Dediklerine göre Çeviri İspanyolca
767 parallel translation
Dediklerine göre o kadar büyümüşüm ki beni tanıyamazmışsın.
Dicen que me he hecho tan grande que ahora no me reconocerías.
Dediklerine göre kaçak bu yöne geliyormuş.
Dicen que vino para este lado.
Bilmiyorum. Ama dediklerine göre şu çılgın herif idare edecekmiş.
Pero todos hablan del loco que lo dirige.
Dediklerine göre "İki Silahşor" Crowley uyuyormuş.
Dicen que "Two Gun" Crowley se durmió.
Dediklerine göre sokakta yürüyüp bağırıyormuşsunuz,
Dijeron que usted y otro caballero iban gritando por la calle :
Dediklerine göre, İspanya'da yağmur düzlüklerde kalırmış.
La lluvia en España, dicen, siempre cae en las montañas.
Dediklerine göre, ona hayranmış.
Dicen que la adoraba.
Dediklerine göre El Pueblo'da bir kadın tasmayla onu dolaştırırken kaçmış.
Dicen que lo llevaba atado una Sra. pero se escapó.
Dediklerine göre nefis bir oyunmuş.
- Dicen que es una obra fantástica.
Dediklerine göre, Kont sanatçıların eli açık bir hamisiymiş.
Dicen que el conde de Monteray se interesa por las artes, que es un generoso mecenas.
Dediklerine göre haşatı çıkmış, atık su kanalından geliyormuş.
Cogido cuando regresaba del foso.
Polis gibi davranıyormuş, bana dediklerine göre.
Me dijeron que se portó como un policía.
Dediklerine göre, dürüst biriymiş.
Dicen que es un hombre honrado.
Dediklerine göre, Bellevue'deymiş, durumu çok kötüymüş.
Me dijeron que está en Bellevue. Está bastante mal.
Pandora'yı da orada bulabileceğimi biliyordum, kendini parçalarcasına içki içen Reggie Demarest ile birlikte. İnsanların dediklerine göre Pandora yüzünden içer. Ve de iki şey için yaşayan Stephen Cameron ile ;
Sabía que allí podría encontrar a Pandora con Regis de Marais... que se estaba emborrachando como un desesperado... por Pandora, según decía la gente.
Dediklerine göre çölde bir kasabada takılmışlar eve en az iki hafta daha dönmelerini beklememeliymişiz.
Querían conocer el desierto. Dijeron que volverían dentro de dos semanas.
Dediklerine göre sadece sevginin barındığı evlerin yanında büyürmüş. - Güzel bir efsane.
Dicen que sólo puede crecer cerca de una casa dónde hay mucho amor.
Dediklerine göre filonun amirali Richmond'mış. Sahile çıkmak için Buckingham'ın karadan yardıma gelmesini bekliyorlar.
Se cree que Richmond es el almirante y que se mantienen al ancla, en espera de que Buckingham los ayude.
Dediklerine göre, efendimiz, Sir Thomas Urswick ve Lord Marki Dorset de ayaklanmışlar.
¡ Sir Tomás Urswick y el marqués de Dorset, según dicen, están en armas!
Güzel söz söyleme sanatı, Demosthenes, soylu bir meslektir dediklerine göre, tatmin ediciymiş. Evin nasıl mütevazı oluyor, Aeschenes?
La oratoria es una profesión ilustre y, según me han dicho, rentable. ¿ Tu morada también es humilde, Esquines?
Ama dediklerine göre polis anlayabilirmiş.
Pero la policía sabe encontrarlas.
Dediklerine göre kir onları sıcak tutuyormuş.
Les mantiene caliente, me dicen.
Dediklerine göre sadece aşık olunca olurmuş.
La historia es que sólo pasa si te enamoras.
Dediklerine göre Maggie yatakta, sen de divanda yatıyormuşsun. Doğru mu bu?
