Bu intihar Çeviri İspanyolca
1,709 parallel translation
Bu intihar olurdu.
¡ Esto es un suicidio!
Arkada birini bırakma fikrinden senin olduğun kadar ben de hoşlanmıyorum. Ama seni ya da başka birini bu intihar görevine yollayacak değilim.
Y no me gusta la idea de dejar a alguien atrás más que a ti pero yo no pienso enviarte a ti o a nadie más a una misión suicida.
Bu intihar.
Es un suicidio.
Bu intihar olur. Zamanımız var.
Es suicidio tendremos mas tiempo
Tüm bu intihar olayları Spindle'lerin oğluyla başladı, tamam mı?
Los suicidios empezaron con ese muchacho Spindle.
Bu intihar için değil.
No es para suicidarme.
Crusoe, bu intihar olur.
Crusoe, eso es suicidio.
Bak söylemek istediğim, bu intihar.
Quiero decir, es suicidio.
Ben onlardan değilim, ve söylemeliyim ki, bu intihar teorisi bana uymadı.
No soy uno de ellos y te diré que todo este asunto del suicidio no me cierra.
Bu intihar olur.
Eso podría ser suicida.
Bu intihar değil.
No es suicidio.
Jang-jin'in bu ikinci intihar girişimi yavaş yavaş yaklaşmakta olan idam korkusundan gelmekte.
Es el segundo intento de suicidio de Jang-jin, debido a su miedo extremo a su cercana ejecución.
Bu öğleden sonra Abesada'daki bu kuaför salonunda bir bayan müşteri kuaförü tarafından öldürüldü ardından kuaförün kendisi de intihar etti.
Está tarde, en una peluquería en Abesada, una cliente fué asesinada por su peluquera que despues se suicidó.
- Bu bir intihar olur.
Es una misión suicida.
Bu benim için kariyer intiharı olur.
Esto es un suicido para mi carrera.
Ön soruşturma, intihar diyor, ama bu kadar başarıları olan bir adam yarım metre suda boğulur?
La investigación preliminar lo está llamando suicidio pero ¿ cómo un tipo tan imponente se ahoga en 60 centímetros de agua?
Bir intihar notu bulacağınızı sanmıyorum, Müfettiş. Aradığınız bu, değil mi? Bir itiraf.
Parece que... a pesar de sus diferencias, los mellizos Bobby y Jacko eran más parecidos de lo que cualquiera pensase.
Bu ancak ağabeyinin kendisine üç hafta içinde intihar edeceğini söylemesiyle mümkün.
Sólo es plausible, si él le dijo que iba a quitarse la vida dentro de 3 semanas.
... bu bir intihar olur.
Sería un suicidio.
Tüm bu laf kalabalığı ve o boş bir tuval arkasındaki yapraklar Bir intihar notu olarak.
Toda esa verborrea y deja un lienzo negro como nota de suicidio.
Bu cennette 72 bekarın... bir intihar bombacısını beklediği.... andan bile daha güzel manzara.
Esto es más hermoso que 72 vírgenes esperando en el cielo a un terrorista suicida.
Acaba bu ilişki Howard'ın intiharını tetiklemiş midir?
¿ Fue esta relación la causa de su suicidio?
Yani, eğer bu gördüğüm en garip intihar vakası olmasa ölüm nedenini bulduğumuzu söylerdim.
quizá estuviera pelando con alguien Así que, a menos que esta sea la manera más extraña de suicidarse.
Siz benim annemle yatıp babamın tüm parasını çaldınız. Babam da bu yüzden çok sinirlenip annemi öldürdü sonra da intihar etti. "
Tuvo sexo con mi madre y luego robó todo el dinero de mi papá así que él se enojó, y mató a mi madre y luego se suicidó... "
Bu düpedüz intihar.
- Es una misión suicida.
Bu mali intihar olur.
Sería un suicidio financiero.
