Chief Çeviri İspanyolca
323 parallel translation
Little Chief / Küçük Şef Big Eagle'ın sözünü tutacağının simgesi olarak burada kalacak.
Jefe Pequeño quedarse aquí. Prueba de que la palabra de Águila Grande es válida.
- Little Chief'sana emanet ediyorum.
- Le voy a entregar a Jefe Pequeño.
Şimdi, Komiser Montague ile git, Little Chief.
Ahora ve con el inspector Montague, Jefe Pequeño.
Little Chief'i eğlendirmek için yardımına ihtiyacımız var.
Te necesitamos para que entretengas a Jefe Pequeño.
Little Chief nerede?
¿ Dónde está Jefe Pequeño?
Eminim ki Little Chief kaba olmak istememiştir.
Seguro que Jefe Pequeño no quiso ser grosero.
Suçluları bulursan, Kırmızı Ceketli şefe götür anlasınlar ki Big Chief sözünü tutar ve her zaman doğruyu söyler
Si encuentras a los culpables, llevárselos a jefe casaca roja... para que sepa que Águila Grande cumplir su palabra y decir la verdad.
Little Chief beyaz adamın evinde uyumaz
Jefe Pequeño no dormir en casa de hombre blanco.
- Sue ve Little Chief savaş yolunda.
- Sue y Jefe Pequeño están en pie de guerra.
Little Chief'le başa çıkmakta zorlanmadın gibi gözüküyor.
No parece que tengas problemas para lidiar con Jefe Pequeño.
Little Chief bile -
Incluso Jefe Pequeño -
Hayır, teşekkürler.Dışarı çıkıp Little Chief'le oynasan daha iyi olur.
No, gracias. Ve a jugar con Jefe Pequeño.
Little Chief Kızılderililerin, demiryolu kampında olanlardan dolayı,.. ... kırmızı ceket giyen bütün beyazları öldüreceklerini söyledi...
Jefe Pequeño dijo que los indios van a matar a todos los blancos y casacas rojas... por culpa de lo ocurrido en el campamento del ferrocarril.
Bu Golden Hawk ve Little Chief'i kan kardeşi yaptı
Halcón Dorado y Jefe Pequeño convertirse en hermanos de sangre.
Kırmızı Ceketler Demir At'ın kampına gitti.Şimdi, Little Chief'i alalım.
Casacas rojas ir al campamento de Caballo de Hierro. Vayamos por Jefe Pequeño ahora.
Demir At buradan gitmeyecek, Little Chief, ne benim ne de başkası için.
El Caballo de Hierro no se irá, Jefe Pequeño. Ni por mí ni por nadie más.
Little Chief de yalancı.Beyaz adamla yaşadığından beri çatal dilli olmuş
Jefe Pequeño mentir también. Tener lengua bífida desde que vive con hombre blanco.
Çünkü Little Chief ve ben bunu sır olarak tutmak için anlaşma yaptık... Bu nedenle sözümü tutmalıydım, değil mi?
Porque Jefe Pequeño y yo acordamos mantenerlo en secreto... y no podía faltar a mi palabra, ¿ verdad?
Little Chief te söz verdi.
Jefe Pequeño dar su palabra también.
Chief, sıhhi önlemlere dikkat etmenizi istiyorum.
Quiero que se tomen medidas sanitarias precisas en todo momento.
TWA uçuş 60, Super SKY Chief kalkış için hazır bulunmakta
Atencion, por favor, el vuelo 60 de la TWA esta listo para partir.
- Bu bir Midland Sky Chief.
- Éste es el de Kansas.
Bay Vargas, bu Chief Gould.
Chief Gould, Sr. Vargas.
Chief Gould... 2. katın düğmesine basın, ben sizi yukarda karşılarım.
Chief Gould... Apriete el 2. Nos encontramos arriba.
Şefim, bütün bu olanlardan sonra bu geceki konseri ertelemem seni şaşırtmazdı herhalde.
Chief, no se sorprenderá, ante los hechos, si cancelo el concierto.
Chicago'ya giden Super Chiefte bir süit.
Suite en el Super Chief a Chicago.
Chief Yeoman, 12 ; Peerless Pal 20 ; ... ve Mariato, 40.
Jefe de la Guardia, 12, Amigo Sin Igual, 20... y Mariato, 40.
Sen bir Chiefs'sin.
Eres un Chief.
Ve bir de Phillips vardı, Chief.
Luego estaba Phillips, el jefe.
Bu görevin benim olması lazımdı, fakat bu Chief'in botuydu.
Podría haber sido mi misión, pero él era el maldito jefe del barco.
Bir bakalım Chief.
Vamos a mirar, jefe.
Hey Chief, Chief!
Jefe. Jefe.
- Chief, ateşle şunu.
- Jefe, enciéndela, hombre.
- Hey, Chief.
- Hey, Jefe.
Hey, Chief, Kayak için arkada biraz yer aç.
Hey, Jefe, haz espacio allá atrás para la tabla.
Karanlık çökene kadar burada kalmalıyız Chief.
Tendremos que esperar aquí hasta que oscurezca, Jefe
Gizli bilgi Chief, şu anda söyleyemem.
Es confidencial, Jefe. No puedo decirlo.
Hey, Chief, Şu mangolardan biraz almaya gidiyorum, tamam mı?
Hey, Jefe, voy a agarrar esos mangos, ¿ Okay?
Aralık güzeli olduğundan beri onun her resmini biriktiriyordum Chief.
Coleccioné cada foto desde que fue Señorita Diciembre, Jefe.
Sen ne düşünüyorsun, Chief?
¿ Tu que crees, Jefe?
- Chief?
- ¿ Jefe?
Hayır, yılın Playmate'i için Chief.
No, playmate del año, Jefe.
Hepimiz için pazarlık yaptım Chief. Sen ne dersin?
Hice un verdadero trato para todos, Jefe ¿ Qué hay sobre ti?
Kapa çeneni Chief.
Basta, Jefe.
Onlar her yerdeler biliyorsun Chief.
Están por todos lados, Jefe.
Ne oldu Chief?
¿ Qué pasa, Jefe?
Temiz Chief.
Está limpio, Jefe.
Hey, Chief, şimdi iki adam köprüden aşağı uçtu.
Hey, Jefe, hombre. Dos hombres acaban de volar ese puente.
Hangi tarafa olduğunu biliyorsun Chief.
Tu sabes que camino, Jefe.
Haydi, Little Chief.
- Vamos, Jefe Pequeño.
- Anlaşıldı Chief.
- Lo tengo, Jefe.