Donner Çeviri İspanyolca
575 parallel translation
Evet. Ve bir şey daha... Donner'in boynuzunun üç değil, dört çatalı var.
y otra cosa... no tres.
İkincisi, yani şu tarafı gösteren Donner, California. Alttaki ise Sonora diyor. İyice güney, Old Mexico tarafları.
El segundo de ahí se dirige a Donner, California, y el que está debajo dice Sonora, que está al Sur, en el viejo México.
Çocuğu kabul etmemişsin....... Bu çocuk benim miymiş.?
¿ Rechaza reconocer... este bebé de madame Donner?
Mark, kitabın çok iyi gitmediğini biliyorum, fakat Bayan Donner'ın hipnoz durumunu yoğunlaştırmak için uyuşturucu kullanmak en iyi haliyle tehlikeli bir kestirme yoldur.
Mark, sé que el libro no va demasiado bien pero usar drogas para intensificar el estado hipnótico de la Sra. Donner es en el mejor de los casos un atajo peligroso.
Bana Nadia Donner'dan söz etme.
- No me digas, sobre Nadia Donner.
Nadia Donner.
- Sobre Nadia Donner.
Nadia Donner yıllardır tedavi görüyor.
Nadia Donner ha estado bajo tratamiento por años.
Dr. Hunt beni aradı, Carl Donner'ın yaralandığı hakkında bir şey söyledi.
El Dr. Hunt me llamó dijo algo acerca de que Carl Donner estaba herido.
Bayan Donner'a bir şey olmuş mu?
¿ Qué pasó con la Sra. Donner?
Bayan Donner'la konuşmak istemiştim.
Quería hablar con la Sra. Donner.
Size sormak istemiştim, Bayan Donner, sahil evini, siz ve kocanız 25 Kasım'dan, Şükran Günü'nden beri sahil evini kullanmamışsınız, öyle mi?
Quería preguntarle, Sra. Donner la casa de la playa usted y su esposo no han utilizado la casa de la playa desde el 25 de noviembre, Día de Acción de Gracias, ¿ correcto?
Dün gece Bayan Donner'in sahil evinde çamurlu bir tekerlek izi bulduk.
Anoche hallamos huellas embarradas en la casa de la playa de la Sra. Donner.
Carl Donner'ın ölümü konusunda çarpık bir şey bulunduğuna inandığınızı sanıyorum, aslında.
Realmente pienso que cree que hay algo extraño en la muerte de Carl Donner.
Bayan Donner hoş bir kadın, fakat öyküsü konusunda güçlüklerim var.
La Sra. Donner es una dama encantadora pero tengo dificultades con su historia.
Carl Donner cinayetini araştırıyor.
Está investigando el asesinato de Carl Donner.
Carl Donner'in soyguncular tarafından öldürüldüğünü sanıyordum.
Pensaba que Carl Donner fue asesinado por ladrones. Correcto.
Fakat Nadia orada idi.
Pero Nadia Donner estaba allí.
Ve yine biliyoruz ki, o Bay ya da Bayan Donner değildi, çünkü onlardan hiçbiri sigara içmez.
Y sabemos que no era el Sr. o la Sra. Donner porque ninguna de esas personas fuman.
Çünkü Bayan Donner'a göre, içeri zorla giren iki adam kadın çorabından maskeler takıyorlardı. Eğer böyleyse, sigara içmeleri olanaksız olurdu.
Porque según la Sra. Donner los dos hombres que ingresaron llevaban medias como máscaras, y si eso es así no habrían sido capaces de fumar.
Bildiklerimiz şunlar : biliyoruz ki, orada sigara içen biri bulunuyordu ve bu kişi Nadia'nın anlattıklarında yer almıyordu.
Sabemos lo siguiente, sabemos que allí había un fumador una persona que no fue incluida en la historia de Nadia Donner.
Bayan Donner'in haberini radyodan yeni duydum.
Acabo de oír lo de la Sra. Donner en la radio.
Bayan Donner'ı hipnotize etmek ve böylece onun telkin yoluyla ölümüne o balkondan atlamasını sağlamak olası mı?
¿ Es posible hipnotizar a la Sra. Donner de modo que con una sugerencia pudiera hacerla saltar desde el balcón para matarla?
Bu Bayan Donner'ın ayakkabısı.
Ese es el zapato de la Sra. Donner.
Bu Bayan Donner'ın atkısı.
Este es el pañuelo de la Sra. Donner.
Adli tabip onları Bayan Donner'ın cesedinde buldu.
El forense las encontró en el cuerpo de la Sra. Donner.
Sizce, Dr. Collier bu uyuşturucuları Bayan Donner'a hiç yazar mıydı?
