Ayakkabılarım Çeviri İspanyolca
3,419 parallel translation
Çıkart ayakkabılarımı da amına koyayım!
¡ Sácate mis malditos zapatos!
Onlar benim ayakkabılarım sanmıştım.
Te juro que pensé que eran mis zapatillas.
Anne, ayakkabılarım nerde?
Mami, ¿ dónde están mis zapatos?
Daha önce kimse yüzüyle ayakkabılarımı dövmemişti.
Nadie le ha dado una paliza a las suelas de mis zapatos con su cara de esa forma.
Çünkü en favori ayakkabılarımı aşırdın.
Porque has secuestrado mis zapatos favoritos.
Benim BB'm en sevdiğim ayakkabılarıma işemişti.
Mi BeBe casualmente orina en mi lugar favorito.
Bu turuncu anahtarı kullanıp ayakkabılarımıza bakabiliriz.
podríamos usar esta llave naranja para comprobar nuestras zapatillas.
"Bir saat boyunca kendimi fotoğraf kabinine mi kilitleyeceğim... "... yoksa buradan çıkıp, ayakkabılarımı çıkarıp yüzümü gere gere dans mı edeceğim? " diyeceksin.
¿ Estaré encerrado en la cabina durante la próxima hora o saldré de aquí, me quitaré los zapatos y bailaré hasta reventar?
Niye? Ayakkabılarımı burada tutmam.
No guardo mis zapatos aquí.
İzleyin. Bob, ayakkabılarımın tekini dolabımda bulamıyorum.
Bob, me falta un zapato del armario.
Tamam, bize biraz zaman verin, çantamı ve ayakkabılarımı alayım.
Denme un momento, debo recoger mi calzado y bolsos.
Bir dakika verin bana. Ayakkabılarımı giyip oda 6'ya geleceğim.
Un momento. me calzo y voy al cubículo seis.
Üç ay. Spor ayakkabılarım için kavgaya girdim,.. ... çocuğun tekinin suratını dağıttım ve buna saldırı dediler.
Y me meto en una pelea por mis zapatillas y me lio un chico arriba y lo llaman asalto.
Ayakkabılarım yüzünden üzüldüm.
Un poco decepcionado por mis zapatos.
Ayakkabılarımı gören oldu mu?
¿ Alguien vio mis zapatos?
Ayakkabılarım, Bayan Heck!
¡ Mis zapatos, Sra. Heck!
Dur biraz. Yazlık bale ayakkabılarım.
Espera. ¿ Mis zapatillas de ballet de verano?
Tüm yapmak istediğim ayakkabılarımı çıkarmak kanepeye uzanıp TV izlemek.
Todo lo que quiero hacer es quitarme los zapatos, sentarme en el sofá y ver algo de tele basura.
Ayakkabılarımın haline bak!
¡ Mira mis zapatos!
Ayakkabılarımı bulamıyorum.
No encuentro mis zapatos.
Sonraki öğrendiğin şeyse spor ayakkabılarımın içine Bikaç küçük kek sakladığım ve Don Ho-Bo gibi giyindiğim.
Lo próximo que supe, estaba escondiendo golosinas en mis zapatillas deportivas vistiendo como Don Vagabundo.
Ayakkabılarımı çıkardım, başparmağımda bir ısırık hissettim. Michael parmaklarımla oynuyor diye düşündüm.
Me había quitado los zapatos, noté un mordisquito en un dedo y pensé que Michael estaba jugando con mis pies.
Yazlık bale ayakkabılarım.
¿ Mis zapatillas de ballet?
Artı, kişi başı 80 dolar harcamamış oluruz. Evden çıkmak ya da rahatsız ayakkabılarımı giymek zorunda kalmamış olurum
Además, así nos ahorramos unos 80 pavos cada uno y no tengo que salir de casa o ponerme unos zapatos incómodos.
Parlatacak ayakkabılarım var, Bay K. Bunun bizimle ne alakası var?
Tengo zapatos que pulir, Sr. K. ¿ Qué tiene que ver eso con nosotros?
Çünkü ayakkabılarımız yoktu.
Porque no teníamos zapatos.
Ayakkabılarım yok
No traigo zapatos.
Ayakkabılarından anlamalıydım.
Debí saberlo, por los zapatos.
Ayakkabılarını da mı mahvetmişim? Ricky Schwartz : Çok eğlenceliydi, Jenna.
¿ Y le estropeé los zapatos? ¡ De ninguna... maldita... manera!
Hayır, tümevarım yöntemiyle yalnızca Dante'nin ayakkabılarının öldürüldüğü gece Loyalist Park'ta olduğunu söyleyebilirim.
Solo soy capaz de decir con rotundidad que los zapatos de Dante estuvieron en el Parque Loyalist la noche en que fue asesinado.
Bu ayakkabıları çaldın mı?
¿ Tú robaste estas zapatillas?
Çok katı ayakkabı kurallarım var. Neden ayakkabılar ayağında?
Tengo una política antizapatos muy estricta. ¿ Por qué tus zapatos están puestos?
Ayakkabılarını çıkarman lazım.
Es necesario que te quites los zapatos.
Bu ayakkabıları nereden aldın, yolculuğa çıkmış bi'kızdan mı?
¿ De dónde sacaste esas botas, de una excursionista?
Şu ayakkabılarını çıkarıp seni yatağa yatıralım.
Quítate esos zapatos y métete en la cama.
- Evet, olay göründüğü gibi mi? - Ayakkabılarında damla boya olmayan bir boyacı ekibimiz ve görünürde topu ya da tek bir futbol ayakkabısı olmadan maça giden yarım bir futbol takımımız var.
- Bueno, tenemos a unos pintores sin una gota de pintura en los zapatos, y tenemos a medio equipo de fútbol de camino a un partido sin balones ni botas de tacos a la vista.
Hayır, ayakkabılarını çıkarmak zorundasın tatlım.
No, tienes que quitarte tus zapatos, cariño.
" ayakkabıları mı, cinleri mi,
# O a los duendes, o los zapatos
Kadın ayakkabıları mı?
¿ Zapatos de mujer?
Mikey'nin ayakkabıları mı?
¿ Los de Mickey?
Ayakkabılarını çıkarır mısın, lütfen?
¿ Le importaría quitarse los zapatos, por favor?
Avatarım için yeni ayakkabılar mı?
¿ Zapatos nuevos para mí?
- Ayakkabılarımı gördün mü?
¿ Has visto mis zapatos?
d forever young d d Parenthood 3x09 d Kaybetmeyi Hazmedemeyen Orijinal yayınlanma tarihi 15 Kasım 2011 Syd, ayakkabılarını getir, ve gidelim!
¡ Syd, coge tus zapatos y vámonos!
Yeni tenis ayakkabıları aldım.
Me compré tenis nuevos.
Kurbanın ayakkabılarıyla uyuşuyor mu bir bakalım.
Vamos a ver si coinciden con las zapatillas de la víctima.
Ayakkabıları da kırmızı mıydı?
¿ Tenía zapatos rojos?
Tamam, en azından şu ayakkabılarını çıkaramaz mısın, lütfen?
Por lo menos podrias quitarte las zapatillas, ¿ por favor?
Ayakkabılarından haberin var mı?
¿ Has visto tus zapatos?
O ayakkabıları kendi kazandığım para ile aldım.
Oye, me compré estos zapatos con el dinero que gané.
Eve geldim ve dolapta tanımadığım ayakkabılar buldum.
Llego a casa y encuentro un par de zapatos ajenos en mi armario.