçüncü kâtibim.
En realidad solo soy en tercer secretario.
Aslında ben de çok heyecanlıydım Ama görünen o ki bizimkiler evi satacakmış.
Yo también estaba muy emocionada, pero resulta que tus abuelos están vendiendo la casa.
Ah, evet, ben bir iki saatlik seminer katılmak zorunda kaldı, Aslında çok bilgilendirici oldu... Evet?
Sí, debí asistir a un seminario de dos horas... el cual fue muy informativo... porque descubrí dónde compró la instructora sus botas...
Aslında, ben iyi bir sürü yapabilirsiniz yerde öğretmek istiyorum.
De hecho, quiero enseñar donde pueda hacer mucho bien.
Aslında canım, ben...
De hecho, cielo, ¿ puedo...?
Ben sadece kahve alacağım aslında, sağol.
Bueno, yo solo voy a tomar café, gracias.
Yok, ben bayağı kötü bir şey yaptım aslında.
No, la he fastidiado enormemente, por supuesto.
Evet, ben de burada çok fazla takılacağımı sanmıyordum aslında.
Sí, en realidad no tenía planeado pasar mucho tiempo aquí.
Aslında sanırım ben yapabilirim ama evet, düşündüm de uygun olmaz.
Yo creo que en realidad pudiera, pero, sí, tienes razón, no es lo ideal.
- Ben bitirmedim aslında.
No he terminado, en realidad.
Ben aslında polise danışmanlık yapıyorum ve buraya da bir cinayet soruşturmasında yardımını almak için geldik.
Ahora estoy colaborando con la policía, y venimos por si nos ayudas en una investigación.
Aslında, Su ve ben aramızı düzelttikten sonra "belki de annemle yeniden temas kurmaya çalışmalıyım" diye düşünmüştüm ama bir araya geldiğimiz şu anda, neden küstüğümüzü hatırladım.
¿ Sabes qué? Después de que Su y yo nos arreglásemos, Pensé, "quizá debería ponerme en contacto con mamá".
Ben de, aslında Willie Nelson'ın 4 Temmuz pikniğine gitmek için bir bahane arıyordum.
Entonces, yo estaba como buscando una excusa para hacer el viaje por carretera para ir al Picnic del 4 de Julio de Willie Nelson.
Aslında büyü gücümden ben vazgeçtim ve tedbir amaçlı bir kenara koydum.
Bueno, técnicamente, yo renuncié a mi magia y la guardé para que estuviera a salvo.
Ben aslında Ohio'dan Hank Morgan'ım.
Soy en realidad Hank Morgan de Ohio.
Aslında, ben Çaykovski'yi kastediyordum.
En realidad, estaba hablando de Tchaikovsky.
Aslında çocuk için yüksek ücretli bir oyun arkadaşı gibi ve ben tedaviye onun beyin takımıyla devam edeceğim.
Él es básicamente como un... Un compañero de juegos muy caro para el niño, y voy a continuar mi tratamiento con su equipo neuronal.
Ben sana G-posta göndereceğim ki aslında kendisi gerçek posta olur... Çünkü e-postalar yüzlerce iş arkadaşımı işsiz bıraktı.
Se lo enviaré a su r-mail, o lo que es lo mismo, su correo real, porque el e-mail ha dejado sin trabajo a cientos de mis colegas.
Bilmem ki. Ben bir... Aslında...
estaba... pensé que sería algo como...
Aslında Bay Dunphy, ben sizinle konuşmak istiyordum.
En realidad, Sr. Dunphy, me gustaría hablar con usted.
Ben de burada, geride kalanları toplayıp tekrar birleştirmeye çalışarak aslında sana kim olduğunu hatırlatacağım.
Yo te apoyaré. Te consolaré, te remendaré. Te recordaré quién eres realmente.
Hayır, hayır, hayır. Beni sikme çünkü ben aslında sen'im ve sadece birbirimizi sikiyor olacağız.
No, no, no, no, no. ¡ No me diga que me f..., porque yo soy usted, y nos f... mutuamente!
Aslında, kanıt kesyapın bir bölümü, bu yüzden ben de ellemeden bıraktım öylece.
En realidad, las pruebas son parte de ese libro de recortes, así que tengo que dejarlo.
Aslında, ben bakmadım... grafiti yaparken yakaladığım çocuk,
De hecho, no lo hice... un grafitero que arresté... trabaja en Kinko ´ s, pirata informático.
- Aslında, ben de kuşları gördüm.
Si En realidad, tuve un sueño acerca de las aves también.
Aslında... Ben...
En realidad... yo...
Aslında, ben bu galaksiyi inceliyordum. Çünkü burada tüm yıldız oluşumları devam ediyor.
originalmente, yo estaba estudiando esta galaxia porque tiene todo esta pasando formación estelar.
- Aslında, ben... Peder değilim.
De hecho, yo... no soy un padre.
Ben de böyle keşfedildiğim için biraz üzülmüştüm aslında.
También estaba un poco avergonzada... por el modo en que fui contratada.
- Ne tür zorluklarla karşılaşırsan karşılaş senden ne kadar uzaktaymışım gibi görünse de, unutma ki ben aslında...
Bueno. Que esto sirva de recordatorio para que Que cualquier desafío que se enfrenta por muy lejos que parezca estar en...
- Aslında, ben...
- Bueno, yo...
Aslında, ben sadece dilekBen senin elini sıkmak olabilir ve soğuk bir tane satın almak için teklif.
De hecho, sólo desearía Pude estrechar su mano y se ofrecerá a comprar una cerveza fría
- Ben aslında üvey değilim. - Oh, bu doğru mu?
- En realidad soy el padrastro - ¿ Está bien?
Aslında, şöyle oldu, ben- -
En realidad, lo que pasó fue que... -... en una fiesta...
Aslında bana başka bir kahramanı, "Sihirbaz Ben Eagle" ı hatırlatıyorsun.
De hecho, me recuerdas a otro heroe- - "Ben Águila, El Mago."
Lady MacCloud, Margaret ve ben aslında...
Señora Mc Latt, A Margaret y a mi nos encantaría...
- Ben de arayabilirim aslında.
En realidad, yo podría llamar..
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18