Edıyorum Çeviri İspanyolca
120 parallel translation
Biliyor musun Ed, hiç birimizin kelepir olduğumuzu sanmıyorum ama bence Ellen benimle evlenmekle daha iyi yaptı.
Ed, yo no soy una joya, ni tú tampoco... pero creo que casarse conmigo fue mejor para Ellen.
Ed Fabre'ın senin gibi tuhaf bir herifi nasıl gönderdiğini anlayamıyorum.
No entiendo cómo Ed Fabre envió a un tipo tan peculiar como tú.
O lanet şeyleri Ed Hewitt'in Şapel Fon'una vermeye çalışıyorum...
Bueno, que quería donar las malditas pinturas a la capilla de Ed Hewitt...
Şimdi hatırlıyorum. Ed Foley'i hatırlıyorum.
Ya lo recuerdo, ahora.
Zorlukları anlıyorum, Ed.
Comprendo la dificultad.
Ve sana katılıyorum, Ed yanlış izi takip ediyor.
Estoy de acuerdo, Ed sigue una pista equivocada.
Sanmıyorum ki... sanmıyorum ki Ed beni hiç sevmiş olsun.
No pienso que... No creo que Ed me haya querido nunca.
Büyük Ed Mustafa'yı arıyorum.
Busco a Big Ed Mustapha.
Ed Mustafa'yı arıyorum.
Busco a Ed Mustapha.
Ben Koca Ed'i arıyorum.
Estoy buscando al gordo Ed.
Bakın senyor, ben Koca Ed'i tanımıyorum.
Escuche, señor, yo no conozco al gordo Ed.
Koca ed'i arıyorum, size sormam söylendi.
Estoy buscando al gordo Ed, me dijeron que te preguntase.
Ben Ed Macias, havaalanından arıyorum.
Le habla Ed Macias desde el aeropuerto.
Onlarla iki haftadır işbirliği yapıyorum.
¡ Llevo dos semanas cooperando, Ed!
Bay Ed'i serbest bırakmaya çalışıyorum.
Qué esta haciendo ahí dentro?
Dille, niçin arıyorum. Hadleyville'de bir işçiyim.
Verás, Ed, te llamaba porque soy capataz aquí en Hadleyville.
İnanıyorum Ed.
- Yo te creo, Ed.
Ed, 88'den beri kapalı alanlarda yaşıyorum.
Llevo sin probar una gota desde el 88.
- Hiç sanmıyorum. Ed?
- Me parece que no.
- Ben, Ed anlıyorum.
- Entiendo, Ed.
Ed Roydlick'i aramıyorum.
No llamaré a Ed Roydlick.
Şimdi gecelik ve terliklerimle burada oturmuş, Bay Ed'i tartışıyorum.
Ahora estoy aquí discutiendo sobre el caballo Ed con esos tipos.
Ed tuvalete gidene kadar ben de gitmiyorum... böylece hiçbir şey kaçırmıyorum.
Trato de ir al baño al mismo tiempo que Ed para no perderme nada.
Annemi arıyorum da.
Me llamo Ed Pekurny.
Bu yüzden Big Ed'de çalışıyorum.
¿ Es por eso que trabajo para el Gran Ed?
Bu yüzden Big Ed'de çalışıyorum... Evet.
Por eso trabajo para el Gran Ed.
Bebeğimiz oldu. Ed kalp krizi geçirdi. O evi aldım ve o zamandan beri orada çalışıyorum.
Así que tuvimos un bebé, Ed tuvo un infarto... compramos esa casa, y desde entonces trabajo para él.
Ed, dörtlü cinayet üstünde çalışıyorum.
Ed... estoy trabajando este tiempo extra.
Ed Harding'e bu kadar arkadaş canlısı olacağını sanmıyorum.
No habrías sido tan amistosa con Ed Harding.
Zimmetime para geçiriyorum ve bunu kendi karımdan yapıyorum.
Dios la bendiga. Un desfalco, Ed. Estafar a mi propia esposa.
Ed Sheeran'la zorbing yapıyorum!
¡ Estoy en la esfera con Ed Sheeran!
Evet şimdi Ed Sullivan ile röportaj yapıyorum.
Bien. Este soy yo entrevistando a Ed Sullivan.
Ben kesinlikle böyle bir söz hatta böyle bir konuşma hatırlamıyorum. 27 Haziran, 1995, Ruby'nin doğduğu gece. Hastanede yanı başıma oturup gözlerin yaşlı bir şekilde. bir daha asla, kesinlikle o şeyi....... kullanmayacağına söz verdin.
No recuerdo ningun tipo de promesa o debate sobre eso 27 de Junio ed 1995, la noche que nació Ruby te sentaste al lado de mi cama en el hospital y con lágrimas en los ojos me prometiste que nunca, jamas
- Ben kamera kayıtlarına bakıyorum.
[Lmitating un golpe del tambor] Danny : Estoy corriendo de vídeo I.Q. ED :
Anlıyorum.
ED : Ya veo.
Biliyor musun? İki aydır Ed'i seni yemeğe davet etmesi için ikna etmeye çalışıyorum. Sadece paylaşmakta başarılı değil.
Hace meses que intento que Ed te invite a cenar, pero no se le da bien compartir.
Eğer video ortaya çıkarsa, Ed... Anlamıyorum. Neden gitmesine izin verdin?
Si dejas que salga el vídeo... no lo entiendo, ¿ por qué le has soltado?
- Koca Ed Deline'ı arıyorum.
- Estoy buscando a Big Ed Deline.
Koca Ed ile buluşmanız için sabırsızlanıyorum.
No puedo esperar para conocer a Big Ed.
Ed Deline adında çıplaklık konusunda biraz eski kafalı biri için çalışıyorum.
Yo trabajo para un hombre llamado Ed Deline... que es clase de la antigua acerca de la desnudez pública.
Anlıyorum. Ed?
- De veras creo que te Io agradecerían.
Brunson'un Ed'i sıkılmamak için New York'a uçmaya zorladığına inanmıyorum.
No puedo creer que hizo Ed Brunson volar a Nueva York sólo para hacerle compañía.
Orada olacağını bile sanmıyorum Ed.
Pienso que no va a ir, Ed.
Söylediklerinden tek kelime bile anlamıyorum. Ed haklı.
No entiendo una mierda de lo que dices.
- Bu yorum katma.
- Es editorializar, Ed.
Bu kadar alçalabildiğine inanamıyorum. Gidip Ed'le görüşeceğim.
No puedo creer que cayeras tan bajo voy a hablar con Ed.
Bütün monitörlere aktarıyorum Ed.
- Los veo en los monitores, Ed.
Acı verici ama ben Feynman'ı bizzat tanıyorum.
Ed Witten, Richard Feynman. Hiriente.
Ed Bywaters'ı tanıyorum.
La Sra. Johns puede montar Con Ging Wing Ring, número Uno.
- Anlıyorum.
- Bueno, Ed está ausente mucho tiempo.
Direksiyon hocamı hâlâ hatırlıyorum. Bayan Romanoff.
Aún recuerdo a la maestra de Driver's Ed, la Sra. Romanoff.