Bildiğim kadarıyla Çeviri İspanyolca
2,978 parallel translation
Bildiğim kadarıyla yok.
Así de repente no.
Bildiğim kadarıyla arkadaşın Nathan kayıp.
Entiendo que tu amigo Nathan esté desaparecido
Artık hiçbirinize tek kelime bile söylemeyeceğim çünkü bildiğim kadarıyla biz çoktan bir anlaşma yaptık.
No voy a tratar de convencer a nadie de nada. porque en lo que a mí respecta, ya hemos hecho un trato.
İplerler bağlı oldukları halde kas gruplarını kasıp gevşetebilen insanlar bildiğim kadarıyla.
Capaz de expandir y contraerse los músculos... cuando se atan con cuerdas.
Ama bildiğim kadarıyla, senin böyle lavoba köşelerinde ağlamanı istemezdi.
Lo que sí puedo decirte... es que él no te querría llorando en el lavabo.
Bildiğim kadarıyla o da etmiyordur.
Por lo que sé, ella tampoco.
Bildiğim kadarıyla hayır.
No que yo sepa.
Ve bildiğim kadarıyla, hiç bir şey göremiyorum.
A mi parecer, no hay ninguna.
- Bildiğim kadarıyla hayır.
- No que yo sepa.
Bildiğim kadarıyla öyle.
Hasta donde sé.
Bildiğim kadarıyla, ben ölemiyorum.
Hasta donde yo sé, no puedo morir.
Bildiğim kadarıyla bu sizin soruşturmanız.
En lo que respecta a mí, es tu investigación.
Bildiğim kadarıyla o McCann'deydi ve sonra YR'ye geçmiş ve sonra da KE ve BB'ye doğru bayır aşağı kaptırıp gitmiş.
Por lo que sé, estaba en McCann y luego en YR, después fue cayendo desde KE hasta BB.
Yani, Cunard, Orient, aslında tüm büyük rakiplerimiz bu çeliği kullanıyor ve bildiğim kadarıyla hiçbirinin gemisi ikiye ayrılmadı.
Cunard, Orient, de hecho, todos nuestros mayores competidores lo utilizan y ninguno de sus barcos se ha caído aún en pedazos por lo que sé.
Bildiğim kadarıyla incelemede hata yok.
Esta auditoría es exacta según mi conocimiento.
Bildiğim kadarıyla resmi bir değişiklik yapmadılar.
Hasta donde yo sé, no han hecho ningún cambio oficial.
- Bildiğim kadarıyla değil.
Que yo sepa, no.
Bildiğim kadarıyla yok.
No que yo sepa.
Öleli iki hafta oldu ve bildiğim kadarıyla iki hafta şeriflik yaptıktan sonra iş senin oluyor.
Bueno, ahora hacen dos semanas que se fué. Y creo que después de tres semanas actuando como sherif, el trabajo se convierte en tuyo.
Benim bildiğim kadarıyla, burası hep bir şeyler öğrenme yeriydi.
Hasta lo que sé, siempre ha sido un lugar de aprendizaje.
Ben sadece bildiğim kadarıyla en iyiyi yapıyordum.
Hice lo mejor que supe hacer.
"The Shining" piyasaya çıktıktan yedi yıl sonra bildiğim kadarıyla ve beni şaşırtan bir şekilde bir ailenin ve otelin nefis ve korkutucu bir öyküsü olmasının dışında hiç kimse filmdeki ana temaları yazmamıştı.
Siete años después del estreno de El Resplandor, me sorprendió que nadie hubiera escrito sobre los principales temas de la película, más allá de la historia de terror inmediata de la familia y el hotel.
Ancak dürüst olmak gerekirse hükümetin yaptıklarından bildiğim kadarıyla, vergilerimin tam anlamıyla denetimden geçmesini bekliyorum.
Respecto de lo que hizo el gobierno, si quieres que te sea sincero, sé que recibiré una visita del auditor impositivo.
Ama bildiğim kadarıyla federasyon bunun için ödüyor. Yinede oldukça iyi bir protez.
