Dedik Çeviri İspanyolca
2,580 parallel translation
"Küçük kardeşin gruba katılmak istiyor" dedik.
Decíamos :'Tu hermano pequeño quiere ser del...'
Sonra birden, "Michael, My Girl'ü söyle" dedik.
Y de pronto dijimos : 'Michael, canta My Girl'.
Oradan geçiyorduk ve neden olmasın dedik?
Bueno, lo hicimos antes y pensamos que ¿ por qué no?
Buraya gelelim ve bu sevimli yere bir bakalım dedik.
Pues, pensamos que vendriamos a embellecer un poco el lugar.
- Hop dedik senden sadece biraz daha yavaştan almanı söylüyor o kadar.
Bueno, todo lo que ella te está pidiendo es ir un poco más despacio.
Bu yüzden ufak bir araba kazası dedik.
Así que dijimos que un fue un pequeño accidente automovilístico.
Yanlış bir şey mi dedik?
¿ Dijimos algo malo?
Araştıracağız dedik ya!
Te dije que vamos a investigar.
Bu gerçek. Bir şey mi dedik?
No dije nada.
Küçük gösteri için üzgünüm ama sana yavaş yavaş anlatalım dedik.
Lamento ese pequeño espectáculo, pero nos pareció mejor revelártelo despacio.
Karşısına çıkan ilk dediğim dedik kıza aşık olup...
Será uno de esos que se enamora de la primera mandona...
Çılgınca bir fikre kapıldık. Ülkeyi baştan sona dolaşalım dedik ve... Bolder'da tanıdığım biri olduğu aklıma geldi.
Sabes que tuvimos una loca idea de... viajar a través de país, y pensé, oye... conozco a alguien en Boulder, así que...
İkimizde izinliydik, ve neden olmasın dedik.
Ambos teníamos tiempo libre del trabajo y pensamos ¿ por qué no?
"Vay vay vay, sorun var," dedik.
Nos dijo :'Wow, esto es un problema.
Dedik. "AsıI Comodores bizden önce çıkmalı."
"Commodores" debe ser el acto de apertura de Bob Marley, Y no viceversa.'
Çıkar şu kasayı dedik!
¡ Levanta la bandeja, idiota!
Va o zaman o ve ben tamam bu oy pusulasını almalıyız dedik. Çünkü bu çok büyük olacak.
Allí dijimos, "Tengo que estar en esa boleta, esto va a ser enorme".
Olmaz dedik.
Les dijimos que no.
Onunla biraz uğraşalım dedik.
- Solo queríamos jugarle una broma. - ¿ Qué dijiste?
- Bunu yapacağız dedik.
Bueno, vamos a hacerlo.
Bu öneriye karşılık, "Pekâlâ dinle neden daha büyük bir hikâye yapmıyoruz?" dedik.
Esencialmente le respondimos, le dijimos, bueno mira, ¿ por qué no hacemos una historia de más impacto?
Bu olay öylesine çarpıcıydı ki, "Pekâlâ, geri gitmemiz lazım ve gidip büyük buzulu, Ilulissat buzulunu oturup izlememiz lazım." dedik.
Ese evento fue tan espectacular, lo decidimos, bueno tenemos que volver, e ir al gran glaciar, al Glaciar Ilulissat, sentarnos y esperar.
Bu işe buzul izleme dedik.
Lo llamamos observación de glaciar.
- Hayır girip çıkıcaz demiştin. Bir gecede girip çıkıcaz dedik.
Yo dije : "entramos y salimos", pero "nos quedamos toda la noche".
Korkuyu bebekken aşılayalım dedik.
Hemos tratado de inculcarlo en nuestros hijos...
Sabırlı olacağız dedik, unuttun mu?
¿ Recuerda lo que dijimos acerca de la paciencia?
Seksen yaşında falandı. Biz de "Biz de yapabiliriz." dedik.
Tenía 80 años, y pensamos que podíamos.
Yatmadan önce son kez arayalım her şey yolunda mı, soralım dedik.
Solo queríamos llamarte antes de acostarnos. Para asegurarnos de que todo iba bien.
Haydi ama dedik ya.
Vamos, es como yo digo.
Baba biz düşündük ve annem evde yokken biriyle görüşsek dedik.
Papá, estábamos pensando, mientras Mamá no está, tal vez deberíamos ver a alguien.
Biz de doğal olarak kankan Isaac'e bir bakalım dedik.
Así que le dimos un vistazo a su compañero Isaac, ese gusano.
Ne dedik sana.. işi zorlaştırma
Recuerda lo que te dije. Será más fácil para ti.
Batlamyus'a deli dedik, Galileo'nun yüzüne tükürdük, Giordano Bruno'yu yaktık...
Llamamos loco a Ptolomeo, escupimos en la cara de Galileo, quemamos a Giordano Bruno...
Arabadan çık dedik amına koyduğum.
Bájese del puto auto, ya.
Dedik ki artık gecenin sonuna geldik.
Dijo que es hora de despedirnos.
Biraz yüzelim dedik.
Quisimos darnos un chapuzón.
Leonardo çalışıyor ve Sally okulda biz de yemeği pişirelim bari dedik.
Y dado que Leonardo trabaja, y Sally tiene clases, cocinaremos nosotros.
Bu psikopatla ona güzel bir hoş geldin dedik.
Lo hicimos sentir como en casa, yo y este psicópata.
- İyi dedik ya.
- No, no, no.
En sonunda En İyisi, Ölüsüdür dedik.
Y luego pensamos, El único bueno es uno muerto.
- Yeter dedik!
¡ Cojones!
Ateşini söndürelim dedik! Ona fazla bakma, çarpılırsın.
¡ Pero te que refresca, vas a pillar una insolacion de tanto mirarla!
Biz de'yuh'dedik
Sólo pensamos : whoa.
Sıra sıra odaya girelim dedik.
Hemos estado haciendo turnos.
Zaten boş boş duruyoruz diye iki muhabbet edelim dedik, kötü mü?
Saco conversación ya que estamos perdiendo el tiempo aquí.
Son konserim iptal oldu, bu yüzden biz de dedik ki- -
Mi último concierto se suspendió, así que pensamos que tal vez...
Bize sıcak su getirin dedik!
¡ Pedí agua caliente!
Çekil dedik. Kaori.
¡ Kaori!
Biz de gidip sizin evi bir kolaçan edelim dedik.
- ¿ Qué?
- Kenara çek dedik!
¡ Que pares, coño!
Polisiz dedik ya!
¿ No se entera?