Chop Çeviri İspanyolca
407 parallel translation
Hadi bir kase çin usulü balık söyleyip gösteriyi yeniden yazalım.
Vayamos por un tazón de chop suey, y reescribiremos el show.
Neyseki elimizde sadece bir kase Çin usulu balık var.
Se puede obtener casi todo con un tazón de chop suey.
Çinlinin biri sebzeli et lokantası işletmeye çalışmıştı da, adamı vurmuşlardı.
Un chino quería vender chop suey y lo mataron.
Çin Lokantasının eskiden olduğu yerde.
Si, dónde estaba el lugar del chop suey.
Bir dakika.Bu davada Chop Suey ( bir çeşit çin çorbası ) istemedin değil mi şef?
Espere. No habrá llamado al "Chop Suey" para que participe en el caso, ¿ o sí?
Haklısın, aynı chop suey gibi...
Me agrada. Es como el chop suey :
Yanında biftek de istemeliydik.
Deberíamos haber pedido chop suey. ¿ Qué pasa, cariño?
Keklik hoşuna gitmedi mi? - Hayır, sadece biftek de iyi olurdu.
- No, quisiera chop suey.
Lezzet katar. Hala biftek isteyelim diyorum.
Aún creo que debíamos pedir chop suey.
Hey babalık, burada Çin usulü balık veya et var mıdır?
Eh, ancestro, ¿ el chop suey es bueno, aquí?
- Chop için neyin var?
- ¿ Qué has conseguido para picar?
Neden birisi Çin lokantasına gidip, güveçte bir şeyler getirmez?
¿ Por qué no va alguien a donde el chino y compra chop suey?
Çizburger, ceviz burger, muz burger, tavuk burger... ıstakoz burger, Çin usulü burger ve spesiyalitemiz, süper burger.
Hamburguesa de queso, de nuez, de banana, de pollo de langosta, de chop-suey y la especialidad, la súper hamburguesa.
Şu rikşovu takip et, çabuk!
Oiga, siga a ese rickshaw, ¡ chop-chop!
Dedim ki, giyin ve hemen can yeleğini tak. Anladın mı? Chop chop.
He dicho que se vistan Uds. y se pongan los salvavidas.
Chop chop?
- ¡ Deprisa! ¡ Deprisa! - Mí, no comprende nada.
Domuz Budu Tepesi civarında konuşlanmış yedek birlikler, barış görüşmelerinin yapıldığı Panmumjom'a 70 mil mesafede
UNA posición DE RESERVA CERCANA A PORK CHOP HILL, A 110 KM DE LA CONFERENCIA DE PAZ
Teğmen, Domuz Budu Tepesi'ne karşı saldırıya hazır olun. Anladınız mı?
Teniente, prepárese para contraatacar Pork Chop si es necesario. ¿ Entendido?
Domuz Budu Tepesi'ni kaybettik.
Hemos perdido Pork Chop.
Savunması çok zor Domuz Budu gibi bir yer, buna değer mi sence?
¿ Pork Chop merece todo esto? ¿ Un puesto de avanzada indefendible?
Şimdiden bir bölüğe mal oldu. Birine daha olabilir.
Pork Chop nos ha costado una compañía y quizá nos cueste otra.
Dinle, Tsugi. Domuz Budu'nu Panmunjom'da kazanılan bir çip gibi düşün.
Tsugi, Pork Chop es una ficha en el gran juego de Panmunjom.
Bu son yemeğin olabilir.
Pronto comerás chop suey.
Amerikalı pazarlıkçılar üç defa kalem kırmış. Domuz Budu Tepesi'ni ele geçirmek adına.
Vuestros negociadores americanos han roto tres lápices en la lucha encarnizada por Pork Chop.
Domuz Budu Tepesi'ni tutmak istiyorlar.
¿ Quieren retener a toda costa Pork Chop?
Ama dediğin gibi Domuz Budu'nun şimdiden Fort Knox'taki tüm altınlardan değerli olduğunu biliyorum.
Si te referías a eso, creo que Pork Chop ya vale más que todo el oro de Fort Knox.
Yanılıyorsun. Tavuk çorbası Amerikan değil Çin işidir.
El chop suey es americano, el chow mein es chino.
Takviye birlik göndermeyeceğimizi onlar da biliyor.
Saben que no enviaremos refuerzos a Pork Chop. Se huele.
- Saldırmak için neden Domuz Budu'nu seçtiler?
- ¿ Por qué han escogido Pork Chop?
Domuz Budu Tepesi tutuldu.
Defendimos la colina de Pork Chop.
Ama Domuz Budu Tepesi'ne anıt dikilmedi.
No obstante, no hay monumento alguno en Pork Chop.
Ross, Madam Yung, pak choi... chow mein, chop suey yemeği yaptı.
La Sra. Yung cocina pak choi, chow mein, chop suey...
Hemen başla, hadi hadi.
Por dos días. Comenzar ahora mismo, ¡ chop-chop!
- Seni doğrayacağım!
- Te haré chop-chop.
Belkide çorbasına biraz hint yağı.
Tal vez un poco de laxante en su chop suey.
Sakın türlü olduğunu söyleme.
No me digas que es chop suey.
Bir baktım Chop Sucy.
Y puse en la pecera... chop suey.
"Bu nedir" dedi, "Chop Sucy" dedim.
"¿ Qué es eso", "Chop Suey", le dijo.
Chop house.
La mete y mata.
Ve onu... Ve onu parçalara ayırmayı.
Y hacer un poco de... hacer un poco de chop suey de su persona.
'Bir gölge yemeğimin üzerine düştüğü sırada Çin yemeği yiyiyordum.'
"Estaba comiendo algo de comida china cuando " una sombra oscura cayó sobre mi chop suey.
Bir habere göre hava alanında bu sabah yaşanan kargaşadan sonra Japon suikast grubu uzman birinin yardımına başvurmuş.
Nos han dicho que después del chop suey de esta mañana en el aeropuerto, al grupo de asesinos japoneses le han asignado un equipo de refuerzo.
- Daha çorba içmedim.
- No me he comido mi chop suey. - Vamos.
Pork Chop Hill.
Colina de Pork Chop.
Frank et lokantası.
- En Frank Chop House.
Frank'in et lokantası.
No te olvides, Frank Chop House.
O enayi esrarlı gözleri açık bir şekilde yatmaya başlayacak çünkü onun yoluna ciddi bir dava çıkacak!
¡ Màs vale que ese imbécil comience a dormir con los ojos abiertos...! ¡ porque tendrá que vérselas con un caso serio de justicia chop suey!
Ben Pork-Chop Express'den Jack Burton, her kim beni dinliyorsa ona konuşuyorum.
Aquí Jack Burton en el Pork-Chop Express y le hablo a quien quiera escuchar.
Şu anda Pork-Chop Express'i dinliyor ve bu karanlık ve fırtınalı gecede öğütler alıyorsunuz.
Escucha al Pork-Chop Express y sigue su consejo en una noche oscura de tormenta.
Geri çekilin, biraz nefes alsın.
Debíamos pedir chop suey.
- Chop?
- ¿ Picar?