Es lo único que la Federación cubrirá, pero sigue siendo una buena prótesis.
Bildiğim kadarıyla yok. Geç saatlere kadar çekim yapıyorduk. Her sahnede o vardı.
¿ Alguno sabe si la Srta.Delaney tenía visitas... o alguién que no era parte del equipo?
Bildiğim kadarıyla sadece kayıp olarak aranıyor.
Hasta donde yo sé, se considera persona desaparecida.
Ayrıca bildiğim kadarıyla ölümüyle de bir ilgin var.
Y por lo que sé, tuviste algo que ver con su muerte. - No.
Bildiğim kadarıyla öyle.
Por lo que yo sé, sí.
- Bildiğim kadarıyla hayır ve bilen de ben olurum.
No que yo sepa y yo soy quien ha de saberlo.
Bildiğim kadarıyla hayır.
No que yo Sepa.
Bildiğim kadarıyla ekibimden biri dün akşam çalındığını polise bildirmiş.
Al parecer, anoche alguien de mi personal denunció su robo.
Bildiğim kadarıyla zaten uyanığım.
Hasta donde sé, ya estoy de pie.
Bildiğim kadarıyla, ülke içindeki hiçbir işte... ne onun uzmanlığına başvurduk, ne de yaptıklarına göz yumduk.
Que yo sepa, nunca hemos requerido su experiencia para ningún trabajo en este país y nunca daría mi aprobación.
Bildiğim kadarıyla öyleydi, doktor.
Es el único que conozco, Doc.
Bildiğim kadarıyla kredisi yüksek bir sahte kimlik yaratmak üzerine.
Por lo que sé, todo se trata de crear un perfil de crédito falso.
Genç adam, Rodriguez, bildiğim kadarıyla hiç olmadı.
Rodriguez, jovencito, en lo que a mí concierne, nunca existió.
Bildiğim kadarıyla, dışarıdaki birçok çarşaf dizicisi ve yastık istifçisi her şeyin bu akşam sona ereceğini düşünüyor.
Sé que hay muchos apiladores de mantas y empacadores de almohadas ahí fuera pensando que todo va a caer esta noche.
- Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
No que yo sepa.
Bildiğim kadarıyla hayır. Evan sen?
No que yo sepa. ¿ Evan?
Bildiğim kadarıyla Moskova Hayvanat Bahçesi'nde doğmuş.
Parece ser que nació en un zoo de Moscú.
Çünkü bildiğim kadarıyla sporla uzaktan yakından alakan yok.
Porque desde que te conozco, no has tenido interés por ningún deporte de ningún tipo.
- İzin vermeye iznim yok, - bildiğim kadarıyla.
- No tengo autorización para autorizar, a no ser que la tenga y no lo supiera.
Bildiğim kadarıyla hayır. Ama çok bir şey biliyorum.
Por lo que sé, no, pero tampoco sé demasiado.
Bildiğim kadarıyla Groby, Christopher'ın.
Hasta donde yo sé... Groby es de Christopher para hacer lo que quiera con ello.
Bildiğim kadarıyla Bay Hartwell daha sıcak bir yere taşındı.
Según sé, el señor Hartwell se mudó a una zona más cálida.
Bildiğim kadarıyla Emma, bir şekil değiştiren.
Por lo que sabemos, Emma es metamorfo.
Evet, seni tanıyorum ve bildiğim kadarıyla asla bir kızla iki haftadan fazla takılmazsın
Sí, te conozco, y sé que nunca duras con una chica más de dos semanas.
Bildiğim kadarıyla görevlerin dağılımını yapan sen değilsin ayrıca Sam gayet sağlam kız.
La última vez que lo comprobé, tú no asignabas las tareas y Sam es muy toca pelotas.
Bildiğim kadarıyla internet kültürünün üreyebileceği en iyi yer.
Se trata básicamente de el mejor caldo de cultivo para la cultura de internet, por lo que a mí respecta.
Bildiğim kadarıyla üç
Tres veces que yo sepa.
- Bildiğim kadarıyla evet.
Hasta donde yo sé, sí.