Dele Çeviri İspanyolca
1,784 parallel translation
Sanırım ne yapmak istediğimizi anladı. Ona yardım et.
Creo que capta la idea, dele una mano.
Ona beş saat tanıyın.
Dele cinco horas.
Küpeleri ona verin.
- Dele los pendientes.
- Biraz zaman tanı Yolanda
- Dele tiempo, Yolanda.
Onunla konuşmayı denemelisiniz.
Dele la oportunidad.
Doktoruna teşekkürlerimi ilet.
Dele las gracias a su Doctor por mí.
Buna biraz zaman tanı.
Dele tiempo.
Ben ailesiyle görüşürken Bay Soprano'ya okulu gezdir.
Dele al Sr. Soprano la Guía Inicial mientras hablo con sus padres.
Ona bir telsiz verin.
Dele una radio.
Carter, ona zat'ı ver. Askerlerden gözünüzü ayırmayın.
Carter, dele su Zat y vigile las patrullas.
Oraya gittiğinde bunu Daniel'a ver, tamam mı?
Cuando llegue allí dele esto a Daniel, ¿ quiere?
Hayır, ters çevirsene.
No. Dele la vuelta.
Çocuğa biraz zaman verin. Güzel bir kavgayla bu işi halledeceğiz.
Dele tiempo al chico y nos arreglaremos con una buena pelea.
O halde Bay Rooney'e benden bir mesaj ilet.
Entonces dele un mensaje al Sr. Rooney.
Hemen giydirin!
Dele su ropa!
Bana bir iyilik yapıp adres defterine bakın. Fazla zamanınızı almayacağım.
Sea buena, dele a ese trasto... y no le robaré más tiempo.
Beni öldürmesi için ona bir şans vermek.
Dele una oportunidad para matarme.
Adamım, ona bi kaç dolar ver.
Dele unos dólares.
Yapabileceğimi sanmıştım, ama yapamayacağım. Bay Pepe'ye özürlerimi ilet.
Pensé que podría, pero no puedo Dele mis disculpas a Pepe.
Eve götür, bir bardak viski ver ve düz onu!
Llévela a su casa, dele un trago de whisky y désela vuelta!
Bu öğrenci birkaç gün içinde okula gelirse ona bizden bir mesaj iletin.
Si este estudiante viene a clase en los próximos días dele un mensaje de nuestra parte.
Ona biraz zaman ver.
Dele un poco de tiempo
Ona biraz elektrik ver, o zaman konuşur.
Dele un poco de electroshock, y hablara.
- O zaman bunu ona verin.
- Bueno, dele esto.
- Ona bir şans daha tanımalısınız.
Dele otra oportunidad.
Hayır. Oksijene ihtiyacı var. 11'lik neşter.
Dele más rápido.
Bidaha çevir.
Dele otra vuelta.
Biraz ara ver, Trip.
Dele un descanso, Trip.
Malkoma iyi bakın.
Dele recuerdos a Malcolm.
Oldukça sağlam oldu.
Dele un elegante apretón.
Birkaç saat ver, hava almak için çıkar.
Dele un par de horas. Saldrá a tomar aire.
Birkaç saat verin.
Dele un par de horas.
Daha. Devam et lütfen, vurabildiğin kadar hızlı vur.
Mas, déle nomás pégueme tan fuete como quiera
Biraz istirahat et, Şişlik geçecektir.
Déle un poco de tiempo y algo de reposo y... deje que baje la inflamación.
Tüfeğini adama ver.
Déle su rifle.
Ve yaşadığın hergün Matthew a teşekkür et.
"... y todos los días déle las gracias a Matthew por ella. "
En iyi dileklerimi sun.
Déle el mejor.
Buyurun.
Claro, déle nomás...
Ona disketi ver.
Déle el disco.
- Bir dakika dur da nefes alsın, Yüzbaşı. Hayır.
- Dele un respiro, Capitán, se siente fatal.
Çocuğu besleyeceksen emzir.
Déle al niño de comer leche materna.
Ona yiyecek bir şeyler ver. Yarın sabah bir çaresine bakarız.
Déle de comer y por la mañana solucionaré el problema.
Eve döndüğünde saygılarımı iletin.
Dele recuerdos de mi parte cuando vuelva a casa.
İş bitince ona özel bir röportaj ver.
Déle un exclusivo cuando esto ha terminado.
Havuz yaptırmak isteyen olursa kartımı verin. Tamam mı?
Usted sabe alguien que necesita servicio de la piscina, déle em mi tarjeta. ¿ OK?
Ailenize selamlarımı söyleyin, olur mu?
Déle mis saludos a su familia, ¿ Si?
Zamana bırak.
- Déle tiempo. Déle tiempo.
Shupe'u Em City'ye götürün ve Pancamo'ya da günde iki sefer 5 mg Haldol verin.
Transfiera a Shupe a Em City y déle a Pancamo cinco miligramos de Haldol dos veces al día.
Eğer Preston uğrarsa ona bunu verin ve konuşmak istediğimizi söyleyin, olur mu?
Si Preston viene déle esto y dígale que tenemos que hablar, ¿ sí?
Ve ona heryeri gezdirin.
Sí, señor. Déle una visita completa, otra vez.
Haydi, adamım!
¡ Vamos, Sr. F, dele!