De gördüm Çeviri İspanyolca
17,537 parallel translation
Evet onları ben de gördüm.
Sí, los he visto acerca.
- Daha kötüsünü de gördüm.
He visto cosas peores.
Richie onlar da bir ışık gördüğünü söyledi ve ben de gördüm.
Richie cree que tienen algo, y yo también.
Daha kötülerini de gördüm.
Las he tenido peores.
Seni daha önce de gördüm.
Y lo he visto antes.
İhtiyar Ellie'nin kapısını ben de gördüm ve açtım.
Bueno, he visto umbral de edad de Ellie.
Bunu daha önce de gördüm.
He visto esto antes.
Ross'a bel altı iftiralar atan ilanların dağıtıldığını gördüm. Yazarın kim olduğunu anlayınca ona bir ziyaret gerçekleştirdim.
Conocí a un hombre repartiendo panfletos que difamaban Ross de la manera más grosera y me he enterado de que el autor así que fui y le hizo una visita.
Sarah öldükten sonra ben de onu gördüm.
Tras lo de Sarah, yo también la veía.
Geleceği gördüm. Şirketin geleceğini.
Vi el futuro, el de esta compañía. ¡ Lo oí!
Lobide Mitch'i ağlarken gördüm. Neler olduğunu anlatacak biri var mı?
Acabo de ver a Mitch llorando en la recepción. ¿ Qué sucedió?
- Arkadaşının arkasında bir şey gördüm.
He visto algo detrás de tu amigo.
EEOC'de ( Eşit İstihdam Fırsat Komisyonu ) yöneticileri aleyhinde konuştukları için, hayatları karartılmış kadınlar gördüm
Verás, he visto a mujeres con sus vidas arruinadas... porque hablaron en contra del gerente de un restaurante.
Ve sakın bana hepsi işle alakalı laflarıyla gelme çünkü ikinizi orada gördüm.
Y no me digas esta mierda de cómo se trataba de negocios tampoco, porque los vi a los dos ahí afuera.
Sonra gördüm kan gölünü Annem ölmüştü
Después un charco de sangre vi Y a mi madre muerta ahí.
- Daha yeni bir duvarda "RUMI 411" gördüm.
- Acabo de ver "RUMI 411" en la pared.
Seni gerçek hayatta gördüm Onu Müdür ve Devletten nefret edecektir Seni ondan uzaklaştırdığın için.
Aunque nunca te haya visto en la vida real, hará que odie al Director y al Estado por haberle apartado de ti.
Rastlantı eseri... Gelirken yolda bir avuç günahkar gördüm...
Casualmente, de camino aquí vi a un montón de pecadores...
Aniden onu gördüm...
De repente, lo veo...
Arkadaşlarımı gördüm de... gitmem lazım, ağırdan al.
Vi a mis amigos, así que... Debo irme, pero tómalo con calma.
Geçen hafta bir kızın belinin serçe parmağım kadar fotoşop ile küçültüldüğünü göğüsünün Barbie boyutunda büyütüldüğünü ve kırışıklıklarının adeta silindiğini gördüm.
La semana pasada vi una portada en la que en la cintura de la chica habían utilitzado tanto Photoshop que parecía del tamaño de mi meñique, su pecho hinchado hasta proporciones del tamaño de un alien-Barbie, y sus arrugas desaparecieron prácticamente.
Joan Didion'un masamızda hediye çantalarını istiflediğini gördüm.
Lo sé, acabo de ver a Joan Didion en nuestra mesa acaparando regalos.
Ve basın bültenini gördüm.
Oh, y sí vi el lanzamiento de prensa.
Anasayfada gördüm.
Estás en mi fuente de noticias.
Yıllar boyunca senin gibilerin gelip gittiğini gördüm.
He visto a muchos de ustedes ir y venir.
Önceki akşam seni TV'de mahkemeden çıkarken gördüm.
Te vi en la TV la otra noche, dejando la corte.
Ama sonra buraya geldim ve bir saniye de olsa rol yapmadığım bir hayatı gördüm bir anlığına.
Pero entonces vine aquí y vislumbré, por un segundo, una vida en la que no tengo que fingir.
Kızın otoyola doğru yürüdüğünü gördüm.
Vi a la chica salir de la autopista.
Senin ve benim Detroit'i hiç bırakmadığımız tuhaf yinelenen bir rüya gördüm.
Sigo teniendo este sueño recurrente raro Que usted y yo nunca salió de Detroit.
- Ben de onun sarhoş hâlini gördüm.
- Yo lo he visto borracho.
Tabii ki de siktiğimin haberlerini gördüm, Linwood.
Pues claro que veo las putas noticias, Linwood.
- Sizin... sizin ilanınızda'Pala *'yazdığını gördüm de. - Neden ki?
- ¿ Por qué?
Mekanın öbür ucundan gördüm seni.
No pude evitar verte de lejos.
Gece 3 gibi su içmeye kalkmıştım, seni çıkarken gördüm.
Me levanté sobre las tres de la mañana para hidratarme y te vi marchar.
'Hastanedeyken onunla ilgili harika bir rüya gördüm.'
Y tuve un sueño impresionante de ella en el hospital.
Ben de öyle bir rüya gördüm babamın cenazesinden sonra.
Yo tuve un sueño así... Después del funeral de mi padre.
İnternetteki fotoğraflarını gördüm de.
Vi tu página de Facebook.
Şu kulak şeyini gördüm.
Vi lo de la oreja.
- Onları gördüm. Yanak kesiciler.
Los vi... a los cortadores de mejilla.
İşte, son defa... Yüzüne baktığımda, şeytanı gördüm.
La última vez que vi tu cara, era de un demonio.
Az önce Twitter'da bir şey gördüm.
- Veía algo de Twitter.
Andri'nin onu arabaya bindirdiğini gördüm. - İyi yapmışlar.
Vi a Andri sacarlo de la casa y lo subió a su auto.
Ceset bulunmadan bir gün önce Hrafn ile Geirmundur'u beraber gördüm.
Vi a Hrafn con Geirmundur el día antes de encontrar el cuerpo.
Aslına bakarsan daha geçen gün iki Afrikalı kız gördüm. Kardan adam yapıyorlardı.
El otro día vi a dos chicas africanas que hacían un muñeco de nieve.
Evde yemek olmadığını gördüm ayrıca.
También, noté que no tenías nada de comida.
OA'yı gördüm, koşarak çıktı.
Acabo de cruzarme con OA mientras salía.
İstasyon şefini gördüm, yanlış bir şey var.
Vi al Director de la Estación, algo está mal.
Sadece yazıda dikkat etmediğin birkaç şey gördüm.
Vi un par de cosas que se te escaparon.
Bugün bir çocuk gördüm. 20 yaşlarında. Yiyecek çalmak isterken öldürülmüş.
Había hoy un chico... de unos 20 años, resultó muerto en un intento de robo... de comida.
Ek iş diyebilrsin, ama yabani topraklarla ilgili oldukça fazla şey gördüm, Michael Smyth.
Llámalo segundo negocio, pero he visto una gran porción de esta tierra salvaje, Michael Smyth.
Kafamı ekrandan kaldırıp cama baktım. Ve onları orada gördüm.
Aparté los ojos de la pantalla, miré por la ventana, y los vi afuera,