Si es de su conocimiento ¿ el Dr. Collier le recetó estas drogas a la Sra. Donner?
Bayan Donner konusunu.
De lo de la Sra. Donner.
Dr. Collier, Carl Donner'in ölümü sırasında üniversitede olduğunuzu söylemiştiniz.
Dr. Collier en el momento de la muerte de Carl Donner usted dijo que estaba en la universidad.
Biz sadece, karısı öyle söylediği için, cinayetin saat 07 : 00'de işlendiğini biliyoruz.
Solo sabemos que el asesinato ocurrió a las 7 : 00 por lo que dijo la esposa, la Sra. Donner.
Donner'ın öldürüldüğü sıralarda otoyolda geziniyormuş.
Estaba caminando por la ruta a la hora que Donner fue asesinado.
Nadia Donner intihar etmedi.
Nadia Donner no se suicidó.
Komiser, Nadia Donner uyku haplarından ölmedi, onun ölümü biraz daha dramatik bir şeydi.
Teniente Nadia Donner no murió por barbitúricos su muerte fue un poco más dramática.
Nadi Donner'ın nasıl öldüğü konusunda bütün gün tahminlerde bulunabiliriz. Ama hiçbir anlamı olmaz.
Podríamos especular todo el día sobre cómo murió Nadia Donner sin llegar a nada.
Bayan Donner'ı öldürdüğünüzü kanıtlayamam.
No puedo probar que asesinó a la Sra. Donner.
Fakat Bay Donner'ı öldürdüğünüzü kanıtlayabilirim.
Pero puedo probar que asesinó al Sr. Donner.
Sahil Otoyolu boyunca Pazartesi günü yürüyor ve biraz hava alıyordum, o sırada ansızın bir otomobil Donner araba yolundan hızla çıktı.
El lunes estaba caminando por la ruta de la costa tomando un poco de aire y de repente un coche salió a toda velocidad de la entrada de los Donner.
Şurada önünde ayakta duran adamın Donner otomobil yolundan çıkan arabanın sürücüsüyle aynı adam olduğundan emin misin?
¿ Y usted está seguro de que el hombre que ve aquí delante suyo es el mismo hombre que vio salir de la entrada de los Donner?
Benim bir görgü tanığım var, Dr. Collier, öyle bir görgü tanığı ki, sizi Pazartesi öğleden sonra saat 05 : 30'da Donner otomobil yolunun başına yerleştirecektir.
Tengo un testigo ocular, Dr. Collier un testigo ocular que lo sitúa en la entrada de los Donner a las 5 : 30 de la tarde del lunes.
Neredeyiz biz, Donner Pass'te mi?
¿ Dónde diablos estamos, en Donner Pass?
Donner grubunu, kar burada mı tutsak etti?
¿ No fue por aquí donde la expedición de Donner quedó bloqueada?
Donner grubu kimdi?
¿ Qué era la expedición de Donner?
Dee Dee, Carlene, Angela, Hapşuruk, Budala, Donner ve Blitzen.
Dee Dee, Carlene, Angela, Estornudo, Mudito, Donner y Blitzen.
- Şimdi, Donner ve Blitzen.
- Ya, Donner y Blitzen.
Sanırım az önce bir partiyi geçtik.
Creo que acabamos de pasar al grupo Donner. Encontraremos el sitio.
Evet hikayenin hayaleti Larry Donner'ın sayfalarını yakalamaya geliyorum.
El fantasma de la novela ronda las páginas de Larry Donner.
Margaret Donner adını eminim hepiniz duymuşsunuzdur.
Aquí estamos. Seguro que todos conocen a Margaret Donner.
Seyircilerimiz bu muhteşem eserin nasıl ortaya çıktığını merak ediyorlardır herhalde... bize bunu da açıklar mısınız bu yapıt nasıl ortaya çıktı?
La gente se pregunta cómo es que tu Margaret Donner produjo un libro tan brillante siendo tu primer libro?
"Yanan ateş" kitabıyla gerçekten çok büyük bir iş başardın Margaret Donner.
"Fuego ardiente". Señoras y señores. Muchas gracias.
Caddeler ıslaktı. Ama gece Margaret Donner'ın kulağındaki küpeler gibi parıl parıl parlıyordu. Evet onun kulağındaki küpelere benziyordu.
Las calles estaban húmedas pero la noche brillaba como los colgantes de Margaret Donner.
- Profesör sizinle biraz konuşabilir miyim?
- Profesor Donner. ¿ Puedo verle?
Hey profesör, Oprah'ın programında karınızı gördüm...
Profesor Donner. Vi a su mujer en Oprah.