English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Düm

Düm Çeviri İspanyolca

30 parallel translation
"Brandalarda biraz açıklık var..." "... ve geminin izi düm düz değilse, tanrı dümenciye yardım etmeliydi. "
Se usaron todas las velas... y que Dios ayudara al timonel si el barco no navegaba derecho.
Düm... dümdüz, sevgili oğlum!
Escalera... hacia adelante, muchacho!
Ben Abraham Lincoln'düm.
Interpreté a Abraham Lincoln.
Düm gece 22 : 00 sıralarında ticari taksi ile gelmiş. Uşağa bir çay içmek için uğradığını söylemiş, ve bu sabah Lord hazretleri kafasında bir delikle orada duruyormuş.
Llego anoche como a las diez en un taxi, saludo al mayordomo como si viniera al te, y esta mañana ahí estaba su señoría, con un hoyo en la cabeza hasta la medula.
Rach, şimdi hatırladım. Düm gece Bay Geller'la ilgili bir rüya görmüştüm.
Rach, acabo de recordar que anoche soñé con el Sr. Geller.
Çocukken tekerlemelere fazla düşkündün. "Düm düm tek, bir küvette üç erkek."
Cuando niño, te gustaba muchísimo esa canción infantil "Frótala Prístina, Tres Hombres en una Tina".
Ateş altında, toprağın üzerine düşecek ve düm düz uzanacaksınız.
Bajo fuego, caerán postrados al suelo.
Ben deli, sünepe Terör'düm ve ben de oraya aittim.
Sólo era el loco Terror y él también pertenecía.
- Hayır "öksüz" düm, öksüz canım.
Huérfana, cariño.
Pekala, hazır ol. Belinden örnek aldıktan sonra, bir saat düm düz yatmalısın.
Necesitas permanecer acostado durante una hora tras la punción lumbar.
Düm düz ileri bak ve gördüğünde...
Mira fijo hacia adelante. Dime cuando veas...
Ben sana göre sadece "Pislik Dirk" düm değil mi?
Y para ti, sólo era Dirk, el imbécil, ¿ verdad?
Düm detayları siz hallettiniz.
Vosotros ideasteis los detalles.
Hiçbir yere sapmadan düm düz devam et. İşaretimle pencereden dışarı at.
Sigue por ahi y a mi marca arrojala por la ventana
Paspas gibi tüm organlarını düm düz et şunun!
Limpia el colchón con sus entrañas!
Gö'z'düm.
"Eye" Ya veo.
Düm hastaneye uğradım ve onunla oturdum.
Pasé y me senté con él ayer.
Daytona'nın en zor tarafı, bir çok yarışçıyı yarış dışında bırakabilmesiydi, kuzey dönüşüne doğru düm düz gelir ve, ve kumda hakimiyetinizi kaybetmeye başlardınız, sonra da saplanırdınız ve sonra kumdan asfalta geçerken, bilirsiniz, asfalta geçtiğinizde biraz kum yapışmış olurdu asfaltın üzerindeki kumda gelip spin atarlardı, ya da orada takılı kalır sinirden küplere binerlerdi, ve aynı şey karşı uçta da olurdu.
La verdadera parte dura de Daytona, que ponía a la mayoría fuera de carrera era, o bien venir de la recta y entrar en la curva norte, donde empezaba la arena suelta... y también había partes consolidadas con partes de arena suelta por todo lados... ya sabes, había un montón de tipos patinando y perdiendo el control por la arena... y luego lo mismo en el otro lado.
Kasabaya kadar düm düz gitmeye devam et.
Sólo sigue todo el camino a través de la ciudad.
Bütün yolu düm düz devam edin, sağda olacak.
Debe orillarse a la derecha.
Gittiğim son bekarlığa veda partisinde * Dick ( penis ) Burns'düm.
En la última despedida de soltero que fui, me tocó ser "Pancho Peligroso"
On yıl önce, Naboo gezegenine bağlı sıradan bir Senatör'düm.
Hace diez años, era un humilde senador al servicio del planeta Naboo.
Düm tek düm tek!
A la bañera.
Düm düz yürü, gel bu tarafa.
Ponlas en tu cabeza. Vamos.
Ben Camgöz'düm. O da Çekiçbaşlı.
Yo era Mako y él era Martillo.
Düm akşamki gösteriye geldiğin için teşekkürler.
Oye, gracias por venir a mi actuación de anoche.
Bir düm ve tek aldım!
¡ Tengo una sístole y una diástole!
Düm tek!
¡ Sístole diástole!
Sadece düm düz.
En línea y sal despacito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]