Duane barry Çeviri İspanyolca
39 parallel translation
Duane Barry'den çıkardıkları metal parçasının üzerinde bir çeşit kod var.
El trozo de metal que le sacaron a Duane Barry, tenía una especie de código.
Raporlara göre, Ajan Scully, Duane Barry'nin şiddete eğiliminin nedeninin kafasındaki bir kurşun yarasının neden olduğu bir beyin hasarından kaynaklandığını belirtmiştir.
Según el informe, la agente Scully opina que la tendencia violenta de Duane Barry se debe a una herida de bala que le causó daños cerebrales.
Ajan Scully, Duane Barry'nin karnından çıkarılmış bir metal parçası taşıyordu.
Scully llevaba un trozo de metal extraído del abdomen de Duane Barry.
Ajan Scully, Duane Barry'nin durumu konusunda yanlış bir karar verdiğinizi söylemiş.
La agente Scully... pensaba que usted efectuó un diagnóstico equivocado de la psicosis de Duane Barry.
- Efendim, Duane Barry'i tanıyorum.
- Señor, conozco a Duane Barry.
Duane Barry'i durdurma.
No detenga a Duane Barry.
Duane Barry'i tekrar alamayacaklar.
No me llevarán otra vez.
Bak, eğer Skinner tüm teşkilatı gönderirse, Duane Barry elimizden kaçabilir.
Si Skinner envía a todo un regimiento, Duane Barry podría hacer una barbaridad.
Artık Duane Barry'e ilişemezsiniz!
¡ Ya no me pueden hacer nada!
- Duane Barry'i yakaladınız mı?
- ¿ Está detenido Duane Barry?
Skinner, Duane Barry olayıyla ilgili raporumu bekliyor. Ona ne söyleyeyim?
Skinner está esperando mi informe sobre el caso Duane Barry. ¿ Qué le digo?
Eğer gizleyecek bir şey yoksa Duane Barry neden öldürülsün?
¿ Por qué matar a Duane Barry si no había nada que ocultar?
Ajan Krycek, Duane Barry ölmeden önce, onunla olan son kişiydi.
El agente Krycek fue la última persona en ver a Duane Barry con vida.
Krycek'in, Duane Barry ve Scully'nin nerede olduklarına dair bilgileri,... işbirliği içinde olduğu kişilere verdiğine inanıyorum.
Creo que Krycek le dijo el paradero de Duane Barry y de Scully a quien sea que lo contrató.
Duane Barry diğerleri gibi değil.
Duane Barry no es como el resto.
Duane Barry'yi de oraya götürecekler.
Se llevarán a Duane Barry a ese lugar.
Elinde 9mm Smith Wesson tabanca var,... 9 da mermi.
Se llama Duane Barry. Está armado con una Smith Wesson de 9 mm... con un cargador de 9 disparos.
Çünkü bu sefer Duane Barry ile geliyorsun.
Porque esta vez vas a ir con Duane Barry.
Duane Barry'nin neler yaşadığını bildiğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que sabes por lo que está pasando Duane Barry?
- Adı Duane Barry.
- Duane Barry.
Duane Barry'i sürekli lafa tut.
Usted encárguese de que Duane Barry hable.
- Duane Barry ile dalga geçmeye kalkma.
- No intentes burlarte de Duane Barry.
Duane Barry'nin neler yaşadığını nereden bilebilirsin ki?
¿ Cómo vas a saber tú lo que Duane Barry ha tenido que sufrir?
Onlar Duane Barry ile konuşuyorlar,... ama onlar konuşmuyorlar.
Le hablan a Duane Barry... pero no pronuncian las palabras.
- Şu an Duane Barry ile içeride.
- Está dentro, con Duane Barry.
- Duane Barry, Mulder'ın düşündüğü gibi biri değil.
- Duane Barry no es lo que Mulder cree.
Tıbbi raporlarında da görebileceğiniz gibi, Duane Barry, 1982'de, görev sırasında vurulmuş. Mermi öndeki ikili loblarını parçalamış.
Como verán en su historial médico, en 1982 Duane Barry fue herido en acto de servicio... la bala le perforó los lóbulos frontales.
Duane Barry'ye güvenemezsin.
No puedes confiar en Duane Barry.
Şimdi de Duane Barry'e yalancı mı diyorsun?
Tú... ¿ ahora le llamas mentiroso a Duane Barry?
Duane Barry Vietnam'da da görev almış.
Duane Barry estuvo de servicio en Vietnam.
Eğer öyleyse, demek ki Duane Barry doğruyu söylüyordu.
Bueno, si fuese así, significaría que Duane Barry dice la verdad.
Duane Barry'den çıkardıkları metal parçasının üzerinde bir çeşit kod var.
El trozo de metal que le extrajeron a Duane Barry, tiene algún tipo de código.
Duane Barry'den sonra -
Después de Duane Barry...
- Duane Barry'nin de bulunduğu son bölümlerin içinde.
- Por el caso de Duane Barry. - ¿ En qué contexto?
Evet, Scully'nin kız kardeşi, baban sandığın adam Duane Barry hatta Scully'nin gizemli hastalığı ve daha bir sürü şey için de kendini suçladın.
Sí, junto con la hermana de Scully y el hombre que creías que era tu padre, y Duane Barry y hasta la misteriosa enfermedad de Scully, una lista interminable.
Duane Barry'e.
Em, Duane Barry.
Aynen Duane Barry gibi, bir yere çağırılacağım.
Seré convocada a un lugar, justo como Duane Barry.
Duane Berry'nin beni aldığı yer.
Donde Duane Barry me llevó.
Evet, Scully'nin kız kardeşi, baban sandığın adam, Duane Barry hatta Scully'nin gizemli hastalığı... ve daha bir sürü şey için de kendini suçladın.
Si, junto con la hermana de Scully y el hombre que pensaste que era tu padre y Duane Barry e incluso la enfermedad misteriosa de Scully y etc. etc, etc.