Chin Çeviri İspanyolca
1,165 parallel translation
- ve Chin'in Krallığı'nı kastetmiyorum.
-... y no me refiero al reino de Chin.
Gabrielle, burada beni Chin'in Krallığı'nın yakınına taşıyacak bir gemiyi yakalıyorum.
Tomaré un barco aquí que me llevará cerca del reino de Chin.
Eğer sen olmasaydın, Chin'in imparatoru olamayacaktım.
Si no fuera por ti, no sería emperador de Chin.
Chin'in Krallığı'nda bir kadının hükmetmesinin tek yolu.
La única forma en que una mujer puede gobernar en el reino de Chin.
Chin'in bütün krallığına birlikte hükmedebiliriz.
Podemos gobernar todo el reino de Chin juntos.
Yoldaş Chou Yuan, Hu Chin'de öğretiyor.
Chou Yuan también da clases de hu chin.
Lanet olsun, Chen, bu yağlı pislikten başka birşey değil.
Caray, Chin, qué comida más grasosa.
- Yew-chin chef-faw.
Acentúe el chin y el faw.
Yew-chin chef-faw, Naip Cuzar, gemiye hoş geldiniz.
Regente Cuzar, bienvenida a bordo de la nave Enterprise.
Düşman Chin'toka sisteminde köşeye sıkıştı ve biz onları yok edene kadar orada kalacaklar.
El enemigo permanecerá en el sistema Chin'toka hasta que lo destruyamos.
Chin'toka sistemindeki Dominion karşı saldırısından.
Del contraataque del Dominio.
Asla Chin'e yeterince hızlı gidemem.
Nunca podría llegar a Chin a tiempo.
Benden önce nasıl Chin'e vardığını merak ediyordum.
Me preguntaba cómo hiciste para llegar a Chin antes que yo.
Zeyna'nın önünde Chin'e varışından dolayı hala bana borçlusun.
Todavía me debes por llevarte a Chin antes que a Xena.
Onun Teğmen Komutan Chen'e ait olduğunu farketmemiştim.
No me di cuenta de que era del Teniente Chin.
Ben. Breen Chin'toka sistemindeki birliklerimize karşı saldırı başlattı.
Los breenes han lanzado una contraofensiva contra las fuerzas que tenemos en el sistema Chin'toka.
Chin'toka Sistemi'ni kaybedersek Dominion bölgesindeki tek ayak basabildiğimiz yeri kaybediyoruz.
Se perdemos Chin'toka, nos quedamos sin asideros en territorio del Dominio.
Önce Dünya, sonra Chin'toka?
Primero la Tierra, ahora Chin'toka.
Son gelen raporlara göre Dominion Chin'toka'yı ele geçirecek gibi gözüküyor.
Según los informes, parece que el Dominio va a retomar Chin'toka.
Federasyon'un takviye güçleri Chin'toka'ya yaklaşıyorlar.
Los refuerzos de la Federación se acercan a Chin'toka.
Kurucu, Chin'toka sisteminin tekrar bizim olduğunu söylemekten kıvanç duyuyorum.
Me complace informar de que el sistema Chin'toka vuelve a ser nuestro.
Chin'toka'da Breen, enerji azaltıcı silahlarını kullandıklarında tüm filomuz etkisiz kılınmıştı.
En Chin'toka toda nuestra flota quedó inutilizada cuando los breenes abrieron fuego con su arma de disipación de energía.
Bütün Chin başarısızlığının sembolü olarak yanacak.
¡ Todo Chin arderá como emblema de su fracaso!
Chin'de kan dökülmeden geçen her gün... annenin ülkenin kaderine rehberlik etmesi sayesindedir.
"Cada día que pasa en Chin sin que se derrame sangre... "... ocurre porque ella jugó un gran papel en nuestro destino. "
Chin dışında da işler farklı yürümüyor.
No se pone mejor afuera de Chin.
Her şeyden önce, Chin artık güvende, barut artık yok olduğuna göre dünya da öyle.
Después de todo, Chin está a salvo y con la desaparición del polvo negro, el mundo también.
Bu adam Çin'deki Zo Manastırından bir keşiş.
Es un monje del monasterio Zo, en Chin.
Kitabı Çin'de bildiğim en güvenli yerde bıraktım.
Lo dejé en Chin en el lugar más seguro que conocí.
Çin'in kralı asırlar boyunca üretimini yasakladı.
Los reyes de Chin prohibieron su producción durante muchos siglos.
Eğer Zeyna kitabın güçlerinde ustalaşırsa mücadelemizi tek bir hamlede bitirir ve tüm Çin de ona boyun eğer.
Si Xena conoce a fondo los poderes del libro acabará con nuestra campaña con menos que un suspiro. Y todo Chin estará a sus pies.
Çin'in antik savaşçıları tam bir zaferin kazanılması için tüm düşmanların yok edilmesi gerektiğine inanırlardı.
Los guerreros ancestrales de Chin creían que para lograr la victoria suprema debían aniquilar completamente a sus enemigos.
Çin'de kan dökülmeden geçen her gün annemin ülkemizin kaderinde rol alması sayesinde geçmektedir.
Cada día que pasa en Chin sin que se derrame sangre ocurre gracias a mi madre. Ella jugó un gran papel en el destino de nuestra tierra natal.
Bu da onu Çin'deki en tehlikeli kişi yapar.
Eso la convierte en la persona más peligrosa de Chin.
Yunanistan'da, Chin'de, Anadolu'da ve şimdi de Hindistan'da yolla ilgili şeyler duyuyorum.
¿ El camino? Escuché sobre el camino en Grecia, en Chin, en Anatolia y ahora en India.
New Port Harrris, Flutes, İndo Chin, Nels, Cornel Klubü...
EI Newport. Harry's. Fluties. Indochine.
Jin Ke... Çin imparatoruna hizmet etti.
Jin Ke... el que sirvió al emperador Chin.
- Jing ne?
- ¿ Chin... qué?
Hiç duymadığın uzak bir diyardan geliyorum Çin'in de ötesinde.
De una tierra lejana de la que nunca escuchaste más allá de Chin.
- Teddy Chan'ı mı kastediyorsun? - Evet efendim.
- ¿ Te refieres a Teddy Chin?
Şerefe.
Chin chin!
Şerefe.
Chin chin! .
Bay Chin.
Sr. Chin.
Makaleyi teslim ettikten sonra Dr. Chin'e, jinekologuma gittim.
Fui a ver a la Dra. Chin, mi ginecóloga, luego de que entregara el artículo.
Binbaşı, Er Chin'in hattı kesilmiş, kurmaya çalışıyor.
¡ Mayor! La línea del soldado Chinn se cortó. Está intentando repararla.
Er Chin?
¿ Soldado Chinn?
Arkada toplanan. Er Chin cevap ver.
¡ Atrás, reagrúpense!
Chin cevap ver.
¡ Chinn, contesta! ¡ Chinn!
Chin beni duyuyor musun?
¡ ¿ Me escuchas?
Güçlü bir adada rehin alındı, Çin'den daha fazla doğuda.
Había sido tomada prisionera de una isla muy poderosa en el este, más lejana aun que Chin.
Çin ve İndus ülkesi.
A Chin y a la tierra de Indus.
Duy, duy!
¡ Chin Chin!