Bu son intihar dalgası için çok endişeliyim.
Estoy preocupado por esta reciente ola de suicidios.
Babamın bunu öğrendiğini ve bu yüzden intihar ettiğini söyledi.
Y... que papá lo supo. Por eso se mató.
Bu salağın niyeti ne? İntihar mı?
¿ Qué plan tiene, suicidarse?
Cinayet - İntihar, ama bu eğilim yükselişte.
Asesinato-suicidio, se está poniendo de moda.
Böyle kronik hastalığı olan ve bu yüzden intihar eden hastalar gördüm.
Hemos visto pacientes con enfermedades crónicas, te quitan la vida.
Ama bu yaralar durdukça hiçbir şey yapamam, bunu gören herkes "İntiharı denemiş bir akıl hastası" diye bağırıyor, "Acınası durumdaki zavallı" diyorlar.
No puedo hacer nada con estas cicatrices. Cada herida grita "Es una loca suicida" "Es una perdedora autocompasiva"
Bu bir ihtiras intiharıydı tıpkı Romeo ve Juliet gibi.
Fue un suicidio pasional... -... como Romeo y Julieta.
Bir kasaba bu kadar intihar kaydı var mı bilemiyorum fakat kayıtlarda baya yukarılarda olacağız.
Desconozco el récord de suicidios en una ciudad pero debemos ir primeros en las estadísticas.
Bu bir intihar değildi.
No fue un suicidio.
Bu işte kurtulabilmen için intihar etmeye çalıştım.
Traté de quitarme la vida para que te libraras de todo esto.
intihar tesebbüsü degil bu.
No fue un intento de suicidio.
Bu Gama-Lobo'nun intihar notu mu?
¿ Es la nota de suicidio de Gama-Lobo?
Bu kız da bariz bir şekilde intihar etti. Bu da oldukça trajik, üzücü ve onun gibi şeyler, fakat suç sahiplenilmezse senle çalışamaz mıyım?
Bueno, esta chica, parece obvio que se suicidó y eso es, ya sabe, trágico, triste y todo lo que quiera pero si no se ha cometido ningún crimen, ¿ no podría trabajar con usted- -
Bu ilk intihar girişimi değildi.
Esa no fue la única vez que intentó quitarse la vida.
- Bu bir intihar.
- Es un suicidio.
- Bu ilk intihar olayı mı?
- ¿ Fue el primer suicidio aquí?
Bu korkunç bir acı. Bazıları için de intihar tek çözüm.
Es muchísimo dolor y para algunos el suicidio es su única salida.
Bu şekilde intihar mı cinayet mi anlayacağız, öyle mi?
Y esto nos dirá si fue suicidio u homicidio.
Bu otopsiler olayların intihar olmadığını kanıtlıyorsa bir an önce medyaya haber vermenizi istiyorum.
Bueno, si estas autopsias prueban que no fueron suicidios entonces necesito informar a los medios ahora mismo.
Birine zorla bir intihar mektubu yazdıracak olsan bu kelimeleri kullanmazdın.
Si fueras a forzar a alguien a escribir su propia nota suicida esas son palabras que generalmente no usarías.
Bu cinayetleri işleyen bir seri katil olduğuna inanıyoruz. Cinayetlere intihar süsü veriyor.
Creemos que es un asesino serial quien prepara todo para que parezca que sus víctimas se suicidaron.
Bu gece intihar edeceğim.
Esta noche me voy a suicidar.
Bu bir intihar notu.
Es una nota de suicidio.
Bu çocukların çoğu öfkeli ve umutsuzdurlar, olabildiğince insan öldürüp intihar etmek isterler. Ama Jordan ona yaşama nedeni veriyor.
La mayoría de estos sujetos están tan enojados y desesperanzados que sólo quieren matar a la mayor cantidad de personas posible y suicidarse pero Jordan le da una razón para vivir.
Bu bir intihar!
¡ Esto es suicidio!