English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Balik

Balik Çeviri İspanyolca

144 parallel translation
Balik kokusu aliyorum.
Huelo el pescado.
Hemen hemen hiç balik yakalayamiyor.
Apenas atrapa algún pescado.
REKOR SAYIDA BALIK AVLADI
CUENTA SU HAZAÑA
SICAK BALIK YEMEKLERİ VE MISIR EKMEĞİ
PESCADO CALIENTE CON TORTILLA DE MAÍZ
Avcilik yapmak, balik tutmak, ormana tuzak kurmak yasak.
No tenemos que disparar, pescar, o poner trampas en el bosque ya.
Bir daha senden izin almadan, çikip balik tutmaya da gitmeyecegim.
No pasaré por tonto con estos pescados hasta que se lo diga primero
Balik ister misiniz?
¿ Le gustaría un pescado?
Boşboğaz.
Balik.
Balik tutarim, kayikla gezerim.
Pescar, ir en barco.
TEHDİT ALTINDAKİ BALIK
PEZ EN PELIGRO
Jack Amca'yla kiyaslarsan Hammond çok büyük bir balik.
Comparado con el tío Jack, Hammond es un pez gordo.
Asiri sol, tarihi affetsin ; ama gerillalar suda balik gibiyse bunu biraz isveç'e borçluyuz.
La Extrema Izquierda puede olvidar su historia pero si las guerrillas están como pez en el agua es un poco gracias a Suecia.
Balik akvaryumunu mu temizliyorsun?
¿ Estas limpiando la pecera?
BALIK YEMİ AL 27 NİSAN SALI
COMPRAR ALIMENTO PARA LOS PECES
BALIK YEMİ AL
COMPRAR ALIMENTO PARA LOS PECES
Burada balik tutardim, biliyor musun?
¿ Pueden creer que solía pescar aquí?
ªimdi de " Balik tutmayin.
Ahora te dicen : " No coma el pescado.
CHERLY'NİN DELİĞİ BALIK KOKUYOR
EL AGUJERO DE CHERRYL HUELE A PESCADO.
peki ya balik?
Qué tal la pesca?
Beni tuvalette bir sürü balik oldugunu söyleyerek teselli etmeye mi çalisiyorsun?
¿ Intentas consolarme diciendo que hay... más peces en el baño?
Jeff'in söylemeye çalistigi, ask tuvaletinde bir sürü balik oldugu.
Creo que Jeff intenta decir que hay más peces... en el baño del amor. ¿ No es así, Jeff?
Kapa ceneni, balik!
Cállense, pescaditos...
( Sayilmaz ) 157,5 00 : 12 : 37,400 - - 00 : 12 : 38,400 ( Hadi Balik Tutalim )
"NO COMPLETAMENTE"
BALIK TUTMAK YASAK.
- NO PESCAR
Karanlikta parlayan balik.
Destellos de peces en la oscuridad.
Agzima dogru gel, kücük balik!
Ven a mi boca, pescadito!
Genis bir midesi olan bir balik icin tatmin edici bir yemek.
Una comida satisfactoria para un pez con un estómago sumamente extensible.
Bu üc ayakli balik.
Este es un pez trípode.
Bu dev sekiz tonluk balik sadece planktonla beslenir.
Este inmenso pez de 8 ton se alimenta de plancton y nada más.
Büyük balik sürüleri burada siginirlar.
Grandes escuelas de peces encuentran santuario aquí.
Gece cöktügünde etrafta daha az yirtici balik olur ve yosun hayvanlari beyaz siginaklarindan cikarlar.
Cuando cae la noche, hay menos peces depredadores alrededor, y los bryozoos emergen de sus blancos refugios.
Büyük bir savunma cemberi olusturan bir balik girdabi icinde toplanirlar.
Se acumulan en una defensiva bola gigante de peces arremolinándose.
Ama kisi burada geciren cok fazla balik vardir. Bes milyardan fazla canli. Öyle ki, kayiplar neredeyse hissedilmez bile.
Pero hay tantos peces invernando aquí, más de 5 billones de individuos, que las pérdidas son casi imperceptibles.
Pekala, herneyse... bir daha bir balik için 600 dolar harcamak istersen... beni St. Thomas'a yolla ve... baliği ben yakalayayim.
Bueno, igualmente, la próxima vez tú decides... si quieres gastar $ 600 por un pescado. ¿ Por qué no me envias directamente a St. Thomas?
bu adamla beraber gideceğiz ve... balik çetesini yakalayacağiz, ne dediğimi anladin mi?
Yo y mi compañero saliendo y agarrando una banda de bagres... Con aquel hijo de puta, ¿ entiendes lo que digo?
Kahretsin, araban balik gibi kokuyor.
Maldición, tu auto huele a pescado.
Balik kavanozunda yasiyorum.
Vivo en una pecera.
Ancak sadece bir kazan varmis. Süt, balik ve meyve, hepsi bir kovaya konuluyormus.
"Pero hay sólo un contenedor, la leche, el pescado, la fruta todo metido en una cubeta"
NEMO KAYIP BALIK
BUSCANDO A NEMO
Biraz balik!
¡ Pruebe el pescado!
Balik yemem!
¡ No como pescado!
Balik yer misiniz?
¿ Come pescado?
Yerine balik ister misin?
¿ Quieres pescado? ¿ Estas segura?
İki balik siparisi, bir tanesi ekstra zencefilli!
Dos pedidos de pescado, uno con extra de jengibre! Ok. ¡ Dos de pescado, uno con extra de jengibre!
Reggie'ye balik tutmayi öğretebilirim.
Incluso puedo enseñar a Reggie a pescar.
- Harika, yalnïz akvaryumda balïk gibiyim.
- Bien. Como un pez en una pecera.
Sis, balïk çorbasï gibi yogun.
Esta niebla parece bullabesa.
Bugün balïk tutmuyor musun?
¿ No vas de pesca hoy?
Kendini ozel biri mi saniyorsun beyaz balik?
¿ Te crees especial?
Dogru yuru beyaz balik!
¡ AI frente, desgraciado!
Hem et hem balik.
¡ Aquí vamos!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]