Elimden bir şey gelmez Çeviri İspanyolca
428 parallel translation
Onun için elimden bir şey gelmez.
"Yo no puedo hacer nada por ella."
Ne yazık ki haberler çok kötü, elimden bir şey gelmez.
No podemos hacer nada, por desgracia ha sacado mala nota.
Ne yazık ki, telafi etmek için elimden bir şey gelmez.
Lo malo es que no puedo hacer nada para corresponderte.
Onun için elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada para ayudarla.
Elimden bir şey gelmez, anlamıyor musun?
¿ No ves que no puedo hacer nada?
Elimden bir şey gelmez.
Pero no los culpo.
Elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada al respecto.
Başka birinin yaptığı şey için elimden bir şey gelmez.
No puedo evitar lo que... Lo que otros hacen.
Elimden bir şey gelmez.
No puedo evitarlo.
Sanırım, elimden bir şey gelmez. Ama, tabi kalbimi kırar.
Sería inconsolable.
Ama elimden bir şey gelmez.
Pero no puedo evitarlo.
Çok isterdim, ama elimden bir şey gelmez.
Me gustaría ayudarte, pero no puedo hacer nada.
Elimden bir şey gelmez.
No puedo pasar de usted.
Elimden bir şey gelmez.
¿ Qué puedo hacer para evitarlo?
Elimden bir şey gelmez.
¿ Qué más puedo hacer?
Hayatım, burada kalmayı bu kadar istediği sürece elimden bir şey gelmez.
Querida, no puedo hacer nada mientras él permanezca aquí tan obstinadamente.
Benim elimden bir şey gelmez.
No es mi culpa.
Bu konuda elimden bir şey gelmez.
Sobre eso no puedo hacer nada.
Burada olduğum sürece de elimden bir şey gelmez. - Yani?
Pero mientras esté aquí, no puedo hacer nada. - ¿ Entonces?
- Bu konuda elimden bir şey gelmez, ayrıca bundan hoşlanmıyorum!
Y si una en cierto momento no tiene ganas, ¡ no tiene ganas!
Elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada.
Elimden bir şey gelmez.
No ayuda mucho
Elimden bir şey gelmez.
- Nada puedo hacer.
Elimden bir şey gelmez.
No pude evitarlo.
Onları vurduğumda ölmüyorlarsa, elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada si algo no muere cuando le disparo.
Elimden bir şey gelmez.
No se puede remediar.
Elimden bir şey gelmez.
Lo siento, no puedo hacer nada.
Fakat ben böyleyim, elimden bir şey gelmez.
Es duro para ambos.
Binbaşı Fincham, adamlarınızı hemen dağıtmazsanız, elimden bir şey gelmez.
Mayor Fincham, si sus hombres no rompen filas, no podré hacer nada.
Bazen aptalca bir gurur, ama elimden bir şey gelmez.
A veces sin razón, pero no puedo hacer nada al respecto.
Elimden bir şey gelmez.
Lamentablemente no he podido hacer nada.
Yalnız tek başıma elimden bir şey gelmez!
Pero sé que no podré hacerlo solo.
Elimden bir şey gelmez.
No tengo nada que ver.
Bu konuda elimden bir şey gelmez.
Eso es algo que yo no pude controlar.
Bu gece elimden bir şey gelmez. Sabah onu bulurum.
Esta noche no puedo hacer nada, lo buscaré en la mañana.
Bu konuda elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada sobre eso.
- Öyle olmalı. - Eğer diyotu bozulduysa... elimden bir şey gelmez. Bu onun işi?
¡ Tiene que serlo!
Elimden bir şey gelmez fakat izin ver kederim şafağa ve gün batımına karışıp bitsin.
No puedo hacer más que dejar que mi dolor se desagote cuando amanece y cuando anochece.
O konuda elimden bir şey gelmez.
No hay nada que pueda hacer sobre eso.
- Bunun için elimden bir şey gelmez.
- No puedo evitarlo.
- Elimden fazla bir şey gelmez.
- No puedo hacer mucho.
- Bu konuda elimden bir şey gelmez.
No puedo hacer nada.
- Elimden bir şey gelmez.
- No puedo hacer nada.
Elimden bir şey gelmez.
No hay nada que yo pueda hacer.
Böyle bir şey elimden gelmez.
Soy incapaz de hacer tal cosa.
Korkarım o konuda elimden fazla bir şey gelmez.
Me temo que no puedo hacer mucho por ello.
Yanıldığımı düşünmekten başka bir şey gelmez elimden.
Sólo puedo aparentar que no pasa nada.
Elimden bir şey gelmez.
Lo siento.
Kusura bakma ama elimden bir şey gelmez.
Lo siento, no puedo hacer nada.
Elimden sana hakaret etmekten başka bir şey gelmez ki...
Lo único que puedo hacer contigo es insultarte.
Benim elimden bir şey gelmez ki.
Pero yo no tengo palabra en esto.