Dicen que Maggie duerme en la cama y tú en el sofá. ¿ Es eso cierto?
- Dediklerine göre güzelmiş.
- Dicen que es muy guapa.
Dediklerine göre evini İngiliz mobilyalarıyla döşetmiş.
Se comenta que ha comprado algunos muebles ingleses.
Dediklerine göre onları satın alabiliyormuşsun.
Dicen que se les puede sobornar.
Dediklerine göre araba böyle eğilmiş ve her tarafta kan varmış.
Su coche se dobló así y había sangre por todos lados.
Duyduğuma göre bir çiftlik işçisi onu bulmuş. Dediklerine göre kendi kanının etrafında sürünüyormuş.
La encontró un granjero, cubierta en sangre.
Dediklerine göre yukarıdalar!
Dicen que están todos arriba.
"Güneş olduğu yerde durdu" dediklerine göre güneşin dünyanın etrafında döndüğü gibi bir fikirleri olmalı.
Si, como dicen, "El sol se detuvo" tendrían que haber intuido que el sol se movía alrededor de la Tierra.
Dediklerine göre Talua'da ilk yılları iyi geçmiş.
Por lo que me dijeron, sus primeros años en Talúa fueron buenos años.
Dediklerine göre Ruslar kız kardeşinin ırzına geçmiş.. ... ve kendine silah doğrultunca çocuk kafayı yemiş.
Parece que ese niño se volvió loco porque vio... cómo violaban a su hermana.
Ailesinin dediklerine göre, yüksek ateş ve tüm eklemlerinde acı verici bir ağrı.
Su familia dice que tiene fiebre muy alta y muchos dolores agudos que le exigen reposo.
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış.
Dicen que los hombres honrados no navegan de noche.
- Hey, Üstat... biraz önce bana dediklerine göre... bizim sözümüze değil de Tom Robinson'un anlattığına inanıyormuşsun.
- Oiga, capitán... recién alguien me dijo... que pensaban que usted creía la historia de Tom Robinson y no la nuestra.
Dediklerine göre, tüm bunlar buraya gelmenle birlikte başlamış.
¡ Dicen que todo empezó al llegar usted!
Dediklerine göre tatları çok keskinmiş ve hemen bitermiş.
Dicen que el sabor es agrio y que actúa con rapidez.
Dediklerine göre, gerçekten cehennemler var.
Dicen que los infiernos existen de verdad.
Konuğum Senpachi'nin dediklerine göre..... İchi adında bir bela buraya doğru geliyormuş.
Según Senpachi, aquí presente un buscaproblemas llamado Ichi viene a la ciudad.
Şimdi, dediklerine göre 12 günde bu şeyi oluşturacaksın
Dice que construir esa cosa costará 1 2 días.
Dediklerine göre kalbi vefa etmemiş.
Su corazón se rindió, como ellos dicen.
Dediklerine göre, yatmadan önce her gece, hanım aynanın karşısına geçip... gece başlığının tam oturup oturmadığına bakıyormuş.
Dicen que todas las noches antes de dormir se sienta delante del espejo para asegurar que esté arreglado su gorro de dormir.
Dediklerine göre bende... Mes... Mes...
Dicen que tengo fan... fan...
Dediklerine göre yılda 150.000 dolar artı masraflar edermişim.
Me pagan 150.000 dólares por año, más los gastos.
Dediklerine göre gidebilirim, fakat bu size kalmış.
Dijeron que podía ir con el Grupo I, si lo permite.
Dediklerine göre... Sadece Yan'ları ödürüyormuş biliyorum
Se dice por ahí que va matando a los Yan.
Dediklerine göre aranıyormuş.
Dicen que lo tuvieron detenido.
Bu da tavanı. Dediklerine göre kalabalık...
Y esta es la cúpula.
Dediklerine göre ölmemiş.
Dicen que no es grave.
Dediklerine göre...
Dicen...
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20